Türk Eczacıları Birliği, Rekabet Kurumu’nun haklarında başlattığı soruşturmaya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıda, Türk Eczacıları Birliği’nin eczanelerin alım koşullarını piyasa dışında belirleyerek 4054 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi’ni ihlal ettiği iddiası ile ilgili bilgilendirmelerde bulunuldu. Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak yaptığı basın açıklamasında Rekabet Kurumu’nun haklarında başlattığı soruşturmaya dair bilgiler verdi. Rekabet Kurumu’nun Türk Eczacılar Birliği’ne açtığı ilk soruşturma olmadığını ve bu soruşturmadan dolayı ceza beklemediklerini ifade eden Çolak, “Rekabet Kurumu’nun bizimle ilgili başlattığı soruşturmada bunun Türk Eczacılar Birliği’nin var olan imajını zedelemeye yönelik bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bizler meslek birliğimizin imajını zedeleyecek adımların karşısındayız” dedi. “HALK SAĞLIĞI İÇİN ÜRETİM YAPIYORUZ” Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, “4054 sayılı kanunun 4. maddesine bakılarak neler yaptığımız yorumlanmaya çalışıldı. Biz halk sağlığını koruduk, çok uluslu ilaç firmasının ilacın özelliklerini değiştirerek bunu eczane dışına çıkarmasını ve daha da ileriye giderek internet üzerinden vatandaşa satmasına karşı çıktık” dedi. İnternet sitelerinden ilaç ve sağlık ürünü alınmasının öldürücü sonuçları olacağını yıllardır söylediklerini vurgulayan Çolak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim görevimiz de toplumu bu konuda bilgilendirmek. TEB olarak biz yerli ilacı ve sağlık üretiminin oluşması konusunda da üzerimize düşeni yaptık.” Türk Eczacılar Vakfı’nın Kurumuşu olan TEBEM’in ürettiği ve piyasaya sunduğu pişik kreminden dolayı Rekabet Kurumu’nun soruşturma açtığına değinen Çolak, “TEBEM, bahsettiğim pişik kremi gibi birçok ürünü üretmek üzere harekete geçti. Bizim burada temel amacımız kar hırsı ile piyasayı manipüle eden, toplum sağlını hiçe sayanlara söyleyecek bir sözümüz olduğu için ve bu sorumluluğu duyduğumuz için bunu yapmaya karar verdik. Türk Eczacılar Birliği’nin görevi yerli ilaç üretimini desteklemektir diye kanunumuzda dahi yazıyor. Biz de kanunumuzda yazan uygulamayı hayata geçirdik. Bunun için üretiyoruz, üretmeye de devam edeceğiz” diye konuştu. “SAĞLIK REKABETE AÇIK ALAN DEĞİLDİR” Çolak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türk Eczacıları Birliği olarak her daim halk sağlığını önceleyen bir halk sağlığı örgütü olarak birileri bizi Rekabet Kurumu’na şikayet etti. Sağlık ürünlerini eczane dışına çıkararak, yahut internet üzerinden satış yaparak halk sağlığı ile oynayanlar bugün bizi Rekabet Kurumu’na şikayet edebiliyorlar. Rekabet Kurumu da bizi teşebbüs birliği olarak görüp hakkımızda soruşturma açılmasına karar verebiliyor. Gerçeklikle yakından uzaktan ilgisi olmayan habere ise Rekabet Kurumu, Türk Eczacılar Birliği eczanelerin alım koşullarını piyasa dışından belirliyor diye cevap veriyor. İlaç fiyatlarını, piyasa koşullarını belirleyen Sağlık Başkanlığı’dır. Dolayısıyla Rekabet Kurumu’nun soruşturma açması gereken yer bellidir. Öte yandan sağlık, doğası gereği rekabete açık bir alan değildir. Sağlık alanı rekabete tabi tutulan ve insan sağlığı ile oynanan bir alan da değildir. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın verdiği kararlar da ortadadır. Kamu sağlığını her şeyin üzerinde tutan, üstelik kamu yararı adına kurulmuş Türk Eczacılar Birliği buna müsaade edemez. Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nı da toplum sağlığını hiçe sayan uygulamalar karşısında bizimle birlikte yol yürümeye ve dayanışmaya çağırıyoruz. Çünkü halk sağlığını öncelemek bunu gerektirir. Biz Rekabet Kurumu’nun iddia ettiği gibi ne teşebbüsüz ne de teşebbüs birliğiyiz.” “İLAÇ ŞİRKETLERİNİN OYUNCAĞI DEĞİLİZ” Türk Eczacılar Birliği’nin, meslek Kurumuşu kavramı ile nitelendirileni uygulamaları konusunda yüksek eğitim gören, etik kurallarla eğitimini tamamlayan, bunu ön plana çıkaran bir meslek grubu olduğuna değinen Çolak, “Biz Rekabet Kurumu’nun iddia ettiği gibi teşebbüs birliği değiliz. Biz Türkiye’de 37 binden fazla üyesi bulunan, mesleki gelişimi önceleyen, destekleyen, kamu yararını ve toplum sağlığını önceleyeni bunu her şeyin üzerinde tutan bir meslek örgütüyüz. Biz, kar hırsı uğruna ülkenin, halkın sağlığını hiçe sayanların, sağlığı sadece kara tabi tutan şirketlerin oyuncağı değiliz. Biz sağlığı düşünürüz. Biz topum sağlığını korumak ve ileriye taşımak için adımlar atarız. Sağlık meslek örgütleri çıkar çevrelerinin, çok uluslu şirketlerin oyuncağı değildir, buna da alet olmamalıdırlar. Bizim söylediğimizden daha fazlasını 37 binden fazla eczacımız da söyleyecektir.” “İMAJIMIZIN ZEDELENMESİNE İZİN VERİLMEYECEK” Söz konusu ürünün kullanılış amacına ilişkin de bilgi veren Çolak, “Krem pişikler için kullanılmaktadır. Türkiye için satış fiyatı ise 15 liradır. Ürünün üretimi devam edecek. Aynı zamanda Türk Eczacılar Birliği Vakfı’nın şirketi başka ürünlerin üretimi için ruhsat alınması konusunda da çabaları var. Özellikle daha çok piyasaya sürülmeyen, ucuz olan ilaçların üretimi ile ilgili halk sağlığını koruma noktasında böyle bir çalışmamız var ve bu alanı çoğaltmayı düşünüyoruz” dedi. Son olarak Rekabet Kurumu’nun Türk eczacılar Birliği’ne açtığı ilk soruşturma olmadığını ifade eden Çolak, ilk soruşturmanın 2005 yılında açıldığını ifade etti. Toplamda 5 soruşturma açıldığını ve son soruşturmadan dolayı da bir ceza beklemediklerine vurgu yapan Çolak, “Şuan yapılan soruşturma bir ön soruşturma. Biz hastalarımızın internet üzerinden ilaç satın alması ve ilaçların internetten satılmasına ilişkin net tavır koyan bir örgütüz. Biz vatandaş sağlığını korumaya çalışıyoruz. Bir taraftan da Rekabet Kurumu’nun rekabeti koruma adı altında bizle uğraşmasına tanıklık ediyoruz. Rekabet Kurumu’nun bizimle ilgili başlattığı soruşturmada biz Türk Eczacılar Birliği’nin var olan imajını zedelemeye yönelik bir adım olduğunu düşünüyoruz. Meslek birliğimizin imajını zedeleyecek adımların karşısında olduğumuzu ve bundan dolayı hesap vereceklerini de belirtmek istiyorum” dedi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim