Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) kurban fiyatlarıyla ilgili basın toplantısı yaptı. Toplantıda konuşan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kurban Bayramı’nda kesilecek hayvan sayısını karşılayabilecek sayıda ve nitelikte kurbanlık hayvan mevcudu bulunduğunu belirterek, vatandaşlarımız kurbanlık hayvan bulmada sıkıntı yaşamayacaklar dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Kurban Bayramına sayılı günler kala kurbanlıklar hakkında açıklamalarda bulundu. Kurbanlıkların fiyatları hakkında konuşan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, illere ve canlı ağırlığa göre kurban fiyatlarının farklılıklar gösterdiğini belirtti. Bayraktar, hayvan başına, büyükbaşta 5 bin ile 20 bin lira, küçükbaşta ise 750 lira ile 3 bin 500 lira arasında fiyatların değiştiğine değinerek, “Canlı ağırlık fiyatının da kilogram başına büyükbaş hayvanlarda 17 ile 25 lira, küçükbaş hayvanlarda 15 ile 28 lira arasında olması tahmin edilmektedir” dedi. BU YIL KURBANLIKLAR İÇİN ÖDENECEK TAHMİNİ TUTAR: 10 MİLYAR 67 MİLYON LİRA Ülke ortalamasına bakıldığında, büyükbaş hayvanların canlı kilogram fiyatının 20 lira 55 kuruş, küçükbaş canlı kilogram fiyatlarının ise 21 lira 13 kuruş olduğunu ifade eden Bayraktar açıklamasına şöyle devam etti: “Canlı kilogram olarak büyükbaş hayvan fiyatları, satışların en fazla olduğu üç büyük ilimizden, İstanbul’da Avrupa yakasında 19 ile 23, Anadolu yakasında 23 ile 25, Ankara’da 18 ile 22, İzmir’de 17 ile 22 lira arasında değişmektedir. Küçükbaş hayvan fiyatları ise canlı kilogram olarak, İstanbul’da Avrupa yakasında 24 ile 26, Anadolu yakasında 25 ile 28, Ankara’da 18 ile 20, İzmir’de 22 ile 26 lira düzeyinde seyretmektedir. Ülke ortalamasında fiyatlar, geçen yıla göre, büyükbaşta yüzde 8,6, küçükbaşta ise yüzde 11,2 oranında artmıştır.” Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde, 2014 yılı Kurban Bayramı’nda 880 bin büyükbaş, 2 milyon 500 bin küçükbaş, 2015 yılı Kurban Bayramı’nda 867 bin büyükbaş, 2 milyon 700 bin küçükbaş, 2016 yılında 920 bin büyükbaş, 2 milyon 950 bin küçükbaş, 2017 yılında ise 817 bin 805 büyükbaş, 2 milyon 720 bin 271 küçükbaş hayvan kurban olarak kesildi. Bu yıl yaklaşık 850 bin büyükbaş, 2,8 milyonun küçükbaş olmak üzere toplam 3 milyon 650 bin hayvan kesileceği tahmininden yola çıkılacak olursa; kurbanlıklar için, bu yıl, halkımızın ödeyeceği tutarın tahmini olarak 10 milyar 67 milyon lirayı bulacağını hesaplıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızdan yapılan açıklamada; şu an itibarıyla kurbanlık vasfı taşıyan 1 milyon 200 bini büyükbaş, 3 milyon 800 bini küçükbaş olmak üzere toplam 5 milyon baş hayvanımız olduğu ifade edilmektedir. Bu demektir ki Kurban Bayramı’nda geçen yıl kesilen büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısını karşılayabilecek sayıda ve nitelikte kurbanlık hayvan mevcudumuz vardır. Bu durum vatandaşlarımızın kurbanlık hayvan bulmada sıkıntı yaşamayacaklarını göstermektedir. Ziraat Odalarımızla yaptığımız görüşmeler de bunu destekler niteliktedir. Kimsenin, ‘kurbanlık hayvan bulabilir miyim acaba’ diye bir endişe yaşamasına gerek yoktur.” ÜRETİCİLER ENDİŞELİ Üreticilerin bu yıl bayram tatilinin çok uzun olması nedeniyle, birçok kişinin tatili tercih edip, kesim yapmayacakları, bunun da satışları olumsuz etkileyeceğini düşündüklerini ifade eden Bayraktar açıklamasını şöyle sürdürdü: “İnşallah bu endişe yersiz çıkar, üreticilerimiz emeklerinin karşılığını alır ve hayvanlarını uygun fiyata satarlar. Şayet satışlar beklendiği gibi olmazsa üreticilerimizin bayram döneminde satılamayan hayvanları, maliyetlerinin altında yok pahasına ellerinden çıkarmaları önlenmelidir. Bu, hayvancılıkta üretimin sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. Böyle bir durum gerçekleşir de üreticinin elinde satılamayan hayvan kalırsa, Et ve Süt Kurumu’nun bu hayvanları bayram sonrasında uygun bir fiyata alması üreticimizin sıkıntıya girmesini önleyecektir. Bunun için yetkililerden beklentimiz, elinde kurbanlık kalan üreticilerimize yönelik belirleyecekleri alım fiyatlarını, maliyetlerin yanı sıra yapılan ek masrafları da dikkate alarak kurbana özel belirlemeleridir. Bu durumda üreticilerimizin bir yıllık emekleri boşa çıkmayacak, mağdur olmaları engellenecektir.” Bayraktar konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Kurban Bayramları, bu kadar çok hayvanın besiye alınması ve uzun süreyle bakılmaları dolayısıyla ekonomik olarak da ciddi bir hareketliliğe yol açmaktadır. Besi hayvanı alımı, yem, ilaç, çoban, veteriner hizmeti giderleri önemli bir yekûn tutmaktadır. Bunun yanı sıra, hayvanların satış merkezlerine nakilleri, satış yerlerinde yer kiraları ve kişisel masraflar, kesimler için kasaplara ödenen para, sakatat ve derilerin satılmasına kadar birçok ticari faaliyet bu dönemde söz konusu olmakta ve bütün bunlar ekonomik anlamda büyük meblağlara ulaşmaktadır. Bu yıl, yaklaşık 850 bin büyükbaş, 2,8 milyon küçükbaş hayvan kesilmesi halinde, yaptığımız hesaplamaya göre; “YEM FİYATLARI CİDDİ ORANDA ARTTI” Yem fiyatları, 2017/2018 Temmuz döneminde ciddi oranda arttığını ifade eden Bayraktar: “İlgili dönemde; ton olarak, mısır yüzde 8 artışla 950 liraya, buğday kepeği yüzde 32,8 artışla 870 liraya, ayçiçeği tohumu küspesi (28 proteinli) yüzde 46,2 artışla 892 liraya, besi yemi yüzde 20,5 artışla 1215 liraya, saman yüzde 36,8 artışla 528 liraya, mısır silajı yüzde 20,5 artışla 311 liraya, kuru yonca otu yüzde 19,5 artışla 864 liraya yükselmiştir. Yem, besilik alımının ardından en önemli maliyet kalemidir. Dolayısıyla yem fiyatlarındaki yükseliş üretimi önemli oranda etkilemektedir. Kurbanlık için besiye alınan büyükbaş hayvanların ortalama 6 ay beslendiği hesabıyla, 6 aylık yem masrafı hayvan başına 2 bin 100 lirayı bulacaktır. Kesilecek olan yaklaşık 850 bin büyükbaş kurbanlık hayvan için toplam yem masrafı 1 milyar 785 milyon liraya ulaşmaktadır. Yine ortalama 6 ay besiye alınma hesabıyla, küçükbaş hayvanlarda hayvan başına yem masrafı 500 lirayı, 2,8 milyon küçükbaş hayvan için yapılan toplam yem masrafı ise 1 milyar 400 milyon lirayı bulmaktadır. Toplamda 3 milyon 650 bin baş kurbanlık canlı hayvan için üreticilerimizin 3 milyar 185 milyon lira civarında bir yem masrafı yaptıkları, dolayısıyla bu kadar bir paranın yem sektöründe kullanıldığı tahmin edilmektedir” dedi. Kurban derileri hakkında da konuşan Bayraktar, kurbanlıklardan standartlara uyulursa yaklaşık 130 milyon liralık deri elde edilecektir dedi. Bayraktar, kurbanlıkların çoğu yerde ehil olmayan kişiler tarafından kesildiği için deride ciddi olarak ekonomik kayıp oluştuğuna dikkat çekerek, “Bu kaybın yüzde 20'ler civarında olduğu ve toplam kaybın 26 milyon lirayı bulduğu tahmin edilmektedir” şeklinde konuştu. ÇADIR FİYATLARI ÇOK YÜKSEK Kurbanlık satmak isteyen üreticilerin, büyükşehirlerde her ilçede farklı olmak üzere satış yerlerine çadır kirası ödediklerini ve bu fiyatın da çok yüksek olduğunu vurgulayan Bayraktar şunları söyledi: “Fiyatlar illere ve ilçelere göre farklılık arz etmektedir. Buralardan yüksek ücretler alınmaması yönünde belediyelere her yıl uyarılarda bulunmamıza rağmen, ne yazık ki bu yıl da ciddi paralar alınmıştır. Belediyelerin buraları gelir kapısı olarak değil, halka hizmet yeri olarak görmesi gerekmektedir. Kurban satıcılarının yaklaşık 15 gün kaldıkları süre içinde; Ankara’da 3 bin 500 ile 5 bin 50 lira arasında, İstanbul’da 7 bin 500 ile 13 bin lira arasında, İzmir’de 4 bin 500 ile 6 bin 500 lira civarında çadır kirası ödemişlerdir. İzmir’de sadece alana bu para ödenmekte, çadır masrafları satıcılara ait olmaktadır. Satış yerleriyle ilgili olarak buradan belediye başkanlarımıza seslenmek istiyorum; satış yerlerini çok fahiş fiyatlarla üreticilerimize kiralamakla ne geçiyor elinize? Üreticilerimize 13 bin liraya kiralanan yerler var. Bu durum ciddi mağduriyetlere neden oluyor. Nakil masrafları hakkında da konuşan Bayraktar konuşmasında şunlara değindi: “Üreticilerimiz, Türkiye'nin dört bir yanından hayvanları şehirlerdeki kurban satış yerlerine nakletmek için nakliye parası ödemektedir. Ayrıca üreticilerimiz, sattıkları hayvanları, alıcıların kesim yapacakları yerlere taşımakta, bunun için de para harcamaktadır. Kesilen hayvanların sayısal büyüklüğü dikkate alındığında net rakam verememekle birlikte önemli bir nakliye masrafı olduğu söylenebilir. Kurban Bayramı döneminde, talebe bağlı olarak artan nakliye fiyatlarının kurban satış fiyatlarına etkisini azaltabilmek için mutlaka pazar yerlerinin disipline edilmesi, buralarda fırsatçılık yapılmasına imkan tanınmaması gerekmektedir. Kurban bayramları son yıllarda kasaplar için önemli bir gelir kapısı olmuştur. Kasaplar, hayvanları kesme, yüzme, parçalama gibi işler için küçükbaşta 50 lira, büyükbaşta ise 250 lira civarında para almaktadır. Kesme işine parçalama da dahil edildiğinde özellikle büyükbaştaki fiyat 500-600 liraya kadar çıkabilmektedir. Büyükbaş hayvanların yarısının kasaplar tarafından ücret mukabilinde kesileceği tahminiyle, 425 bin büyükbaş hayvan için kasaplara ödenecek meblağ 106 milyon 250 bin lirayı bulacaktır. Aynı şekilde küçükbaş hayvanların yarısının kasaplar tarafından kesileceği hesabıyla 1 milyon 400 bin küçükbaş hayvan için kasaplara ödenecek tutar 70 milyon liraya ulaşacaktır. Buna göre, kasaplara ödenecek toplam bedel toplamda 176 milyon 250 bin lirayı bulacaktır. Bunların yanı sıra kelle, paça, işkembe, bağırsak gibi sakatatlar kurban kesenler tarafından çoğunlukla alınmamakta, kasaplara veya toplayıcılara bırakılmaktadır. Bu da ciddi bir ekonomik değer oluşturmaktadır.” DERNEK VE VAKIFLARA YATIRILAN PARALAR “Kurban Bayramı döneminde birçok dernek ve vakıf, hayır işlemeyi düşünen vatandaşlarımızın verdiği vekaletle onlar adına kurban kesmek için faaliyet içine girmektedir. Vekaletle kesimde zaman zaman vatandaşlarımız mağdur olabilmektedir. Dernek ve vakıflara yatırılan paraların kurban kesiminde kullanılması ve bunların iyi bir şekilde denetlenmesi çok önemlidir. Vekaleten kurban kesmeyi taahhüt eden bu kuruluşların, bu dönemde ne kadar hayvanı nereden aldığı, hangi şartlarda ve nerelerde ne kadar kurbanlık kestiği, vekaleti veren kurban sahibinin vekaletinin yerine getirilip getirilmediği, yetkili kurumlar tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilmelidir. Aksi takdirde hem hayır işlemeyi düşünen vatandaşlarımızın hem de üreticilerimizin mağduriyeti söz konusu olabilecektir. Bilindiği üzere hayvan pazarlarında kamu kuruluşlarınca, hayvanlar sağlık kontrolünden geçirilmektedirler. Bu kontrollerin yanı sıra hayvanların yaş uygunluğu, gebe olup olmadığı gibi vasıflar yönünden yapılan kontrollerde de titiz davranılması gerekmektedir. Böylece halkımıza gönül rahatlığıyla kurbanlığını seçme imkanı getirilecek ve mağduriyeti önlenecektir.” ELMALI VE ORDU’DA YAŞANAN SEL FELAKETİ “Pazartesi akşamı ve Antalya’nın Elmalı ilçesinde, dün ise Ordu’nun Fatsa ve Ünye ilçeleri başta olmak üzere geniş bir bölgede yaşanan aşırı yağış ve sel çok sayıda çiftçimizi mağdur etmiştir. İlde büyük bir afet yaşanmış, yollar, köprüler, altyapı önemli ölçüde tahrip olmuştur. Dere kenarlarında bulunan harmanlarda kurumaya bırakılan fındıklarda, bahçelerde çuvallanmış fındıklarda, fındık ağaçlarında, fındık işçilerinin kaldıkları çadırlarda önemli hasarlar meydana gelmiştir. Hasarın yüzde 100’e ulaştığı, tamamen sele kapılan fındıklıklar vardır. Antalya Elmalı’da yaşanan afet ise 500-600 dekar sera alanında yüzde 100’e varan oranlarda zarara yol açmıştır. Hayvan telefleri de bulunmaktadır. Sadece yüzde 10’unun sigortalı olması nedeniyle sera sahipleri mağdur durumdadır. Hem Ordu hem de Antalya’nın Elmalı ilçesindeki çiftçilerimiz destek beklemektedir. Hasar tespit çalışmaların bir an önce tamamlanmasını ve çiftçimizin mağduriyetinin giderilmesini temenni ediyorum.” (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim