Danıştay eski Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Uğur Okullar Kariyer Günleri kapsamında ‘’Neden Hukuk?’’ isimli bir konferansta konuşmacı olarak katıldı. ‘Neden Hukuk?’ isimli konferansa, üniversiteye hazırlanan birçok okul öğrencisi ve öğretmenleri katıldı. Karakullukçu, ‘’Eğer sosyal bilimler alanında eğitim almak istiyorsanız ilk tercihiniz hukuk olmalı’’ dedi. Danıştay eski Başkanı Karakullukçu, öğrencilere yeni neslin öneminden bahsederek, ‘’Bunları bir yönlendirme veya bir tavsiye olarak görebilirsiniz. İçinizde belki ben şunu olacağım diye kendisini şartlandıranlar olmuştur. Hayat sizin algıladığınız kadar basit ya da karmaşık değil. Şimdiki gençler her şeyin farkında aslında. İletişimi biliyorsunuz, interneti biliyorsunuz çoğu şeyden haberdarsınız. İlgi alanlarınız çok fazla bizim neslimizden çok daha iyisiniz’’ dedi. İNSAN TOPLULUKLARI İLE HUKUK ORTAYA ÇIKIYOR Öğrencilere sorular yönelterek konferansı devam ettiren Karakullukçu, öğrencilere yönelttiği ‘Hukuk nedir?’ sorusuna öğrencilerden birisi, ‘’Hayatımızı kolaylaştırmak için konulmuş kurallar ve yasalar bütünü’’ şeklinde cevap verdi. Karakullukçu sözlerine şöyle devam etti, ‘’Hukuk insanla beraber var. Tek başına hukuka ihtiyaç yoktur. İlk doğan insanın hukuka ihtiyacı yoktu. İnsan zaman ilerledikçe 2 kişi oldu, 3 kişi oldu. İnsan sayısı arttığı zaman, artık orada, insanın ne yapması gerektiğini, ne kadar ileriye gitmesi, nerede durması gerektiğini söyleyen bir ihtiyaç ortaya çıktı. Daha sonra aileler gelişti, kabileler oluştu. Kabileler gelişti derebeylikler ve beylikler oluştu. O zamanlar yapılan idare şekillerinin hepsi bu şekilde. Yani insan topluluklarıyla birlikte hukuk ortaya çıkıyor. Daha sonraları modern toplumlar bunu yazıya döktüler. Bir de bunun öğretisine başlamışlar ve okullar kurmuşlar.’’ HUKUK İNSANLAR GİBİ CANLIDIR Hukukun insanlar gibi gelişip, değiştiğini örneklerle anlatan Karakullukçu, ‘’Hukuk da canlıdır. Biz yaşıyoruz ve hukuk da bizimle birlikte yaşıyor. Biz gelişiyoruz, büyüyoruz ve yaşlanıyoruz. Hukuk da bizimle beraber yaşlanıyor ve değişmeye ihtiyacı oluyor. Bundan 20-25 sene önce internet diye bir şey yoktu. Telefonlar yoktu. Şimdi hepimizin elinde olan telefonlarla interneti birleştirdik. Bu verilerle birlikte yeni bir sistem çıktı ortaya. Bunların kullanılması, alınıp satılması, hak ihlalleri görüldü. İşte o zaman bilirkişi denilen bir hukuk sistemi oluştu. Demek ki hukuk da insanlar gibi gelişiyor ve değişiyor’’ yorumunu yaptı. DOĞUMDAN ÖLÜMDEN SONRAYA KADAR HUKUK Hukukun doğumdan itibaren başlayarak öldükten sonra bile devam ettiğinin altını çizen Karakullukçu, ‘’Hukuk sizinle ilgilenmeye anne karnındayken, cenin halindeyken başlıyor. Hukuk sizi ölümle terk etmiyor. Miras hukuku dediğimiz hukuk öldükten sonra da devam ediyor. Demek ki hayatımızın her alanında hukuk var. Eğer bu kurallara bağlı olmasaydık, hak nerede başlar nerede biter bilmeseydik o zaman kaos ortamı oluşurdu. Herkes kendi hakkını arardı. Güçlü olan güçsüz olanı ezerdi. İnsan haklarına göre, insanların doğuştan itibaren gelen temel hak ve özgürlükleri var. Temel hak ve özgürlüklerin başında yaşama hakkı geliyor. Sonrasında mülkiyet hakkı, gösteri ve yürüyüş hakkı, sağlıklı yaşama hakkı gibi hayatın her alanında temel hak ve hürriyetler var. İşte bu temel hak ve hürriyetlerin korunması gerekiyor. Peki, bunu nasıl yapacağız? Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak düşünelim. 80 milyon nüfusumuz var. Örneğin arkadaşımızın birinin kitabı çalınsaydı, diğer arkadaşımıza birisi vursaydı ne olacaktı? Herkes kendi hakkını aramaya çalışacaktı ve zararlı sonuçlar doğacaktı. İşte en ufağından bu karışıklığı bile önlemek için hukuk sistemine ihtiyacımız var’’ dedi. KARAKULLUKÇU HUKUK DERSİ VERDİ Öğrencilere hukuk alanlarından bazılarını anlatan Karakullukçu, ‘’Bazı devletler yazılı hukuk sistemini benimsedi. Bazı devletler yazılı olmayan sözlü ve geleneksek hukuk kurallarını benimsemiştir. Örneğin İngiltere’de bazı kurallar hala geleneklerden gelen ve yazılı olmayan kurallardan oluşur. Geleneklerine çok bağlı oldukları için orada bir karmaşıklık yaşanmaz. Hukuk kafamızı ikiye ayıracağız. Biri özel hukuk diğeri kamu hukuku. Kamu hukuku devleti kapsayan hukuk kurallarını kapsar. Kamu hukukunda devletin organları vardır. Bunlar yasama, yürütme ve yargı. Demokratik toplumlarda bu üçünün olması şarttır. Hatta demokratik toplumlarda bu üç kuvvetinin bir kişinin üzerinde toplanmaması lazım. Toplandığı zaman iyi idare edersen iyi sonuçlar alırsın ama kötü idare edersen kötü sonuçlar alırsın. Onun için bu üç kuvvet birbirinden ayrılmalı. Bu üç kuvvetin birbirini kontrol etmesi lazım. Yasama, yürütme ve yargı devlet için vardır. Özel alandaki bir hukuk iki kişi arasında geçer. Borcunuz, alacağınız, evlenmeniz, nişanlanmanız, boşanmanız, nafakanız aklınıza ne geliyorsa hepsini kapsar. Birisine bir zarar verdiyseniz karşılığında alacağınız ceza, hukuk kuralları kapsamında belirtilir. Özel hukuk alanını da kendi arasında ikiye ayırabiliyoruz. Bunlardan birisi medeni hukuk diğeri ceza hukukudur’’ diyerek öğrencileri bilgilendirdi. HUKUK KAZANANA KADAR ÇALIŞIN Hukuk okumak isteyen öğrencilere bölümün zor olması ile ilgili korkularının yersiz olduğunu hatırlatan Karakullukçu, ‘’Hukukun dili sizi zorlamaz. Kanun maddelerini okudukça anlarsınız. Bizim zamanımızda Arapçadan veya Farsçadan geçmiş birçok hukuki tabir vardı. Şimdi onların sayısı çok az kaldı. Yani eğer ben bu koca koca kitapları okuyamam ve anlayamam düşüncesini kafasından kesinlikle silin. Öğreti dediğimiz günlük yaşamınız. Ahmet ve Mehmet kavga eder ve birbirlerini yaralarsa nasıl cezalandırılacaklarını bilmekle yükümlüsünüz. Eğer sosyal bilimleri seçmek isteyen arkadaşlar varsa hukuk kazanmaya puanınız yetmiyorsa benim size tavsiyem bir sene daha hazırlanın ve çalışın. Eğer sosyal bilim içerisinde bir okul seçecekseniz hukuk fakültesinden başka bir bölüm tercih etmeyin. Diğer fakülteleri bitiren diğer arkadaşlarla aynı imkanlara sahip olursunuz’’ dedi. HUKUK BİTİREN DAHA AVANTAJLI Hukuk okumanın, sosyal bilimler alanlarında her anlamda daha avantajlı olduğuna değinen Karakullukçu, ‘’Diyelim ki hukuk fakültesini bitirdiniz ama avukat, savcı, hakim olmak istemiyorsunuz ne olacaksınız? Diplomat olmak istiyorsanız, aranan koşullar içinde ‘hukuk fakültesi bitirmek’ koşulu mutlaka aranır. Kısacası siz hukuk fakültesini bitirdikten sonra sosyal bilimler alanlarında avantajlı durumda olursunuz. Hukuk fakültesi okumanın hiçbir zorluğu yok. Hukuk size sizi anlatıyor. Doğumunuzdan başlıyor, gençliğinizi, nişanlılığınızı, boşanmanızı, çocuklarınızı anlatıyor. Siz bunu bir başkasından dinlemeyi mi istersiniz yoksa kendi göbeğinizi kendiniz mi kesmek istersiniz? Bunları bilin, çok fazla artısı var. Dolayısıyla bu konumda olan arkadaşlarımızın, hiç düşünmeden, tereddütsüz hukuk fakültelerini tercih etmeleri gerektiğini söylüyorum. Onun için ilk tercihiniz hukuk olsun. Siz çıtayı yüksek tutun ve kazanmaya çalışın’’ diyerek öğrencilere hukuk okumaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Konferansın sonunda Hüseyin Karakullukçu’ya plaket takdim edildi. Rozita Merve HAMİDİ