Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, 2018 yılı bütçe görüşmeleri ile basın açıklaması yaptı. THD Genel Başkanı Çakar, ‘’2018 yılı bütçesinde halkın iradesi bütçeye yansımamıştır’’ dedi. THD Genel Başkanı Turhan Çakar, yaptığı açıklamada, halktan toplanan vergilerden oluşan bütçe hakkında halka bir bilgi verilmediğini savunarak, ‘’2018 Bütçesi 80 milyon halkı ilgilendirmesine rağmen, halkın iradesi bütçeye yansımamıştır. Bütçenin hazırlanması süreci çok dar bir zaman içerisine sıkıştırılmıştır. Bununla birlikte, bütçe hakkında halkı temsil eden sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmamış ve alınmamaktadır. Hükümet, halktan toplanan vergilerden oluşan 2018 Bütçesi hakkında halka anlaşılır ve tatmin edici hiçbir bilgi vermemiştir. Kısaca, halkın bütçe hakkı yok sayılmıştır. 2018 Bütçesine yansımayan, bütçede gösterilmeyen harcamalar bulunmaktadır.  Örneğin; kamu, bir takım mega projeleri, şehir hastaneleri gibi kamu yatırımlarını bizzat kendisi yapmak yerine, kamu-özel ortaklığı denilen bir modelle yapmaktadır. Bir taraftan meclisten geçen (görünür-belli olan) bütçe var , öte yandan, yatırımları özel sektörün üstlendiği paralel bütçe var’’ ifadelerine yer verdi. HAZİNE GARANTİSİ İLE BORÇLAR ÖDENMEKTEDİR Çakar, sözlerine şöyle devam etti, ‘’Hükümet diyor ki, bizden bir kuruş para çıkmadan bu projeler gerçekleştiriliyor. Ancak, gerçek hiçte öyle değildir. Evet, yatırımları özel sektör yapmaktadır. Ancak, özel sektör kendi öz kaynaklarıyla bu yatırımları yapmamaktadır. Bu yatırımlar, hazinenin garanti verdiği, özel sektörün aldığı ve kullandığı dış kaynaklarla finanse edilmektedir. Firmalarca borçların ödenmemesi durumunda “bizden bir kuruş çıkmıyor” diyen Hükümetin hazine garantisi ile borçlar ödenmektedir. Bunun anlamı, bu borçları gariban ( işsiz-yoksul halk) halk üstlenmektedir.  Bu hizmetlerden hiçbir şekilde yararlanamayacak olan halk bu borçları ödemektedir.’’ HALK BORÇ YÜKLERİNDEN SORUMLU Hükümetin, bizden bir kuruş çıkmıyor tespitinin yanlış olduğunu belirten dernek başkanı Çakar, ‘’Bu yatırım garantisi yetmiyormuş gibi, yatırım tamamlandıktan sonra, bu hizmetleri üstlenecek aynı şirketlere satış, yolcu sayısı, taşıt sayısı, hasta sayısı gibi performans kriterleri dikkate alınmaktadır. Hedefler tutmadığında, yine hazine tarafından gerekli ödemeler yapılmaktadır. Lozan’da kaldırdığımızı sandığımız kapitülasyonlar modern haliyle pencereden girmektedir. İlk garanti örneğinde olduğu gibi, bu garanti de aslında halk tarafından ödenmektedir. Yani, halk, bu projelerden yararlansa da, yararlanmasa da, projelerin hem yatırım hem de işletme sürecinde, deli dumrul hesabı, doğacak borç yüklerinden sorumlu tutulmaktadır. Dolayısıyla, Hükümetin, “bizden bir kuruş çıkmıyor” “kamunun bir kuruşu gitmiyor” tespiti doğru değildir. Bu uygulama, halkın bütçe hakkının kökten ihlal edildiğine önemli bir örnektir’’ şeklinde konuştu. 2018 BÜTÇESİNDE DOĞRUDAN VE DOLAYLI VERGİ ORANLARI 2018 bütçesinde yer alan vergi oranlarından da söz eden Çakar, ‘’2018 Bütçesinde doğrudan ve dolayı vergilerin toplamı: 667.319 milyar TL. Doğrudan vergilerin toplamı: 212.742 milyar TL. Doğrudan vergilerin toplam vergiler içindeki payı: %31.9. Dolayı vergilerin toplamı: 454.577 milyar TL. Dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payı: %68.1. KDV, ÖTV ve diğer dolaylı vergiler tüm dünyada en haksız tüketici vergisi olarak adlandırılmaktadır. Türkiye, dolaylı vergide dünyada en başta olan ülkeler arasındadır’’ dedi. 2018 BÜTÇESİNDE PARA CEZALARI 2018 bütçesinde, halkın ve işsizlerin adına bir değişiklik yapılmadığını belirten Turhan Çakar, ‘’2014’den bu yana para cezalarındaki en yüksek artış 2018 Bütçesinde öngörülüyor. Para cezaları, 2016’da %29.4 artmış, 2017’de %17.7 azalmış, 2018’de ise %31.5’lik artış öngörülmüştür. 2018’de toplam ön görülen ceza 12 milyar 81 milyon TL’dir. Verginin alınması gereken sermaye kesimlerinden (yani çok kazanan sermaye kesimlerinden), vergi ödememek için vergi cennetlerine gidenlerden gerekli vergi alınmadığı gibi, üstüne faiz ödeyerek devlet tarafından borçlanılmaktadır. Şu anda Türkiye’de vergi almanın meşruiyeti kalmamıştır. Çünkü, vatandaşın ödediği vergi, kendisine kamu hizmeti olarak dönmemektedir. Ödenen vergiler iç ve dış borçlar ile borç faizlerinin ödenmesine ve sermayeye aktarılmaktadır. Bu anlayış sürdüğü sürece vergi reformu yapmak (adil olsa bile), vergi gelirlerini arttırmak bir çözüm sağlayamayacaktır. Özetle, 2018 Bütçesi bu açıdan halk adına, işsizler ve yoksullar adına, emekliler adına hiçbir değişiklik getirmemektedir. Aynı tas aynı hamam anlayışı sürmektedir’’ dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim