CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, ABD’nin yaptırım kararına ilişkin basın açıklaması yaptı. Türkiye’nin bu karara karşılık misliyle ABD’ye karşılığını vermesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Hükümet mütekabiliyet çerçevesinde bu konuyu değerlendirmeli ve gerekli adımı atmalıdır. Aksi takdirde bu tehdit ve şantaj politikasını sadece hükümete değil Türkiye'ye dönük yapıldığını ve yapılmaya devam edeceğinin hepimizin bilmesi lazım" dedi. “BU TÜRKİYE'YE BİR HAKARETTİR” TBMM'de düzenlediği basın toplantısında CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, ABD'nin Türkiye'deki İçişleri ve Adalet bakanlarına yönelik yaptırım kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öztürk Yılmaz, ABD'nin yaptırım kararını  kınayarak ve 'fütursuz' olarak ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu: "ABD'nin uzunca süren Türkiye'deki bazı olaylarla alakalı olarak rahatsızlık içinde olduğunun farkındayız. Ama ilk defa bizim bildiğimiz NATO ülkesinin bakanlarına dönük böyle bir yaptırım uygulanıyor. Her ne kadar bazıları bunu sembolik ve önemsiz gibi göstermeye çalışsa da bu son derece önemli ve ağırdır. Bu Türkiye'ye bir hakarettir. Ben bu kürsüde hiçbir gün 'Bir gün gelir AKP'li bakanları da savunmak  zorunda kalırım' diye düşünmemiştim. Demek ki ülke vatan millet meselesi olunca bunu yapmak zorunda kalıyoruz. Türkiye'de yargının işlemediğini biliyoruz. Bizim muhalefet olarak huzursuzluğumuzun herkes farkında ama. Ancak iş ülkeye dönük bir yaptırıma, sözlü veya eylemsel saldırıya dönüştüğü anda bu içerdeki farklılıklarımızı bir tarafa koymasını gerektiğimizi biliyoruz ve ortak pozisyon alma durumuna geçiyoruz.” “ABD'NİN FÜTURSUZ, SORUMSUZ, AŞAĞILIK YAKLAŞIMINI ASLA KABUL ETMEYİZ” Yılmaz, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde derin bir güvensizlik söz konusu dedi. ABD'nin Türkiye ile ilişkilerde temel noktalarda ayrıştığı, Türkiye'yi sadece kağıt üzerinde göstermelik müttefik olarak bunun gereğini yapacak eylemsel duruş sergilemediğini belirtmek isteriz diyen Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye AKP yönetiminde benzer vakaları daha önce de yaşadı. Şimdiyse iki bakana dönük böyle aşağılık bir uygulama devreye sokulmuştur. Bu hükümet sadece sözde dik durduğunu iddia ediyor. Eylem olarak hiçbir şey yapmıyor. Yapmadığı için kimse kaale almıyor. Korkarız Türkiye'nin itibarı bu ve benzeri olumsuzluklarda daha yerlerde sürünecek noktaya gelecek. Bu papaz konusunda hükümetin bazı şeyleri açıklığa kavuşturması lazım. Türkiye üçüncü dünya ülkesi değildir. ABD'nin fütursuz, sorumsuz, aşağılık yaklaşımını asla kabul etmeyiz. Biz biliyoruz Türkiye'de yargı hukuk demokrasi olmadığını. Ama ABD'nin Türkiye'ye üçüncü dünya ülkesi muamelesi yapmasını asla kabul etmeyiz." “ABD’YE MİSLİYLE KARŞILIK VERMEK LAZIM” Öztürk Yılmaz, ABD’nin yaptırım kararına karşılık Türkiye’nin de misliyle ABD’ye karşılık vermesi gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Peki ne yapılması lazım. Misliyle karşılık vermek lazım. Bakınız Fetullah Gülen konusunu hükümet unuttu. Son 6 aydır hiçbir gazetede bu konu gündeme gelmiyor. ABD, papazı iyice hatırlar hale geldi hükümet Gülen'in iadesini unutturdu. Gülen'in iadesini gerçekleştirmeyen ABD'li bakan ve yetkililer konusunda benzer bir girişim Türkiye tarafından başlatılmalıdır. ABD bu konuyu ileri götürürse Türkiye'de ABD mevcudiyetini gözden geçirmesi gerekecektir. Böyle ittifak ilişkisi olmaz. Türkiye şamar oğlan değildir. Kimsenin haddi değildir. Türkiye hizaya getirilecek  bir ülke değildir. Ne kadar basiretsiz yönetim olursa olsun halk buna izin vermeyecektir. Bu bakanların çıkıp pişkin pişkin iki gösterişsiz boş cümle açıklama yapana kadar onların da ellerindeki imkanları devreye sokması lazım. Hükümetin mütekabiliyet çerçevesinde bu konuyu değerlendirmesi ve gerekli adımı atması gerekiyor. Aksi taktirde bu tehdit ve şantaj politikasının sadece hükümete değil Türkiye'ye dönük yapıldığını ve yapılmaya devam edeceğinin hepimizin bilmesi lazım." (Eren GÜVENDİK)