Kaliteli alışveriş ortamının yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklere de imza atan Nata Vega Outlet, organize ettiği imza günü etkinliğiyle ünlü yazar Kahraman Tazeoğlu’nu hayranlarıyla buluşturdu. Etkinlikten saatler öncesinde alışveriş merkezine akın eden vatandaşlar, Tazeoğlu’nun son kitabı İki Söz’ü imzalatabilmek için kuyruk oluşturdu. Tazeoğlu, yaklaşık 2 buçuk saat süren etkinlikte hayranlarıyla sohbet edip birlikte fotoğraf çektirdi. Tazeoğlu, artık AVM’lerin de okuyucuya değer veriyor olmasının ve bu tip etkinliklerle okuyucuları ve yazarları bir araya getiriyor olmasının önemine dikkat çekti. Alışveriş merkezi olmanın insanlara sadece ürün satmak ya da onların karınlarını doyuracak mekanlar olmak anlamına gelmediğini belirten Tazeoğlu, “Alışveriş merkezleri insanların ruhlarını da doyuracakları etkinliklere imza atmalıdırlar. O yüzden burası çok önemli bir şeye imza atmış durumda. Yazar ve okurları bir araya getirdi. Bizler buraya gelip bu imzadan dolayı çok mutlu olurken, bir sürü okurum da dua ediyor. O yüzden bu etkinliklerin çok daha artması ve diğer alışveriş merkezlerine de emsal teşkil etmesini diliyorum” diye konuştu. Yeni kitap 2018’de Son kitabı olan İki Söz’ün aforizmalarından, sözlerinden ve mini hikayelerinden oluştuğunu anlatan Tazeoğlu, yeni kitabı için çalışmalara başladığını, 2018’in Eylül ayında ise kitabın raflardaki yerini alacağını okurlarına müjdeledi. Tazeoğlu, imza gününün ardından yine Nata Vega Outlet’te gerçekleştirilen “Ankara Sohbetleri” programına katıldı. Tazeoğlu ile AK Parti Ankara Milletvekili ve Başkent Ankara Meclisi Genel Başkanı Nevzat Ceylan, Ankara’yı Ankara yapan özellikler üzerine sohbet etti ve programa katılan vatandaşların sorularını yanıtladı. Ceylan, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Ankara’nın en güzel tarafı İstanbul’a dönüş” sözünü tersine çevirmek istediklerini ifade ederek, “Gerçekten Ankara’yı tanıyor muyuz? Ankara’yı yeterince geziyor muyuz? Ankara’nın bırakın taşrasını merkezini tanıyor musunuz? diye sorarsanız buna ‘evet’ cevabı alacağımızı düşünmüyoruz. Ankara’yı öncelikle tanımamız lazım. Tanıdıkça severiz, sevildiği zaman da o sözün tersini söylemeye başlarız. Ben de İstanbul’a gittiğim zaman İstanbul’un en güzel tarafının Ankara’ya bir an önce dönmek olduğunu söylüyorum” ifadelerini kullandı. “İngilizler tiftik keçisinin sırrını öğrenmek için büyükelçi yolladı” Ankara’nın çok kadim, köklü bir şehir olduğunu dile getiren Ceylan, Ankara’nın sadece 1923 yılında başkent olmadığını, daha önce 4 farklı medeniyete başkentlik yapmış bir şehir olduğunu söyledi. “Ankara 1920’li yıllarda küçük bir Anadolu kasabasıydı, Cumhuriyet kurulduktan sonra büyüdü” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Ceylan şunları söyledi: “Özellikle 15. 16. ve 17. yüzyılda Ankara Avrupa’nın en büyük ilk 20 şehrinden bir tanesiydi. Ankara tiftik keçisinden üretilen sof kumaşları sayesinde Ankara dünyada da çok önemli bir ticaret merkezi haline geliyor. O ticaret merkezi olmasından dolayı Ankara etrafında bütün dünyaya ihracat yapan, o sof kumaşının ihracatını yapan koloniler oluşuyor. Mesela Ankara’da Yahudi mahallesi var. O Yahudi mahallesinin oluşmasının sebebi de bundan kaynaklanıyor. Bu kumaş o kadar değerli bir kumaş ki bunu diğer ülkeler hep kaçırmak istiyor, bunun inceliğini öğrenmeye çalışıyorlar. Keçiyi elde etmek istiyorlar, sadece keçiyi elde etmekle kalmıyor o üretilen kumaşların nasıl dokunduğunu öğrenmeye çalışıyorlar. Hatta 16. yüzyılın sonlarına doğru İngilizler buraya bir büyükelçi gönderiyor ve ‘Sen bu tiftiğin sırrını öğreneceksin, senin en birinci görevin bu olacak’ diyor. Yapılan incelemeler neticesinde olay tiftik keçisini kaçırmaya kadar gidiyor. Osmanlı Devleti tiftik keçisinin kaçırılmaması için önlemler alıyor ama 1800’lü yıllarda kaçırılıyor.” Atatürk Kültür Merkezi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ceylan, “Atatürk Kültür Merkezi’nin bulunduğu alan maalesef şu anda yeterince kullanılan bir alan değil. Anadolu’nun bir takım illerinin tanıtım günleri yapılıyor ama çok ilkel şartlarda yapılıyor. O binanın yıkılıp çok büyük bir kütüphane, çok büyük bir kültür merkezi ya da çok büyük bir müze yapılması için çalışmalar başlatıldı. Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla yapılıyor bu çalışmalar. Özellikle Ulus tarihi kent kimliğine yakışır bir proje ile oranın temelinin kısa sürede atılacağına ve kısa sürede tamamlanacağına inanıyorum. İnşallah bundan sonra orası Ankara’nın kültürünün merkezi ve başkenti olacak” dedi. İHA

Editör: TE Bilisim