Akın, bundan 5 sene önce bir magandanın silahından çıkan kurşunun ensesine isabet etmesiyle komple felç oldu. Doktorların yaşamaz, yaşarsa mucize olur dediği Akın, yaklaşık 2 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra hayata yeniden tutundu. Ameliyatın ardından yalnızca kafasını hareket ettirebilen Akın, fizik tedavi sürecinin ardından ayakta dengede durmaya başladı. Maddi imkansızlık nedeniyle 1 senedir hiçbir tedavi göremeyen Akın’ın isteği, valilikten yardım kampanyası izni çıkarmak ve ardından ara vermeden fizik tedavisini yaptırabilmek. Akın Atbaş, ‘’Valilik onaylı yardım toplama iznini çıkartabilsek destek olacak çok insan var. Ama devlet yapmıyor yapmak isteyen insanlara da engel oluyor’’ dedi. MAGANDA KURŞUNU FELÇ ETTİ Akın Atbaş 23 yaşında ve İstanbul Sultangazi’de yaşıyor. Bundan 5 sene önce maganda kurşunu ile komple felç oldu. yaşadığı talihsiz kazayı anlatan Atbaş, ‘’Ben 1994 doğumluyum, 23 yaşındayım ve İstanbul’da Sultangazi’de oturuyorum. Şu anda engelli olduğum için bir şey yapamıyorum. Bundan 5 yıl önce oturduğumuz yerde bir maganda kurşunu ile omurilik felci oldum. Bir magandanın attığı kurşun tam enseme isabet etti. Bu olaydan sonra ameliyat oldum ve ameliyatın ardından komple felç oldum. 2 ay boyunca yoğun bakımda kaldım. Hiçbir yerimi oynatamıyordum. Yalnızca kafamı hareket ettirebiliyor, sağ ve sola çevirebiliyordum. Ameliyatın ardından 1,5 sene yatağa bağlı kaldım’’ dedi. ‘’DEVLET HASTANESİNDE SIRA GELMİYOR’’ Ameliyatın ardından fizik tedavisine başlayan Atbaş, maddi imkansızlık yüzünden bir süre sonra tedaviden vazgeçmek zorunda kaldı. Devletin sağladığı 60 seans fizik tedavi hakkının, kendi durumu için bir sonuç vermeyeceğini ve yetersiz kaldığını hatırlatan Atbaş, ‘’Daha sonra fizik tedavi sürecim başladı. Fizik tedavim için özel ve devlet hastanelerine gitmeye başladım. Tedavilerle son 5 senede çok iyi bir seviyeye geldim. Şu anda ayağa kalkabiliyorum. Ama maalesef 1 senedir tedavi göremiyorum. Tedaviyi bırakmadan önce ayağa kalkıp dengede durabiliyordum. Ama tedaviyi bıraktıktan sonra durumum eski haline dönmeye başladı. Yaklaşık 1 senedir hiçbir tedavi görmüyorum. Daha doğrusu devlet hastanesi yılda bana 60 seans fizik tedavi hakkı veriyor. Bu 60 seansı, 30 seans-30 seans şeklin görebiliyorum. 30 seans fizik tedavi aldıktan sonra taburcu oluyor ve tekrar devlet hastanesinde sıraya giriyorum ve kayıt yaptırıyorum. Bu sıra 3-4 ay kadar sürüyor ve beklemek zorunda kalıyorum. Sıra ne zaman gelirse anca o zaman gidip fizik tedavimi yaptırabiliyorum’’ ifadelerini kullandı. ‘’1 SENEDİR TEDAVİ GÖRMÜYORUM’’ Son 1 senedir tedavisini bırakmak zorunda kaldığını söyleyen Atbaş, ‘’Kısacası 1 sene içinde toplamda iki defa fizik tedavi görebiliyorum. Bu da haliyle benim durumum için bir fayda sağlamıyor ve yetersiz kalıyor. Bu süreç içerisinde ben özel hastanede de tedavi gördüm. Özel hastaneden bir hocayı ayarlayarak evde tedavi görüyordum. O hocamız 1 sene boyunca eve geldi. Bir süre boyunca o hocayla devam ettik ama bir yerden sonra ona da gücümüz yetmemeye başladı. Hocayı bırakmak zorunda kaldık maddi imkânsızlık yüzünden, onun yerine daha uygun olacağını düşünerek bakıcı tuttuk. Bakıcı ile de 6-7 ay boyunca çalıştık. Ama daha sonra yine maddi imkânsızlık yüzünden 1 sene boyunca tedaviyi bırakmak zorunda kaldım ve 1 senedir hiçbir şey yapamıyorum. Maddiyat olarak çok zorladığı için artık şu anda hiçbir şey yapamıyoruz’’ şeklinde konuştu. ‘’BASTONLA YÜRÜMEK İSTİYORUM’’ Kendisine bu duruma getiren magandanın bulunamadığına değinen Atbaş, doktorların kendisi ile ilgili gösterdiği gelişmeye inanamadıklarını da söyleyerek, ‘’Benim bu durumuma sebep olan maganda bulunamadı bile. Olay bu şekilde kaldı. Normalde ben ameliyatın ardından 2 ay boyunca yoğun bakımda kaldım. O zamanlar benim için ‘’yaşamaz, yaşarsa mucize olur, bitkisel hayata girer’’ dediler. Hatta benim yüzde 50 kör ve yüzde 50 sağır raporum bile var. Yani o durumlardan şu anki durumuma geldim. Ben bundan tam 1 sene önce beni ameliyat eden doktora kontrol amaçlı gittim. Doktor bana ‘’inanmıyorum, bu sen değilsin’’ diyerek durumumun bu kadar düzelmesine şaşırdığını belirtti. Yani o derece şaşırttım doktorları. Benim düzenli olarak haftanın 5 günü fizik tedaviye gitmem gerekiyor. Çünkü eskiden o şekilde devam ediyordum. Bu tip tedavilerde, ara verince, boşluk bırakınca vücut soğumaya başlıyor. Bir süre sonra da vücutta kasılmalar meydana geliyor. 1,5 sene boyunca ara vermeden düzenli bir şekilde tedavi görebilirsem, zaten dengeli bir şekilde durabiliyorum, bastonla da olsa walker ile de olsa yürüme imkânım olacak’’ diye konuştu. SAĞLIK BAKANLIĞINA KAMPANYA İLE ULAŞTI Sağlık Bakanlığı ile başlatılan bir imza kampanyası ile görüşme sağladıklarını ama devletin verdiği imkanlarla bu tedavinin tamamlanamayacağını söyleyen Atbaş, ‘’Benim öncelikli ihtiyacım, yürütme robotu olan bir hastanede, düzenli olarak, ara vermeden tedavime devam etmek istiyorum. Yani devlet hastanesi belki biliyorsunuzdur, çok fazla ve uzun süre sıra beklemeniz gerekiyor. Zaten devlet hastanesinin bana verdiği imkân bir sene içerisinde 60 seans. Onu da 2 dönem şeklinde kullanabiliyorum. Her gidişimde 3-4 ay sıra beklediğim için bu da yetersiz kalıyor ve bir faydasını göremiyorum. Biz ayrıca change.org isimli internet sitesinden kampanya başlatmıştık. Büyük ihtimalle Sağlık Bakanlığı benim durumumu oradan gördü ve tedavimi üstleneceklerini söylediler. Ekipler, bizi gelip evden aldılar ve hastaneye getirdiler. Bizim evin aşağısında yeni açılan bir devlet hastanesi var. Oraya gittik, muayene oldum ve hastane bana 4 hafta fizik tedavi görebileceğimi söyledi. Araçlarının olmadığını ve kendim gidip gelmem gerektiğini söylediler. Bu söyledikleri zaten benim normalde olan hakkımdı yani bana ekstra bir imkan sağlamadılar. Bu nedenle o durum da bu şekilde yarıda kaldı’’ dedi. VALİLİK İZİN VERMEDİ Geçtiğimiz haziran ayında, İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne kendi durumu için yardım kampanyası başlatılması için başvuruda bulunan Akın’ın isteği devlet hastanesinde tedavi görebilirsin diyerek reddedildi. Devlet hastanesinde tedavi görebildiğini ama gördüğünü tedavinin kendisine yetersiz geldiğini ve bir faydası olmadığını gerekli mercilerin anlamadığını savunan Atbaş, ‘’Yazın, haziran ayında İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne yardım toplama izni için başvuruda bulundum. O dönemde, Haluk Levent ile de irtibata geçtim. Haluk Levent de valilikten bu izni çıkarmam durumunda yardımın daha çok toplanacağını söyledi. Çünkü bu tip durumlarda yardım ve bağış toplanabilmesi için elinizde yasal bir iznin olması gerekiyor. İl Dernekler Müdürlüğünden bize gelen cevap olumsuz oldu. Reddedilmesinin sebebi olarak bana ‘’devlet hastanesinde tedavi görebilirsiniz’’ dediler. Müdürlüğe durumumu anlatan, devlet hastanesinin bana sağladığı imkanın tedavimde beni bir yere taşımayacağını ve yetersiz kaldığını anlatan uzun bir dilekçe yazdım ama durumumu anlatamadım herhalde’’ ifadelerini kullandı. ‘’İHTİYACIM PARA DEĞİL TEDAVİ İMKANI’’ Haluk Levent’in ve AHBAP platformunun kendisi ile görüştüğünü ama henüz bir dönüş alamadığına değinen Atbaş, ‘’Ben derdimi, sosyal medya üzerinden de paylaştım ve anlattım. Çok fazla insan yardımcı olmak istedi, beni anladı ama bir tek bu yetkili merciler beni anlamadı. Yardım toplama iznime olumsuz cevap gelince tamamen elimiz kolumuz bağlandı. Haluk Levent’in kurduğu AHBAP platformu benimle ilgilendi, geçen hafta geldiler ve görüştük. Ben ihtiyaçlarımdan bahsettim, dilekçemi yazdım. Bunu AHBAP platformuna gönderip değerlendireceklerini söylediler. Bir yandan da onların cevabını bekliyorum. İnternetten öğrenciler bile yazıyor, ‘’para gönderelim’’ diye. Ama ben durumumu zaten sosyal medyada anlattım, çoğu kişiye de bahsettim ben para istemiyorum. Sadece tedavimi tamamlamak istiyorum. Yani bu valilikten alınan yardım toplama iznini ihtiyacı olmadığı halde alan birçok insan gördüm. Yani ihtiyacı olmayan, farklı amaçlarla para toplayan insanlar bu izni çıkarıyor ama benim gibi gerçekten ihtiyacı olan ve yardım bekleyen insanlar bu izni çıkaramıyorlar’’ diyerek önceliğin gerçekten ihtiyacı olan insanlara gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. ‘’TEK İSTEĞİM ARA VERMEDEN TEDAVİ GÖREBİLMEK’’ Akın tek isteğinin 1,5 sene ara vermeden fizik tedavi görmek ve bastonla da olsa yürümeye başlamak olduğunu söyleyerek, ‘’Şu anda benim için en önemli konu, tedavime tekrar başlayabilmek için valilikten yardım toplama iznini çıkarmak ve bir an önce tedavime başlamak. Gerçekten başka hiçbir isteğim yok. Sadece yürütme robotu olan bir hastanede, yeniden tedavime başlamak istiyorum. Şu anda ayakta ve dengede durabiliyorum. 1,5 sene boyunca, ara vermeden tedavime devam edebilirsem baston ve walker yardımıyla yürüyebilirim. Çünkü benim aynı zamanda bir ayağım da sağlam. Tek ayağımın üzerine basıp kalkabiliyorum ama diğeri kasıldığı için sağlam olan ayağımı kontrol edemiyorum. Tedavi sonucunda baston ve walker ile yürümeyi başarırsam zaten daha sonrasında, hastaneye ve tedaviye ihtiyacım olmadan, kendim dışarıda uzun yürüyüşlerle kendimi geliştirebilirim. Yeter ki bastonla ve walker ile yürüme seviyesine gelebileyim’’ yetkilileri sesini duymaya çağırdı.(Rozita Merve HAMİDİ)