Travel Expo Ankara 2018 Turizm Fuarı ile eş zamanlı gerçekleştirilen Gastronomi Zirvesi kapsamında, “Gurmeler Gözüyle Gastronomi ve Turizm” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer’in Başkanlık ettiği panele ünlü Gurme-Şef Arda Türkmen, Gastromasa Gökmen Sözen ve Gurme Şefika Onur Akatay katıldı. Yeme- içmenin ihtiyacın ötesine geçtiği belirten İl Kültür ve Turizm Müdürü Özer, panelde, dünyadaki gastronomi turizminin nasıl geliştiğini, seyahatle birlikte küçülen dünyada Türki’nin nerede olduğunu ve gastronomi turizm örneklerin konuşmak için bu paneli düzenlediklerini söyledi. Panele katılan ünlü Gurme-Şef Arda Türkmen, gastronomi dünyasının turizmin ayrılmaz parçalarından biri haline geldiğini anlattı. İnsanlar bir yerden bir yere artık o yerdeki gastronomi değerlerini görmeye, yeme -içme kültürünü deneyimlemek için seyahat ettiklerini belirten Türkmen, bu seyahatlerin, konaklamayı, transferi satın almayı ve öğrendiği kültürü de kendi ülkesine götürmeyi getirdiğini anlattı. “TÜRKİYE HAK ETTİĞİ GİBİ GASTRONOMİSİYLE DE ANILMALI” Gastronomi dünyasının, turizm içerisindeki bir kol olmaktan önemli bir yıldıza doğru kaydığını dile getiren Türkmen, “Sektörün içinde olan insanlar olarak bizi mutlu eden Türkiye’nin gelecek turizmi hedefinde gastronomi turizminin önemli bir başlık olarak açılması sağlandı” dedi. Türkmen şunları söyledi: “Gastronomiyi yeme- içme olarak pozisyonlamak bizim elimizde, bundan bir ekonomi yaratmak ve bunu ülke menfaatine dönüştürmek de bizim elimizde. Bu konuda biraz geç kaldığımız düşünüyorum açıkçası. Kendi içimizdeki çekişmelerden, gastronomiyi global hale getirecek birlik ve beraberlik platformuna oturtturamadık. Bundan sonraki yıllarda daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Türkiye doğal güzellikleri, tarihi,  kültürü, coğrafyasıyla anıldığı gibi hak ettiği değerler gastronomisiyle de anılacaktır.” Gastronomiyi taşıyıcı kollardan birinin şehirler olduğunu belirten Türkmen, coğrafyalar ve oradaki ürünler üzerinden bir turizm kanalının açılabileceğini ve bu noktada pazarlamanın çok önemli olduğunu söyledi. “TÜRKİYE MARKA YARATAMAMIŞ” Gastromasa Gökmen Sözen ise dünyadaki insanların Türkiye’yi tanımadığını ve gittikleri her ülkede Türkiye’yi tanıttıklarını anlattı. Ülkenin konaklama ve restoran sorunu olmadığını belirten Sözen, yeme-içme turizminin Tokyo, Çin, Newyork, Londra gibi finansal şehirlerde geliştiğini söyleyerek, bu şehirlerin akılda kalan mutfakları olmadığını ama akılda kalan restoranları olduğunu anlattı. Türkiye’ye bakıldığında marka yaratılmamış olduğunu belirten Sözen, devlet desteğinin çok önemli olduğuna, devlet desteğinin sadece para olmadığına, devlet desteğinin sahiplenmek olduğuna vurgu yaptı. Tarım alanlarına sahip çıkılması gerektiğini belirten Sözen, “Gelen gastronomi misafirlerine ürünlerimizi anlatmalıyız. Türkiye’ye gelip, misafir ettiğimiz ünlü şeflerin akıllarında Tavuk göğsü, kokoreç ve katmer kalmış. Neden? Çünkü farklılar. Sokak kültürümüze de önem vermeliyiz. Daha temiz, daha standart daha dükkana adapte edecek standartlara ulaştırmamız gerekiyor” diye konuştu. Türkiye’yi dünyada tanıtmak  için A sınıfına hitap eden restoranlara ihtiyaç olduğunu belirten Sözen, aynı zamanda şeflerin yıldız yapılması gerektiğine dikkat çekti. Kültür ve Tarım Bakanlıklarının çalışması gerektiğini söyleyen Sözen, eğitim kurumlarına da gereken desteğin verilmesi gerektiğini ifade etti. “YÜZDE 50 DAHA FAZLA PARA HARCIYORLAR” Turizmin artan rekabet ortamı, klasik deniz, kum, güneş, eğlence turizmini pazarlamaktan ziyade mutfak gibi turistlerin ilgisini çekecek yerel özelliklerin sunulmasına ve pazarlanmasını da öngördüğünü anlatan Gurme Şefika Onur Akatay, gastronomi turistlerinin diğer turistlerden yüzde 50 daha fazla para harcadığını anlattı. Amerika’nın gastronomi turizmi istihdamında öne çıktığını söyleyen Akatay, Amerika’yı Çin, İspanya, Fransa, Birleşik Krallık, Almanya ve Japonya’nın izlediğini aktardı. Bu sıralamada Türkiye’nin 44’üncü sırada yer aldığını belirten Akatay, “Dünya mutfakları soy ağacında Anadolu mutfağı ilk sırada yer alıyor. Ama, gastronomi turizminde 44’üncü sıradayız. Bu tezat değil mi?” diye konuştu. Türkiye’nin gastronomi açısından önemli bir geçmişe ve müthiş bir potansiyele sahip olduğunu anlatan Akatay, “Türkiye gelen turistlerin yüzde 37’si Gaziantep’in bir gastronomi şehri olduğunu biliyor. Başka şehrimizi bilen yok. En önemli eksiğimiz mutfağımızın ürün ve yemeklerinin markalaşamaması. Bunun dışında, ürün ve yemek festivallerimizin uluslararası boyutta yapılanmaması ve yapılan çalışmaların genelde ayrı platformlarda ya da yetersiz destekle yürütülüyor olması gibi sorunlar gastronomi turizmini olumsuz etkiliyor” diye konuştu. (Mesut KETE)  

Editör: TE Bilisim