Kişi merkezli tedavi ile insanların günlük yaşam aktivitelerine katılımını sağlayan ergoterapi, bireylerin yaşamlarına dokunmaya devam ediyor. Bölümlerinin yeteri kadar bilinmediğini dile getiren ergoterapi öğrencileri, ‘’Amacımız yaşam seviyesini olabildiğince en yüksek seviyeye çıkarmak ama ne yazık ki çoğu kişi anlamını dahi bilmiyor’’ şeklinde konuştu. Fiziksel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal bozukluğu olan bireylerin yapmak istediği ve yapması gereken görev ve aktivitelerde bağımsızlığı amaçlayan kişi merkezli bir sağlık mesleği olan ergoterapi, bireylerin hayatına dokunmaya devam ediyor. Ülkemizde iş sahalarının yeteri kadar bilinmediğinden dert yanan ergoterapi bölümü öğrencileri Esra Nur Emiroğlu, Zeynep Tamam, Sude Deniz Kara, Sude Tekin, Hatice Tuncer Özdal ile bölümün bilinmeyenlerini konuştuk. ‘’ERGOTERAPİ HİÇBİR MESLEK GRUBUNUN ALT DALI DEĞİLDİR’’ Ergoterapi bölümü birinci sınıf öğrencisi olan ve grup adına açıklamalarda bulunan Sude Tekin, şunları dile getirdi: Ergoterapi; fiziksel,ruhsal,zihinsel ve toplumsal bozukluğu olan bireylerin yapmak istediği ve yapması gereken görev ve aktivitelerde bağımsızlığı amaçlayan kişi merkezli bir sağlık mesleğidir. Yaşanan engel sonrası yapmakta olduğu mesleği yapamayan bireylerin mesleki rehabilitasyonla becerilerini geliştirerek meslek hayatına kazandırmayı hedefler. Amacımız yeni bir bölüm olan ergoterapiyi daha çok kişiye tanıtmak.  Bölümümüz sanıldığının aksine iki yıllık değil, dört yıllıktır. Ergoterapi hiçbir meslek grubunun alt dalı değildir. Az önce de belirttiğimiz gibi anlamlı ve amaçlı aktivitelerle sağlığı ve refahı arttırmaya çalışan bir meslek dalıdır. Kısaca insanların hayatlarını dolu dolu ve en verimli şekilde geçirmelerini hedefliyor bunu yaparken de sağlığı ve iyi olma halini korumak gerekiyor.  Amacımız yaşam seviyesini olabildiğince en yüksek seviyeye çıkarmak.’’ ‘’ERGOTERAPİSTLER REHABİLİTASYON EKİBİNİN BİR ÜYESİDİR’’ ‘’Aynı zamanda bu meslek dalı, günlük yaşam aktivitelerini tedavi edici olarak kullanarak bireylerin hayatlarını anlamlı ve amaçlı geçirmelerini sağlar. Kişinin kendisinin, çevresinin, rollerinin, görevlerinin dengeli uyumunu destekler. Bunu gerek aktiviteleri gerekse çevreyi düzenleyerek yapar.  Ergoterapi alanında lisans eğitimi veren fakülte ya da yüksekokullardan mezun olan kişiler ergoterapist unvanını alırlar. Ergoterapistler topluluklarla, diğer sağlık disiplinleriyle, kişilerle takım olarak çalışır. Ergoterapistler rehabilitasyon ekibinin bir üyesidir. ‘’ ‘’ÖNCELİĞİMİZ, İNSANLARIN MUTLULUĞUNU SAĞLAMAK’’ Ergoterapistlerin kişiye ve kişinin çevresine, düşüncelerine, bakış açısına saygı göstererek kişi için en uygun değerlendirme ve müdahale programını belirlediğini dile getiren ergoterapi bölümü öğrencisi Tekin,  ‘’Bir sağlık sorunu nedeniyle işlev bozukluğu olan kişilerde, dezavantajlı bireylerde (şiddet mağduru kişiler, mülteciler, katı atık toplayıcıları, LGBT’li bireyler, madde ve alkol bağımlıları, yaşlılar ve çocuklar)  en genel anlamda toplumsal katılımı kısıtlanmış tüm bireylerle çalışırlar. . Bu meslek dalında dezavantajlı grupların haricinde  sağlıklı bireylerle de çalışıyoruz. Önceliğimiz, insanların mutluluğunu sağlamak .. Kişi merkezli bir meslek dalı olduğu için kişinin ilgilerine, isteklerine, hedeflerine önem vermemiz gerekiyor. Kişinin isteklerini, yaşam biçimini dikkate alıyoruz. Psikiyatri, pediatri, geriatri, nöroloji, ergonomi, ortopedi, mesleki rehabilitasyon, kognitif rehabilitasyon, onkolojik rehabilitasyon, el rehabilitasyonu gibi birçok alanda rolü olan ergoterapistler engelleri ortadan kaldırmayı ve daha çok ergoterapi ihtiyacı olan bireylere ulaşmayı hedefliyor’’ ‘’TÜRKİYE’DE NE YAZIK Kİ OKULLARDA ERGOTERAPİST BULUNDURULMUYOR’’ Ergoterapinin çalışma alanlarına ve iş sahasına da değinen Tekin, şunları dile getirdi: ‘’Ergoterapi ile down sendromu, CP, otizm, disleksi, hiperaktivite gibi özel durumları olanlara, tüm rehabilitasyon süreçlerindeki bireylere, çeşitli hastalıkları olanlara ve tüm engelli bireylerle ve hatta sağlıklı bireylere anlamlı ve amaçlı aktivitelerle tedavi programı olarak sunulur. Ergoterapistler,kamu ve özel hastanelerde, tıbbi rehabilitasyon merkezlerinde, huzurevlerinde, cezaevlerinde, mesleki rehabilitasyon ünitelerinde, belediyelerde, fabrikalarda, psikiyatri kliniklerinde çalışma imkanına sahiptirler. Türkiye’de  şu anda  ne yazık ki okullarda ergoterapist bulundurulmuyor ileride umarım bu anlamda bir değişikliğe gidilir ve okullarda da ergoterapistler bulundurulur.’’ ‘’İSTİHDAM ORANI ŞU AN İÇİN DÜŞÜK’’ Bakanlıklar tarafından da bilinirliklerinin yavaş yavaş arttığını ifade eden Tekin, ‘’Toplumda ne yazık ki ergoterapi tam anlamıyla bilinmiyor. Çoğu kişi anlamını dahi bilmiyor. En büyük sorunlarımızdan bir tanesi meslek dalları arasında bilinmiyor oluşumuz. Hiçbir mesleğin alt grubu değiliz ama ergoterapist dediğimizde insanlar başka mesleklerin alt dalı olarak düşünüyor. İstihdam oranımıza gelecek olursak oran bir hayli düşük. Özellikle devlet atamalarında sayıca oldukça azız fakat özel kliniklerde iş bulabiliyoruz veya akademik yolda ilerleyebiliyoruz. Farklı disiplinlerdeki meslek gruplarıyla (Psikolog,dil konuşma terapisti vs) birlikte ortak bir klinik açabiliyoruz. Bakanlıklar tarafından da bilinirliğimiz artmaya başladı, bu anlamda yavaş yavaş alımlar da başladı.  Zamanla ergoterapi bölümünün bilinirliğinin artacağından eminiz’’ ifadesini kullandı. ‘’BİREYLERİN HAYATLARINA UFAK DA OLSA ETKİ EDEBİLİRSEK AMACIMIZA ULAŞMIŞ OLURUZ’’ Son olarak gazetemiz okurlarına grup adına mesajını ileten ergoterapi bölümü öğrencisi Sude Tekin, ‘’Ülkemizde ciddi anlamda ergoterapi müdehalesi alması gereken bireyler olduğu kanaatindeyim. Bölümümüzü ve yaptığımız işin kapsamını yeteri kadar duyurabilirsek insanlar da bize bir o kadar ulaşır. Bireylerin hayatlarına ufak da olsa etki edebilirsek amacımıza ulaşmış oluruz’’ dedi. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)    

Editör: TE Bilisim