Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte belediye başkanı adaylık sürecinde yaşanan hareketlilik bürokrasinin en alt kademesi konumunda bulunan mahalle muhtarlığı adaylıklarında da yaşanıyor. 12 yıldır İncesu Mahallesi Muhtarlık görevini yürüten Muhtar İshak Uzun, seçim süreci ve mahallenin bilinmeyen sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. ‘Bir işte başarılı olmanın koşulu o işi severek yapmaktır’ diyen İshak Uzun, muhtarlığın gönül işi olduğunu söyledi. Bütün mahalle halkının kendisini çok sevdiğini ve yeniden aday olarak görmek istediklerini belirten Uzun, “Biz muhtarlar siyasetçi gibi davranamayız. Siyasetçilerin kullandığı söylemlerle de ortaya atılmayız. Bizim temel görevimiz halka hizmettir. Mahallemizin isteklerini ilgili kurumlara iletmek için varız. Din, ırk ve görüş farkı gözetmeden çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bunları sağladığımız sürece başarılı olduğumuza inanıyorum” dedi. Muhtarlığın temel görevleri dışında bazı görevlerin kendilerine bırakıldığını da kaydeden Uzun, şunları söyledi: “Çıkarılan kanuna göre postacı evde bulamadığı kişilerin evraklarını muhtarlığa bırakıyor. İmza karşılığında, mührümüzü ve kaşemizi kullanarak o evrakları bize getiriyorlar. Biz bu duruma daha anlam vermiş değiliz. Ben postacının görevlisi değilim. Ben bir mahallenin muhtarıyım. Postaneler nasıl ki para karşılığında bu evrakı taşıyorlarsa, bize de bu şekilde ayrı bir ödenek ya da afaki verilmeli” Biraz kendinizden bahseder misiniz, İshak Uzun kimdir? 12 yıldır İncesu Mahallesi Muhtarı görevini yürütüyorum. Önümüzdeki yerel seçimlerde de aday olacağımı belirtmek istiyorum. Karşıma rakip olarak birisinin çıkacağını da düşünmüyorum. Çünkü Muhtarlık gönül işidir. Eğer bir işi severek yapıyorsanız, o işte başarılı olursunuz. Bundan dolayı mahalle halkım beni çok sever. Hiç kimse ile 12 yıldır bir sorunum olmamıştır, olmaz da. Görevinizin başında durduğunuz ve isteklere cevap olduğunuz sürece, herkesin en iyi muhtar adayısınız demektir. Görev almış olduğunuz süre zarfında mahallenizde neler değişti, hangi çalışmaları yürüttünüz? Bizim mahallemiz eski bir mahalledir. Öğrenci potansiyelimiz çok yüksektir. Şehir merkezinin göbeğindeyiz. Dolayısıyla hem Büyükşehir Belediyesi hem de Çankaya İlçe Belediyesi ile istişare yaparak halkımızın istek ve arzularını devamlı suretle iletir, halkımızın isteklerini yaptırmaya çalışırım. Bu işi severek yaptığım için başarılı olduğumu düşünüyorum. Bütün mahalle halkı beni çok sever. Yeniden aday olmamı istiyorlar. Bu şekilde birlikte kurulan bir bağımız var. “İŞİNİ VE NEREDE NE İSTEDİĞİNİ BİLMEK ZORUNDASIN” Mahallenizin temel sorunları nelerdir, başvurduğunuz merciler tarafından dile getirdiğiniz bu sorunlar çözüme kavuşturuluyor mu? Dile getirdiğimiz istek ve arzularımıza bağlı olarak sorunlarımız çözüme kavuşturuluyor. Biz mahallemizin altyapı, asfalt ve benzeri sorunlarını Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyesi Fen İşleri Müdürlüklerine bildiriyoruz. Onlar da bu sorunları hallediyorlar. İşini iyi bilmek ve nerede ne istediğini bilmek zorundasın. Aksi takdir de sorunlarınızı halledemezsiniz. İnsan ilişkilerim güçlü olduğu için de bu temel sorunları rahatlıkla çözebiliyorum. Saygı sevgi çerçevesinde ve prosedür dahilinde ilişkilerimizi yürütüyoruz. “DİN, IRK VE GÖRÜŞ FARKI GÖZETMEDEN HİZMET ETMEK ZORUNDAYIZ” Biraz da muhtarların temel sorunlarından bahseder misiniz? Bizi halkımız, mahallemin halkı seçiyor. Bize görevlerimizin dışında bazı ek görevler veriliyor. Çıkarılan kanuna göre postacı evde bulamadığı kişilerin evraklarını muhtarlığa bırakıyor. İmza karşılığında, mührümüzü ve kaşemizi kullanarak o evrakları bize getiriyorlar. Biz bu duruma daha anlam vermiş değiliz. Ben postacının görevlisi değilim. Ben bir mahallenin muhtarıyım. Postaneler nasıl ki para karşılığında bu evrakı taşıyorlarsa, bize de bu şekilde ayrı bir ödenek ya da afaki verilmeli. Fakat, ‘postane devletin muhtarlık da devletin kurumudur’ mantığı ile olaya yaklaşarak bu sorunu bize bıraktılar. Bazı görevlerin bizi aştığını da belirtmek istiyorum. Ilımlı bir şekilde bize verilen görevleri yürütüyoruz. Her şeyden önce muhtar muhtardır. Bizi halk seçiyor. Tıpkı cumhurbaşkanı gibi halk tarafından seçiliyoruz. Atama ile gelmiyoruz. Kanunlarla çıkarılmış olan görevleri yapmak zorundayız. Biz siyaset yapmıyoruz. Benim siyasetim yoktur. Herkese eşit bir şekilde yaklaşarak din, dil, ırk ve görüş farkı gözetmeden hizmet etmek zorundayız. Bir siyasetçinin yapmış olduğu hareketi bir muhtar yapamaz ve yapmaması gerekir. Çünkü ben mahallemdeki her kese hizmet ediyorum. “MUHTAR SİYASETÇİ GİBİ DAVRANAMAZ” Yerel seçimlerin yaklaşması ile tekrardan aday olacağınızı söylediniz. Her seçim öncesi mutlak bir şekilde klişeleşen söylemler kullanılıyor. Siz bu yerel seçim öncesi hangi söylem ile aday olacaksınız? Öncelikle siyasetçi olmadığımızı buradan belirtmek isterim. Siyasetçilerin kullandığı söylemlerle de ortaya atılmıyoruz. Ancak mahallemizin halkı bizi biz ise onları çok iyi tanıyoruz. Biz, siyasetçiler gibi ‘şuradan şunu geçireceğiz, buraya şunu getireceğiz, şurayı yıkıp başka bir şey yapacağız’ gibi sözlerimiz olamaz. Çünkü bunu yapan hükümettir. Benim şahsi görüşüm şudur; hükümetlerin ve siyasetçilerin çalışmalarında bunlar olabilir. Siyasetçiler gibi olmamız imkansız. Biz sadece mahalle halkımızın isteklerini yerine getirmek zorundayız. Bu istekleri ilgili mercilere iletmek bizim temel görevimizdir. Yaparlar, yapmazlar onların kanaatine kalmış durumda. Asfaltlanacak bir yer varsa onu ilgili belediyeye bildiririz. Bu bizim temel görevimizdir. “MUHTAR MAHALLESİNİN SORUMLU KİŞİSİDİR, AMİRİDİR” Muhtarlık kavramından biraz bahseder misiniz, muhtarı bir kaç cümle ile tanımlamak isterseniz neler söylerdiniz? Bizim varımız yokumuz bir askeri ücret aylığımızdır. Başka hiçbir şeyimiz ve yetkimiz yok. Biz A veya B partisinin peşinde gezmeyiz. A partisi de olsa, B partisi de olsa muhtara hizmet etmek zorundadır. Muhtara destek sunmak mecburiyetindedir. Mahallemizin resmi olarak en küçük yapısı ve başvurulması gereken yeriz. Memleketimizde ve Dünyada milletvekilliği yokken, muhtarlık mahalle muhtarlığı vardı. Mahalleleri muhtar yönetirdi. Bütün kurumlar arasındaki bağlantıyı muhtarlık sağlardı. Her kurumun ilk danışacağı yer muhtarlık olurdu. Ama şimdi mahallenin muhtarı pasivize edildi. Muhtar mahallesinin sorumlu kişisidir, amiridir. Çünkü polisi gelir muhtardan bilgi alır. Belediyesi, siyasetçisi gelir muhtardan bilgi alır. Bunlar çok önemli şeylerdir. Fakat şimdi seçim olup bittikten sonra muhtarı tanıyan olmuyor. Bize birçok kurumdan evrak geliyor. Eskiden pul ile yolluyorlardı. Şimdi o da yok. İlgili evrakı postaneden kendi paramız ile gönderiyoruz. Muhtar asgari ücret almadan önce bu tür evrakların hepsini cebinden harcıyordu. Bu durum daha yeni yeni düzelmiş oldu. Artık muhtarlığın bütün ihtiyaçlarını elektriğini, suyunu, internetini belediyeler karşılıyor. Onlar da bu işin böyle olması gerektiğine inandılar. “BİZİM TEMEL GÖREVİMİZ HİZMETTİR” Yerel seçimler öncesi bizim aracılığımızla iletmek istediğiniz bir mesaj var mı? Benim mesaj vermek gibi bir yetkim yok. Ben ancak kendi çapımda konuşurum. Muhtar arkadaşlarıma şöyle bir şey söylemek isterim; halka hizmet öncelikli görevlerimizin başında yer almalıdır. Hizmet bizim temel görevimizdir. Bu hizmeti ilgili belediye ve hükümetle mahallemize taşımak bizim işimizdir. Bu hassasiyeti göz önünde bulundurarak çalışmak zorundayız. Biz ne dileyeceksek halkımız için, bizi seçen kitle için diliyoruz. Her mahalleye öncelikle bir muhtarlık lazım. Her muhtarlığın içindeki eşyaların Belediye tarafından karşılanması gerekir. Nasıl ki bir belediye başkanının yeri var ise, aynı şekilde bir mahallenin muhtarlık yeri de olmak zorunda. Çünkü biz kimsenin işini yapıyoruz. Halkımızın isteklerini iletiyoruz.  (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim