CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuştu. Sözlerine Mısır’da yaşanan terör saldırısını kınayarak başlayan Yılmaz, terör örgütlerinin İslam coğrafyasına zarar vermeye devam ettiklerini ifade etti. Kıbrıs sorununda yaşanan gelişmeleri eleştiren Yılmaz, "Taviz masasına dönülecek. Bir türlü KKTC'nin ayrı bir devlet olması fikrine alışamadılar ve savunamıyorlar. Doğru noktada durup tarihi misyonumuzu yerine getirmemiz gerekir. KKTC’nin dünyaya tanıtılması konusunu gündeme getirdiğimizde eleştiri alıyoruz. Bu konu da samimi bir yaklaşım gösterilmezse sesimizi daha gür çıkarmaya başlayacağız. Ocak ayından sonra bu konuda söylenenlerin bir kıymeti kalmayacaktır. Bu konuda samimi davranılmalıdır. İktidarın yaptığı bizi Akdeniz’e gömmektir” diye konuştu. “ABD’NİN TÜRKİYE DESTEĞİNE İHTİYACI VAR” Cenevre'de düzenlenecek Suriye Konferansına Suriye'deki tüm muhalif grupların gideceğini, görüşmelerde Beşşar Esed ve rejimi karşısında 36 kişiden oluşan muhalefet heyetinin olacağını söyleyen Yılmaz, şu şekilde konuştu: “Görüşmelerde, anayasa yazımı, seçimler, yönetim, terörle mücadele konularının ele alınacak. Bu zamana kadar müzakerelerin devamı için Esad'ın görevden ayrılmasını şart koşan muhaliflerin artık bundan vazgeçtiği görülüyor. ABD daha önce Suriye'de asker konuşlandırması için Türkiye'nin desteğine ihtiyaç duymuyordu. ABD, IŞİD sonrası dönemde Suriye'de kalabilmek için Türkiye'nin desteğine ihtiyaç duyacaktır. Bu ABD ile 2-3 yıldır Suriye konusunda açılan pergelin yeniden kapatılması için bir fırsat teşkil edebilir. Neden? ABD'nin varlığını Rusya, Rusya'nın desteklediği Esad, İran, Hizbullah istemiyor. Suriye'de ABD'nin varlığını tek isteyen PYD, YPG. O da müzakere masasında şu an itibarıyla bulunmuyor. Dolayısıyla ABD'nin Suriye'de kalabilmesi için güçlü bölgesel bir ortağa ihtiyaç duymaktadır, o ortak da Türkiye olabilir. Yalnız Halkbank, Zarrab, ABD'nin elinde yürüyen dosyaların hiçbiri diğerinden bağımsız değerlendirilemez. Çünkü gelinen aşamada, ABD'nin Türkiye'ye yapacakları ile Türkiye'nin ABD'ye yapacaklarının sınırları belirlenmiş durumda. Umuyoruz iki ülke bu yeni durumu değerlendirir. ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı ve Türkiye'nin de Cenevre sürecinde ister istemez ABD ile birlikte çalışabilme ihtiyacı örtüşür ve Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda yeniden bir yol alınabilir." IŞID’DEN SONRAKİ SÜREÇ Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin yayınlanan fotoğrafta yüz hatlarının gergin olduğunu belirtti. Yılmaz, “Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Trump'ın "YPG, PYD'ye yapılan silah yardımı saçmaydı." dediğini hatırlatan Yılmaz, “Bazen Sayın Cumhurbaşkanının 'u' dönüşleri nasıl bizi tebessüm ettiriyorsa, Sayın Trump 'YPG, PYD'ye yapılan silah yardımı saçmaydı' dediği zaman da o masanın etrafında bir tebessüm oldu mu?" diye sordu. “SİLAHLAR KİME DÖNECEK” Öztürk Yılmaz, verilebilecek kadar silahın zaten verildiğine ve meselenin silahların kime karşı kullanılacağı olduğuna işaret ederek, "Kim hedefte ve bu silahlar kime dönecek? Mesele budur. ABD, PYD alanını himaye edip orada bir bölge oluşturmak, PYD/YPG'yi de peşmerge gibi donatmak ve silahlı güç olarak orada barındırmak istiyor. ABD bu konuda tutarsız ve Türkiye'nin hassasiyetlerine dikkat etmiyor." değerlendirmesinde bulundu. (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim