Unutulmaya yüz tutmuş Türkiye’nin kültür miraslarının anlatıldığı Somut Olmayan Kültürel Miras Tanıtım Günleri, bir kültür şölenine dönüştü. Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen ve 4 gün boyunca süren fuarda, çeşitli etkinlikler ve atölye çalışmalarıyla tanıtılan kültürel miraslar yeniden canlandı. Örf, adet, gelenek, görenek, sözlü gelenek, gösteri, şölen gibi tanımları içeren Türkiye'nin somut olmayan kültürel değerlerinin tanıtıldığı Somut Olmayan Kültürel Miras Tanıtım Günleri kapılarını açtı. Kültür şölenine dönüşen fuara, Ankaralılar tarafından yoğun ilgi gösterildi. Fuarın ilk gününde, Mevlevi Sema gösterisi, Ankara Olgunlaşma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen Mevlana Kostüm Defilesi ve Geleneksel kına gecesi kutlaması büyük beğeni kazanırken, 4 gün boyunca somut olmayan 16 kültürel değerlerimiz Ankaralılara tanıtıldı. 4 KUŞAKTAN BERİ SEMER YAPIYORLAR Somut Olmayan Kültürel Miras Tanıtım Günleri kapsamında kültürel değerlerimiz Ankaralılara tanıtılırken Atatürk Kültür Merkezi’nde yerini alan semer ustası ve Nasreddin Hoca temsili gazetemize unutulmaya yüz tutan, ama AKM’de tekrar hatırlatılan değerlerimiz hakkında konuştu. Manisa Kula’da 4 kuşaktır semercilik yapan 64 yaşındaki Ahmet Bak, semeri tanıtmak için AKM’ye geldiğini belirterek, semer üzerine şunları anlattı: “Semer mesleği biz de dede mesleğidir. Ben 4’üncü kuşak olarak semercilik yapıyorum. 3 çocuğumu da semercilik yaparak büyüttüm. Zaten emekli oldum, emeklilikten sonra semercilik benim için hobi gibi bir şey oldu. Kula’da eskisi gibi semer yapımını öğrenmek isteyen kişi çok fazla değil. Ve semere olan talep de azaldı. Benden sonra bu işle ilgilenen de yok. Mesleğimin devam etmesini çok isterim.” [caption id="attachment_46501" align="alignnone" width="450"] dav[/caption] “TRAKTÖR ÇIKINCA SEMERE İLGİ DE AZALDI” Traktörün, makineli tarımın çıkması ile semerciliğin de eskisi gibi rağbet görmediğini ifade eden Bak, “Kısacası teknoloji semerciliği bitirdi de diyebiliriz. Bu mesleği devam ettirmek için bence yapılması gereken şey ise Kültür Bakanlığının yönlendirdiği kişiler ile biz ustalar onlara öğreteceğiz ve böylelikle bir sonraki nesil de semeri öğrenmiş olacak. Ben 4’üncü kuşak olduğumu söylemiştim. Benden sonra bu bitecek. Çünkü ben evlatlarımı bu işi öğrenmeleri için yetiştirmedim. Öğretmiş olsaydım da kendilerini bu mesleği icra ederek idame ettiremezlerdi” ifadelerini kullanarak semerciliğin devam etmesi için çağrıda bulundu. SEMER YAPIMI 2 GÜN SÜRÜYOR Bir semerin yapımının 2 gün sürdüğünü söyleyen Bak, semer yapımı ile ilgili şunları söyledi: “Semerin içerisinde saz bulunuyor. Gölde biten sazlardan yapıyoruz iç malzemesini. Kendir çuval kullanıyoruz. Arkası yünden yapılmış keçeden yapılıyor. Keçeyi yün boyası ile boyayarak elde ediyoruz. Yapımında ise çınar ağacı kullanıyoruz. Üzerine ise işlenmiş keçi derisi kullanıyoruz. Böylelikle semerin dayanıklılığı artırıyor. Çınar ağacını önceden kendi elimle şekillendirirken artık onun için makine kullanıyorum. Bunun haricinde burada görülen bütün işlemleri ellerimle yapıyorum.” “İLGİ ÇOK YOĞUNDU” Bak, 3 senedir Altındağ Belediyesi’nin Altınköy’e davet ettiğini ve fuara katılmasına da bunun katkı sağladığını ifade ederek, “Bu senede AKM’deyiz. Çocuklar semerin ne olduğunu tanıyorlar böylelikle, buraya gelerek semere biniyorlar, fotoğraf çekiliyorlar. Bir el sanatı olan semer unutulmamış oluyor böylece. Buradaki fuarda da ilgi çok fazlaydı, çok yoğun bir ilgi vardı” dedi. “ARTIK MİNYATÜRLERİNİ YAPIYORUM” Ahmet Bak eskiden semer yapımında siparişlere yetişemediğini, fakat teknolojinin semerciliği neredeyse bitirme boyutuna getirdiğinden ve düz arazilerde traktörlerin kullanılmaya başladığını söyleyerek şunları anlattı: "Artık çırak bulamıyorum. Mesleğim kaybolursa çok üzüleceğim. Çünkü memlekette eşek kalmadı. Ben de yaptığım semerleri Kütahya bölgesine gönderiyorum. Eskiden çoktu, sıra bekliyorlardı. Ben 10-15 tane sipariş alıyordum, sırayla yapıyordum. Şu anda onlar bitti. Ama yine de boş durmuyoruz. Semerlerin dekor amaçlı kullanılması için minyatürlerini yapıyorum. Amerika'ya, Almanya'ya gönderdim. Minyatür semerleri Türkiye'nin çeşitli yerlerinden isteyenler oluyor" dedi. DEVLET DESTEĞİ BİTMEMELİ Son olarak devletin semer geleneğinin bitmemesi için ilgi ve çaba göstermesini beklediğini belirten Bak, “Son yıllarda sağ olsun cumhurbaşkanımız üzerimizdeki vergiyi, kaldırdı. Ben o yüzden hala bu işi yapabiliyorum. Yoksa bu işi çoktan bırakmıştım. İşte el sanatlarımızın yaşatılması için bu tür iyiliklerin yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. [caption id="attachment_46502" align="alignnone" width="441"] edf[/caption] “ONLARIN NOEL BABASI VARSA, BİZİM NASREDDİN HOCAMIZ VAR” AKM’de Nasreddin Hocayı canlandıran Mustafa Karatepe, 4 gün boyunca çocuklara Nasreddin Hocayı anlatarak yeni neslin Nasreddin Hocaya yabancı kalmadıklarını söyledi. Karatepe şunları anlattı: “Esasında kamu kurumunda çalışıyorum, Nasreddin Hocalığı ise 30 yıldır yapıyorum. Çocuklar da çok fazla ilgi gösteriyorlar ve Nasreddin Hocayı çok seviyorlar. Nasıl ki yabancıların Robin Hood’u varsa, bizim de Karaoğlanımız var. Onlarda nasıl ki Noel Baba varsa bizde de Nasreddin Hoca var.” “SİVRİHİSAR’DAKİ FESTİVALE HERKESİ BEKLİYORUZ” Karatepe, 4 gün boyunca ilginin çok fazla olduğunu söylediğini tekrarlayarak şunlardan bahsetti: “Yalnız çocukların ilgisi çok fazla, Ankaralıların ilgisi o kadar değil. Ankaralılar bu konuda sınıfta kalmış diyebiliriz. Birçok büyük illere de gittik, ama oralarda Ankara’dan daha büyük ilgi vardı. Nasreddin Hoca şu anki Ordinaryüs Profesör bilge niteliğindedir. Çünkü o güldürürken bilgilendirecek niteliği de sahip nadir insanlardan birisidir.” Son olarak Karatepe Sivrihisar’da yapılacak festivale herkesi davet ettiğini belirterek,” “29, 30 Haziran ve 1 Temmuz tarihleri arasında Sivrihisar’da yer alan Uluslararası Nasreddin Hoca Festivali’ne tüm Türkiye’yi davet ediyoruz. Her seneki gibi eminim ki bu sene de çok güzel geçecek” dedi. (Serkan DEMİRTAŞ) [caption id="attachment_46503" align="alignnone" width="692"] sdr[/caption]

Editör: TE Bilisim