Türkiye’de bilişim ve teknolojinin nabzını tutan, Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen 34. TBD Ulusal Bilişim Kurultayı, Sheraton Ankara Hotel’de dün başladı. 2 gün sürecek olan kurultayın teması “Bilişimle Gelişim: Türkiye’de Dijital Dönüşüm” olarak belirlendi. Bilişim ve teknoloji alanında akademik bildirilerin sunulacağı, şehit ve gazi çocuklarına kodlama eğitimlerinin verileceği kurultayın açılışında Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ve TBD Başkanı Rahmi Aktepe konuşma gerçekleştirdi. Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan konuşmasında “Önümüzdeki dönemin güçlü toplumları dijitalleşme sürecini etkin bir şekilde yönetip geliştirenler olacaktır. Bu gelişmeler ülkemiz açısında kalıcı ekonomik büyüme üretken artış yoluyla mümkündür.” ifadelerini kullanarak dijitalleşmenin önemine dikkat çekti. “EKONOMİ DİJİTALLEŞİYOR” Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, bilgi ve iletişim teknolojileri son 20 yılda artan bir hızla ekonomik ilişkilerin belirleyicisi olmaya başladı, ifadelerini kullanarak konuşmasına şöyle devam etti: “Bugünden geleceğe baktığımızda yeni gelişmekte olan teknolojilerin bu süresi hızlandırma potansiyeli taşıdığını görüyoruz. Bu teknolojiler sayesinde ekonominin dijitalleşmesi yeni bir boyuta geçecek. Nesnelerin interneti yanında sosyal yaşamın sayısallaşması da önemli bir veri kaynağı. Her gün ortalama 500 milyon twit atılıyor. 2017 yılı itibariyle 150 milyar doları açtı. Yeni ortaya çıkan teknolojilerin getirdiği işleme kapasitesinin ekonomik yapıyı nasıl şekillendireceğini şimdiden görebiliyoruz. Bu değer zincirlerinde etkin olmak için firmaların kendi içlerinde otomasyona geçmelerinin yeterli olmadığını ve sürekli iletişim halinde olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Sorunlara farklı yönlerden bakabilme, yeni problem ve gelişim alanları tanımlayabilme yetenekleri dijital ekonomide öne çıkıyor. Firmalar kendileri için en büyük rekabet avantajı olan yenilikleri, dış paydaşlardan yararlanarak çözümlemesidir. Dış paydaşlar başlangıç seviyesindeki firmalar için finansman kaynağı olarak ortaya çıkmaktadır.” “DİJİTALLEŞEN TOPLUMLAR GÜÇLÜ OLACAKLAR” Dünyanın en büyük taksi şirketinin kendine ait bir aracı bulunmuyor, en popüler medya şirketi içerik üretmiyor diyen Elvan, “Birçok ekonomist ve OECD gibi uluslararası kuruluşlar önümüzdeki dönemde dijitalleşme ve bilgi temelli ilerlemelerin gerçekleşeceğinin farkındadır. Bilgi ve bilgiye dayalı ürün ve hizmetlerin ekonominin kendisi haline geliyor. Önümüzdeki dönemin güçlü toplumları dijitalleşme sürecini etkin bir şekilde yönetip geliştirenler olacaktır. Bu gelişmeler ülkemiz açısında kalıcı ekonomik büyüme üretken artış yoluyla mümkündür. Bilgi ve iletişim teknolojileri ekonomiye yayılımda daha geride kalmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri vasıtasıyla bölgesel farklılıkları gözeten bütüncül politikalar gerekiyor.” şeklinde konuştu. “BİLİM KURGU FİLMLERİ GERÇEKLİĞE KAVUŞUYOR” Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, “Günümüz dünyasında karar alma süreçlerinde büyük önem taşıyan güncel ve zamanında ulaşılabilen bilgiler, ülkelerin kalkınması ve gelişimi için en değerli kaynaklardan biri haline gelmiştir. Yapay zeka uygulamalarının artması, bilişim teknolojisinde yaşanan gelişmeler ve teknoloji rekabeti beraberinde birkaç yıl öncesine kadar bilim kurgu filmlerinde izlemiş olduğumuz dijital dünyayı bugünkü gerçekliğe kavuşturmuştur. Baş döndürücü bir hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri ekonomik ve sosyal hayatta son derece önemli değişiklikler yaratmak. Bununla birlikte, bireyler, devletler için yeni fırsatlar ve olanaklar sunarak, bilgi toplumunun ve sayısal ekonominin de omurgasını oluşturmuştur. Dijitalleşen dünya ile cihazlar arasındaki iletişim artmış; M2M uygulamaların yaygınlaşması ile son kullanıcılar için günlük hayatı kolaylaştırıcı ve zamandan tasarruf sağlayarak refah seviyesini arttırıcı yenilikler sağlanmıştır” dedi.   “DİJİTAL DÖNÜŞÜM ÇAĞIN YAPI TAŞI OLDU” Sayan, bilgi ve iletişim teknolojileri kendi başına bir sektör olmanın yanında diğer sektörlerde de kalkınma ve büyümenin baş aktörü haline gelmiştir, ifadelerini kullanarak sözlerine şöyle devam etti: “Böylece dijital dönüşüm çağının yapı taşlarından biri olmuştur. Dijital dönüşüm kapsamında BTK olarak operatörlerimizin de katılımıyla ‘Mobil Genişbant Stratejinin Belirlenmesi’ hakkında bir çalışma da yürütmekteyiz. Mobil genişbant stratejisinin oluşturulması ülkemizin mobil genişbant hizmetlere ilişkin belirlemiş olduğu kişi başına asgari veri indirme hızının AB standartlarına yükseltilmesi, erişim ücretlerinin düşürülmesi ve benzeri hedeflere ulaşılmasını kolaylaştıracaktır.  Söz konusu çalışmanın sonuçlarını tartışmak üzere 2018 yılı içerisinde de Kurumumuz ev sahipliğinde bir çalıştay yapılmasını planlamaktayız. Çalıştayın çıktılarının hem bu alanda üretim yapan Netaş gibi köklü firmalarımız hem de mobil genişbant sektörünün diğer paydaşları açısından faydalı olacağını umuyoruz.” BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ HER ŞEYİ ETKİLİYOR Kurultayın açılışında konuşma gerçekleştiren Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı Rahmi Aktepe, Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) 46 yıl önce kurulduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bugün kendilerini büyük bir saygı ve şükran duygusuyla andığımız kurucularımız, daha o günlerde farkına varmışlardı; bilişim teknolojileri tüm dünyada üretim şekillerini, yaşama biçimini, toplumsal gelişmeleri, ülke ekonomilerini etkileyecekti. Bu nedenle Türkiye Bilişim Derneği, Türkiye’nin bu teknolojiye ayak uyduracak biçimde gelişmesini sağlamak, bu uğurda ülke insanını bilinçlendirmek amacıyla yola çıktı. Bugün bilişim kesimi çalışanlarının çok önemli kısmını kapsayan meslek örgütümüz, bilişim toplumuna giden Türkiye’nin her bireyini doğal üyesi olarak kabul etmektedir.” BİLGİ: "ÇAĞIMIZIN PETROLÜ" Aktepe, günümüz iş dünyasında bilginin "Çağımızın petrolü" olarak ifade edildiğinin altını çizerek, “Dördüncü sanayi devrimi diğer bir deyişle dijital (sayısal) dönüşümün ana dayanağı da hiç şüphesiz ki bilgidir. Ancak kullanmadığınız veya kullanamadığınız bilginin size hiç bir faydası yoktur. Önemli olan bu bilgiyle ne yapabildiğiniz ve bu bilgiyi değere nasıl dönüştürdüğünüzdür. Dijital dönüşümün sadece bir veya birkaç teknolojiye indirgenmesinin mümkün olamayacağını değerlendiriyoruz. Dijital dönüşüm çoklu disiplin yapısında birçok teknolojinin entegrasyonudur. Verimliliğin ve güvenirliliğin arttırılması ile maliyetin düşürülmesi hedeflenmektedir. Kısaca, tüm kurumsal varlıkların, iş süreçlerinin ve paydaş ilişkilerinin dijital ortamda yeniden tanımlanmasını kapsamaktadır. Yani kartlar yeniden karılmaktadır. Kartlar yeniden karılırken oyunun içinde olmak önemlidir.  Bu nedenle de veri odaklı olmalı bilgi üreten ve ürettiği bilgiyi kullanarak değer yaratabilen hale hızla dönüşerek dijital olgunluk seviyemizi yükseltmeliyiz. Dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyulan yasal mevzuatın ve altyapıların oluşturulmasında Türkiye’nin toplumsal gerçekleri göz önünde bulundurmalı ve dijital dönüşümün ana felsefesi baz alınmalıdır.” dedi. “TEKNOLOJİ ÜRETEN ÜLKE KONUMUNA GEÇİYORUZ” Kalkınmanın yolunun yeniliklerden, Ar-Ge faaliyetlerinden ve bilişimden geçtiğini ifade eden Aktepe, devamında şöyle konuştu:  “1 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe giren Üretim Reform Paketi ile bilişimciler sanayici olarak kabul edilmiş, araştırma, geliştirme (AR-GE) ve tasarım faaliyetlerine verilen destekler yaygınlaştırılmıştır. Bugünlerde sayıları 900'ü bulan AR-GE ve tasarım merkezlerinin ülkemiz ekonomisine sağlamakta olduğu katma değer ile dışa bağımlılığımız azalmakta, teknoloji ithal eden ülke konumundan hızla teknoloji üreten ve ihraç eden ülke konumuna geçmekteyiz. ARGE ve Tasarım merkezlerinin yarattığı bu itici gücün yönetiminde üstün gayretlerine tanık olduğumuz Başta Sn. Bakanımız olmak üzere, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yönetici ve çalışanlarına teşekkürü borç biliriz. Bu çalışmaların bundan böyle sektörle içice, uygun kararlar alabilmesi için daha üst bir organizasyon yapısıyla, en az genel müdürlük seviyesinde bir örgütlenmeyle yürütülmesinde yarar vardır.” (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim