Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda 2017 yılındaki değişimleri değerlendirmek üzere basın açıklaması yaptı. Bayraktar, 2017 yılında market fiyatlarındaki değişimi hatırlatarak, aralık ayında 42 ürünün 29'unda fiyat artışı olduğunu açıkladı. Çiftçi çalışıyor, üretiyor ama para kazanamıyor ifadelerini kullanan Bayraktar, çiftçiye destek olunduğu takdirde 2018 yılından beklentilerinin de yüksek olduğunu belirtti. 42 ÜRÜNÜN 29’UNDA FİYAT ARTIŞI Bayraktar, Birlik Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında tarımda 2017 yılını değerlendirdi, 2018 yılı beklentilerini ve üretici market fiyatlarını açıkladı. Aralık ayında, markette 42 ürünün 29’unda fiyat artışı, 9’unde fiyat azalışı, üreticilerde ise 34 ürünün 14’ünde fiyat artışı, 14’ünde fiyat azalışı meydana geldiğini, markette 4 üründe, üreticide 6 üründe fiyatların değişmediğini belirten Bayraktar, Aralık ayında fiyatı en fazla artan ürünün, marketlerde marul, üreticilerde ise mandalina olurken, marketlerde kabak, üreticilerde karnabaharın fiyat düşüşünde ilk sırayı aldığını vurguladı. Aralık ayında market fiyatlarında maydanoz, kuru kayısı, kuru üzüm, mısırözü yağı fiyatında değişim görülmezken, fiyat düşüşünün yüzde 20,51 ile en fazla kabakta meydana geldiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:“Kabaktaki fiyat düşüşünü, yüzde 19,28 ile sivri biber, yüzde 12,72 ile limon, yüzde 12,53 ile portakal izledi. Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 20,63 ile marulda görüldü. Maruldaki fiyat artışını, yüzde 19,23 ile kuru soğan, yüzde 14,79 ile salatalık, yüzde 11,96 ile havuç, yüzde 11,73 ile nohut izledi. ÜRETİCİ FİYATLARINDA DA DEĞİŞİM VAR Aralık ayında üretici fiyatlarında, ıspanak, maydanoz, limon, pirinç, kuru incir ve zeytinyağı fiyatında değişim olmazken, karnabahar yüzde 40,49 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü, yüzde 33,89 ile kabak, yüzde 29,03 ile lahana, yüzde 22,34 ile patlıcan, yüzde 21,90 ile sivri biber, yüzde 21,23 ile portakal takip etti. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 19,39 ile mandalinada görüldü. Mandalinadaki fiyat artışını yüzde 18,40 ile marul, yüzde 12,50 ile kuru kayısı, yüzde 11,63 ile elma, yüzde 11,11 ile yeşil soğan izledi. Aralık ayında, üretici fiyatlarında mandalina, marul, kuru kayısı, elma, yeşil soğan fiyat artışında ilk sıraları aldılar. Mandalinada erkenci yeni çeşitlerin hasadının tamamlanmasıyla birlikte fiyatlarda artış yaşandı. Marul ve yeşil soğanda mevsim itibarıyla hasat edilen ürün miktarındaki azalma fiyatları etkiledi. Kuru kayısıda piyasalardaki hareketlenme fiyatlarda artışa yol açtı. Elmada ise ürünün depoya girmesi ve ihracatta yaşanan artış, fiyatları etkiledi. Fiyatı düşen ürünlere baktığımızda karnabahar, lahana, pırasa gibi kışlık sebzelerde hasat edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyatlar geriledi. Kabak, patlıcan ve sivri biber gibi örtü altında yetişen ürünler ile havuçta talepteki daralmaya bağlı olarak fiyatlarda düşüş yaşandı. Portakalda erkenci çeşitlerin hasadının ardından Washington tipi portakalların hasadına başlanması ile birlikte fiyatlar geriledi. Kuru soğan ve patateste piyasalardaki durgunluk fiyatları etkiledi.” 38 ÜRÜNÜN 25’İNİN FİYATI ARTTI Bayraktar, 2017 yılında, markette 38 ürünün 25’inde fiyat artışı, 13’ünde fiyat azalışı, üreticilerde ise 34 ürünün 18’inde fiyat artışı, 16’sında ise fiyat azalışı meydana geldiğini bildirdi. 2017 yılında, fiyatı en fazla artan ürünün, marketlerde mandalina, üreticide elma, fiyatı en fazla düşen ürünün ise marketlerde ve üreticilerde karnabahar olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi: “2017 yılında, market fiyatlarında fiyat düşüşü, yüzde 40,57 ile en fazla karnabaharda meydana geldi. Karnabahardaki fiyat düşüşünü, yüzde 36,06 ile kabak, yüzde 35,79 ile sivri biber, yüzde 35,49 ile patlıcan, yüzde 31,70 ile yeşil soğan, yüzde 27,72 ile salatalık takip etti. Geçen yıl markette, en fazla fiyat artışı ise yüzde 50,04 ile mandalinada görüldü. Mandalinadaki fiyat artışını, yüzde 49,53 ile kuru incir, yüzde 37,30 ile kuru soğan, yüzde 34,41 ile elma, yüzde 32,03 ile domates, yüzde 25,16 ile havuç, yüzde 24,37 ile süt, yüzde 24,22 ile kuru fasulye, yüzde 21,11 ile Antep fıstığı, yüzde 20,62 ile patates izledi. 2017 yılında, üretici fiyatlarındaki değişime baktığımızda karnabahar yüzde 62,46 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü, yüzde 52,95 ile sivri biber, yüzde 52,35 ile patlıcan, yüzde 49,07 ile lahana, yüzde 46,79 ile salatalık, yüzde 44,66 ile kabak, yüzde 36,71 ile yeşil soğan, yüzde 26,71 ile kırmızı mercimek, yüzde 26,11 ile pırasa, yüzde 23,88 ile ıspanak, yüzde 20,10 ile kuru fasulye takip etti. Geçen yıl, üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 114,93 ile elmada görüldü. Elmadaki fiyat artışını yüzde 84,62 ile kuru incir, yüzde 64,38 ile limon, yüzde 53,85 ile kuru soğan, yüzde 50 kuru kayısı, yüzde 46,67 ile pirinç, yüzde 46,05 ile marul, yüzde 42,17 ile nohut, yüzde 36,36 ile mandalina, yüzde 29,88 ile kuzu eti, yüzde 28,26 ile zeytinyağı, yüzde 23,08 ile süt, yüzde 21,62 ile kuru üzüm izledi. 2017 yılında üretici fiyatlarında en fazla fiyat artışı elmada görüldü. Elmanın yanı sıra kuru incir, limon, kuru soğan, kuru kayısı, pirinç, marul, nohut, mandalina, kuzu eti, zeytinyağı, süt, kuru üzüm, domates, portakal ve Antep fıstığı fiyatlarında artış yaşandı. İhracatın hareketlenmesi elmada, kuru kayısıda fiyatları olumlu yönde etkilerken, kuru soğanda Rusya’nın ambargoyu kaldırması fiyatlarda artışla yol açtı. Kuru incirde ürün kalitesinde yaşanan artışın yanı sıra ihracatta miktar ve özellikle değer bazında meydana gelen artış fiyatlara yansımıştır. Limonda geçen yıl yaşanan kalitedeki düşüş nedeniyle inen fiyatlar normal seyrine döndü. ‘’SEKTÖRDE EKONOMİK ÖRGÜTLENME GÜÇLÜ DEĞİL’’ Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, çiftçinin 2018 yılındaki beklentilerini de açıkladı. Çiftçinin, bütçe imkanları çerçevesinde desteklense de rekabet içinde olunan ülkelerin çiftçileri göz önüne alındığında destek tutarının yetersiz kaldığına dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi: “Çiftçimize verilen doğrudan desteklerin Tarım Kanununda öngörüldüğü gibi gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 1’ine çıkarılması, sektörümüzün önünü açacak önemli bir gelişme olacaktır. Desteklerdeki önemli bir husus da destek ödemelerinden kesinti yapılıyor olmasıdır. Çiftçilerimiz sanki zirai kazanç elde ediyormuş gibi desteklerden yüzde 4 oranında stopaj kesilmektedir. Bu kesinti kaldırılmalıdır. Tarım desteklerinin miktarı kadar desteklerin zamanında açıklanması da önemli bir husustur. Çiftçilerimizin ekim yapmadan alacağı desteği bilmesi gerekir. Üreticimizin en önemli sorunlarından biri fiyat ve gelir istikrarsızlığıdır. Sektörde ekonomik örgütlenme güçlü değildir. Bundan dolayı tarımda üretim planlaması yapılamamakta, pazarlamada da sorunlar meydana gelmektedir. Gelişmiş ülkelerde planlama ve talebe uygun üretim esastır. Üretici birlik ve kooperatifleri, güçlü yapılarıyla piyasayı regüle edebilmektedir. Bu örgütler, soğuk hava zincirleriyle ürünü koruyup, lisanslı depolarda depolayabiliyorlar. Böyle olunca da piyasaya ihtiyaç kadar ürün sürüyorlar, aşırı fiyat dalgalanmaları oluşmasını önlüyorlar. Talebin üzerinde üretim yapılmasına da izin vermiyorlar. Bizde böyle bir yapı oluşmadığı için, çiftçimiz üretim planlaması yapamıyor, ürününü etkili bir şekilde de pazarlayamıyor. Ürün para edince o ürünü üreten çiftçimiz, talebin üzerinde üretim nedeniyle fiyatlar düşünce o üründen kaçıyor, başka ürüne yöneliyor. Çiftçimizin üretimden kaçtığı üründe üretim azalınca bu kez fiyatlar yükseliyor. Her iki durumda da çiftçimiz yeterli geliri elde edemiyor, kısır döngü sürüp gidiyor. Tarladan markete ürün fiyatları 4-5 kata varan oranlarda artarken, üretici yeterince para kazanamazken, tüketicilerimiz de makul fiyatlarla ürün tüketememektedir. ‘’PSİKOLOJİK OLARAK PİYASA OLUMSUZ ETKİLENDİ’’ 2017 yılında Milli Tarım Politikasıyla 941 havzada 21 ürün desteklenmesi uygulaması başlatıldı. Beklentimiz, bu modelin üretim planlamasına hizmet edecek şekle dönüştürülmesi ve etkili bir şekilde uygulanmasıdır. Planlı bir üretim yapıldığında, üretici gelir, ürünler fiyat istikrarına kavuşacaktır. Hasat devam ederken 2017 yılında buğdayda, arpada, mısırda, yem hammaddelerinde gümrük vergilerinin düşürülmesi, ithalat yapılmamasına rağmen psikolojik olarak piyasayı olumsuz etkilemiştir. TMO’nun buğdayda müdahale alım fiyatı açıklamada gecikmesi ve hem buğday hem de mısırda beklentilerin altında bir fiyat açıklaması, piyasada fiyatları düşürmüş, üreticimizin gelir kaybına uğramasına yol açmıştır.  (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim