Dil kültürün aynasıdır, milletlerin kimliğidir. Dil, geçmişle bugün arasında köprü vazifesi gören en önemli iletişim aracıdır, toplumsal hayatın bir şartıdır. Dil, kültür kavramı içinde bulunan çok önemli bir öge olduğuna göre, kültürlü olmanın öğrenime dayandığı, öğrenimin de genel olarak dille sağlandığı düşünülürse dilin insanın yetişmesinde ve olgunlaşmasında ne kadar önemli rolü olduğu ortaya çıkar. Günlük yaşamda, yazın yaşamında ve yayın kuruluşlarında iki dilli konuşma, iki dille yazma ve iki dille yayın yapma yaygın bir alışkanlık hâline geldi. Yabancı sözcük kullanımının bireysel düzeyde olmayıp kitle iletişim araçlarında her geçen gün sayıca arttığı bilinmektedir. TV Kanalarında Yanlış Söyleyiş Biçimleri Kitle iletişim araçlarının pek çoğunda, Türkçeyi doğru kullanma ve düzgün telaffuz etme özelliklerinin kaybolmaya başladığı görülmektedir. Ülkemizde sanayileşme, kentleşme ve ekonomik gelişme sonucu köylerden kentlere nüfus akınları toplumsal değişimlere ve dilde bozulmalara neden olmuştur. Radyo ve televizyonlarda, dil bilinci ve sevgisi kazandırılmadığı için Osmanlı Türkçesinden gelme kelimelerin yanlış telaffuzları, dilin giderek argo dile dönüşmesine, vurgu ve tonlamaların yanlışlığına, görüntülü yayınlarda sunucuların garip el kol hareketleri ile tuhaf konuşmalarına yol açmaktadır. Bazı özel ve yerel televizyon kanalları ile radyolar Türkçeye karşı alabildiğine sorumsuz tutum içindedirler. TRT kanallarının ve bazı özel yayın organlarının Türkçemiz konusunda oldukça duyarlı olduğunu hatırlatarak, bazı TV kanallarından tespit ettiğimiz yanlış söyleyiş biçimlerini sıralayalım: “Çünkü sana yaptıkları için nasıl teşekkür edeceğimi bulamadım.” - doğrusu: nasıl teşekkür edeceğimi bilemedimHayat geçmektedir.” - doğrusu: ömür “Aileler problem çekiyorlar.” - doğrusu: sıkıntı “Görüşmeler teati edildi.” - doğrusu: yapıldı “...biraz daha rafineri bir şekilde söylüyoruz.” - doğrusu: rafine, Türkçesi: ince “Toplumdaki bozuşmanın sebebi oluyor.” - doğrusu: bozulmanın “Üniversitelerde yönetici yetiştirme gibi bir dal yok.” - doğrusu: yetiştirmek için, ana bilim dalı veya bölüm “Bazı fikir ayrıntıları olacak.” - doğrusu: ayrılıklarıGeçtiğimiz hafta...” -   doğrusu: GeçenGeçtiğimiz haftadan bu yana...” - doğrusu: Geçen haftadanGeçtiğimiz hükûmetlerden bu tarafa...” - doğrusu: geçen “Yurt dışına gitmek illâ ki de gerekiyor mu?” - doğrusu: mutlaka TV Kanallarında Yabancı Kökenli Sözcükler       Yabancı sözlerin kullanımı, son yıllarda basın yayın organlarında hızla artmakta ne yazık ki bunların Türkçesi göz ardı edilmektedir. Türk dilin kendi kaynaklarından beslenerek zenginleştirilmesi gerekmektedir. Basın yayın organlarıyla, çok kısa sürede ve bir istila hâlinde dile sokulmaya çalışılan yabancı kelimeler ise dili zenginleştirmekten çok yozlaştırmaktadır. Elbette bu sözlerden bir kısmı zamanla dile yerleşebilir; ancak en doğru yol, bunlar yerleşmeden önce Türkçede karşılıklarını bulmaktır. Basın yayın organlarımız ise yeni Türkçe sözleri kullanmak bir yana, eskiden beri dilimizde var olan Türkçe sözler yerine dahi yabancı kelimeler kullanabilmektedir. Aşağıda televizyonlardan derlenen yabancı kökenli sözlere ilişkin örneklere yer verilmiştir: “Kongrenin saat onda start alması gerekiyordu.” -  doğrusu: başlaması “...sizleri akompanya etmek....” -   doğrusu: sizlere eşlik etmek “... daha önceki bekrauntta da bu tür başarıları var.” -  doğrusu: geçmişinde de / önceki meslek hayatında dadokümante etmek” -   doğrusu: gerekli malzemeyi vermek “Tabiî giderek benim hissettiğim bir fütüroloji diye de söyleyebilirsiniz... Amerika Birleşik Devletleri’yle bu noktada zaten bir konsensüs var diyebiliriz.” -  doğrusu: benim bir tahminim, uzlaşma “...ve işte o an yolüstü absürdlükleri ilke olan, o masallardan anlatılan şatoyla karşılaştık.”.  -  doğrusu: saçmalıkları   TV Kanallarında Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler TV kanallarında dil yanlışları sadece yabancı sözcüklerin kullanılması ve vurgu ile sınırlı değildir. Dilimize yabancı dillerden geçmiş veya Türkçe kökenli sözcüklerin de yanlış anlamda kullanıldığı gözlenmektedir. Söz konusu örnekler aşağıdadır: - Erdoğan haberi öğrenince şok oldu. - Şok haber - Fransızca kökenli şok sözcüğü bir durumu gösteren addır. Sıfat biçimi ise şoke olmak, şoke etmek’tir. Fiil hâli ise şoka sokmaktır.

  • Dikkati sağlamak – doğrusu: dikkat çekmek sözüdür.
  • Konuşma yapmak - Konuşmak sözü, konuşma eylemini ifade ermektedir. - doğrusu : konuşmak
fakslamak - İngilizce kökenli faks sözüne Türkçe ek getirmek yanlıştır. - doğrusu : belgegeçer ile göndermek “Maçın finiş düdüğü çaldı.”. - İngilizce kökenli finish’den dilimize giren bu söz, “bitme” anlamındadır. - doğrusu : bitiş - efor göstermek. - Fransızca kökenli efor sözü, “çaba, güç” anlamındadır.- doğrusu: efor sarf etmek.
  • Kültür emperyalizminin bir sonucu olarak yabancı kökenli sözcük akını ile karşı karşıya kalan dilimize yerleşen yabancı sözcüklerin, sadece konuşma ve yazı dilinde değil yazılı ve görsel basında da önüne geçilmesi millî görevlerimizdendir.
Editör: TE Bilisim