Divriğili sivil toplum kuruluşları, şu günlerde üretimi artırmak, tüketicinin daha güvenilir beslenmesini sağlamak adına kurdukları kooperatif ile gündemde yer alıyor. Sivas’ın Divriği ilçesinde üretilen ürünler başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere birçok büyük şehirde satışa sunulacak; talebin artması ile Tanzim Satış Noktalarına benzeyen alanlar kurularak satış artırılacak. 2000 yılında kurulan Divriği Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muharrem Köse gazetemize kurulan yeni kooperatife ilişkin konuştu. Köse, Sivas’ın Divriği ilçesinde yaşayan insanların ekonomik sebeplerden dolayı büyük şehirlere göç ettiklerini ifade ederek, kooperatifin kurulması ile tersine göçün yaşanabileceğini belirtti. Tarımsal ve hayvansal üretimde Türkiye’de boşluk yaşandığını söyleyen Köse, tıpkı Ovacık Belediyesi’nde olduğu gibi kooperatifçilik ile üretimin hareketlenebileceğini belirtti. “ÖZÜMÜZ DE GÖNLÜMÜZ DE HALA DİVRİĞİ’DE” Divriği Vakfı ve birçok Divriğili sivil toplum kuruluşları ile yakın zamanda kooperatif kurma çalışmanız oldu, öncelikle bundan bahsedebilir misiniz? Her ne kadar Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de ve başka şehirlerde vakıflar, dernekler aracılığı ile bir araya geliyor olsak özümüz de gönlümüz de hala Divriği’de. Biz de vakıf olarak bununla ilgili neler yapılabileceğini düşündük. Sonrasında İstanbul ve Ankara’da yer alan Divriği Dernekleri, Mengücek Vakfı, Divriği Vakfı olarak bir araya gelerek bir kooperatif kurmanın hazırlığı içerisine girdik. Bunu yaparken de sadece Ankara’yı baz alarak değil, aynı zamanda Divriği’nin merkezde olduğu bir oluşum olmasını kararlaştırdık. Örnek olarak ise Ovacık Belediyesi’nin başkanlığını yapan Fatih Mehmet Maçoğlu’nu aldık. Çünkü kendisi her zaman konuşulan ama bir türlü pratiğe dökülemeyen kooperatifçiliği başarıyla sürdüren bir isim. Bu esasında onun sayesinde siyasetten bağımsız olarak Türkiye’ye de yayıldı. Divriği Ulu Cami “TÜKETİCİ, TALEP VE ALICI VAR; FAKAT ÜRETİCİ YOK” Neden kooperatif kurma kararı aldınız? Şuan Türkiye’nin en büyük problemlerinden birisi hem tahıl hem de hayvancılıkta üretimin olmaması. Kendi öz kaynaklarımız artık bize yetmiyor. Biz ise bunun üzerine ne yapabileceğimizi konuştuk. Aslına bakarsanız topraklarımız var ve hem de çok ama toprakları işleten birileri yok. Bunun karşılığı da var, topraklar da üretim olduğu zaman onun tüketilmesiyle ilgili bir sıkıntı yok. Yani tüketici, talep ve alıcı var; fakat üretici yok. Bundan dolayı kooperatifleşmeye karar verdik. 10 kurucu bir araya gelerek bunun planlamasını yaptık. O isimler ise şöyle: Mengücek Vakfı Başkanı Mahir Tevruz Ankara Divriği Kültür Vakfı Başkanı Muharrem Köse Divriğili Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Niyazi Güneri Ankara Divriği Kültür Derneği Başkanı Nurullah Esat Ünsal Divriği Kültür Derneği (İstanbul) Başkanı Cafer Yıldız Mengücek Vakfı Üyesi Orhan DELİPINAR Divriğili Sanayici ve İşadamları Derneği Üyesi Muharrem Yılmaz Bayırlı Köyü Dernek Başkanı Cihan Erdoğan İş insanı Mehmet Kaya Avukat Arslan Erdoğan “21 MART’TA KURULUŞU TAMAMLADIK” 10 kişi ile kalmayacak sanırım… Sonrasında kooperatifin 100 ya da 150 kişilik bir üye ile genişletilmesini düşünüyoruz. Kurulma işlemini ise 21 Mart’ta Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’ndan aldığımız onay yazısı ile tamamladık. Buradaki amaç ise şöyle: Divriği’de üretilen bir ürün var ve bunun insanlara hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamak ya da eğer üretim yoksa üretime katkı koymak istiyoruz. Esasında önemli olan ise doğal, organik ürünler üretmek. Çok ürün üreterek çok kar elde etmek yerine, az ürün ile sağlıklı üretimi sağlayabilmek ana hedefimiz. Hemşerilerimize de sağlıklı ürünleri ulaştırabilmek istiyoruz. “DİVRİĞİ’YE ÖZGÜ ÜRÜNLERİ YETİŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ” Organik üretim için Divriği toprakları elverişli mi? Organik üretim yapabilmek için ise o bölgenin 5 yıl boyunca ilaçlanmaması gerekiyor. Zaten Divriği’nin toprakları da uzun süreden beri kullanılmadığından şuan o aşamada. Bunu yapmak için ise toprak sahibine bunun bedelini vererek toprağını ekmesini sağlamayı ya da toprağı kiralayarak bizzat bizim tarafımızdan toprağın ekilmesi sağlamayı planlıyoruz. Bunun için de şuan tohum üretmeye başladık. Eski tohumları bularak, kendi tohumlarımızı üretiyoruz. Ekim esnasında da Divriği’ye özgü ürünleri yetiştirmeyi planlıyoruz. Örneğin alıç sirkesi… Bunun haricinde fasulye, nohut, mercimek, bulgur gibi o bölgede yetişen ürünler yetiştireceğiz. Tabi şunu da eklemek gerekir ki Divriği’de arı yetiştiriciliği çok yüksek. Aracı olarak hızlıca birinci elden tüketiciye bal sunmak da planlarımız arasında yer alıyor. Bunun akabinde ipek böcekçiliği üzerine ciddi bir çalışma mevcut. “İSTİHDAMA KATKI SAĞLAYACAĞIZ” Bu istihdama da katkı sağlayacaktır değil mi? Burada amaçlananlardan birisi de Divriği’de istihdama katkıda bulunmak. Özellikle kadınları çalışma hayatına sokmak için iyi bir fırsat olacağını düşünüyorum. Ankara’dan, İstanbul’dan ve İzmir’den Divriğililer 4-5 aylığına Divriği’ye giderek orada vakit geçiriyorlar. Bu esnada neden üretime katkıda bulunamasınlar ki? Bu hem kendileri için gelir kaynağı olacaktır hem de üretimin sağlanması ile oraya olan yerleşimi de artıracaktır. Çünkü Divriğililer orada geçinemediklerinden dolayı büyük şehirlere göç etmişlerdir. Bu sağlandığı takdirde insanlar memleketlerinden kopmamış olacaklar ve büyük şehirlerde yaşayanlar da güvenilir, katkısız ve doğal ürün yemenin mutluluğunu yaşayacaklardır. Tahılda istenilen ivme elde edilirse bir sonraki aşama besi çiftlikleri kurularak hayvancılık üzerine olacaktır. Üretim ne zaman başlar peki? Bu yaza üretime başlanması zor. Çünkü tarla ekme mevsimi geçti. Bu sene Divriği’de ekilen ürünleri getirerek üretimden ziyade satışını yaparız. “SATIŞLAR ÖNCE DERNEK VE VAKIF BİNASINDA OLACAK” Satışlar nerede gerçekleşecek? Satışlar için öncesinde ayrıca bir maliyet oluşturmaması için Ankara’da dernek binalarında ve vakıf binasında satış yapmayı düşünüyoruz. Sonrasında ise oluşan ilgiye göre şuan işlevde olan Tanzim Satış Noktaları gibi yerler açarak, satışları oralardan gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Eklemek istedikleriniz var mı? Son olarak, yaşanan göçle birlikte biz Divriğililer Ankara’ya, İstanbul’a ve daha birçok ile yerleştik ama hiçbir zaman kendimizi yerleştiğimiz ile ait hissedemedik. Biz ise vakıf olarak kooperatifin kurulması ile insanların hem kendi memleketlerinde hem de karınlarının doyduğu yerde yaşama şansını elde etmelerini sağlamalarını istiyoruz. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim