Basın mensupları ile bir araya gelen Lively Mağazalarının danışmanı Uğur Tunca porselenlerin sağlık açısından önemine ve kullanıcıların dikkat etmesi gerektiği noktaları anlattı. Porselenlerin sağlık açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Tunca, çünkü içerisinde kurşun ve kadmiyum gibi maddelerin yer aldığını ifade etti. Kullanıcıların bu konu da kaliteli marka kullanmaları gerektiğini söyleyen Tunca, “Porselenin içinde kurşuna ve kadmiyuma benzer birçok madde var. Hatta bir örnek verirsek Roma zamanında bu maddeler bir toplumun yok olmasına neden oluyor. O kadar tehlikeli ki kurşun gibi renklendirme de kullanılan maddelerin tüketici tarafından bilinmesi ve gerekli şartların anlaşılıp anlaşılmadığı açısından Tarım Bakanlığı ile firmaların anlaşıp, ürünün arkasında veya herhangi bir yerinde bununla ilgili ibarenin yer alması oldukça uygun olduğunu düşünüyorum. Hem insan sağlığı hem de toplum sağlığı açısından bu çok önemlidir” şeklinde konuştu. “KULLANIM ŞARTLARININ KULLANICI TARAFINDAN BİLİNMESİ OLDUKÇA ÖNEMLİDİR” Porselen alacak kişilerin de alışveriş konusunda biraz bilinçlenmesi gerektiğini dile getiren Tunca, “Kullanıcı, sadece ucuza değil, aynı zamanda aldığı ürünün içerisinde ki o ağır metallerin neler olduğunu bilmesi ve araştırması gerekir. Sadece zehirli anlamında değil, mesela altın olan, platin olan veya içinde gümüş olan bir sürü ürünümüz var. Bunları doğru kullanması ve kullanım şartlarını ona göre belirlemesi önemlidir. Örneğin asitli yiyecekler de mi kullanılacak, kaç derece sıcaklıkta bu maddeler ortaya çıkıyor gibi bilgilerin de karşı tarafa aktarılması faydalı olur. Şu da çok önemlidir. Çatlanan porselenin kesinlikle atılması gerekir. Çünkü içinde ki maddeler içilen ve yiyilen şeylere karışabilir” dedi. Porselen kullanımında dikkat edilmesi gereken noktalar: “PORSELEN YAPIMINDA KULLANILAN ALTIN” “Sofralarımızı süsleyen porselenler de altın eriği olan solisyon (gerçek altın) kullanılıyor. 100 gramlık bir porselende bazı desenleri elde edebilmek için 10 gr altın solisyonu kullanılıyor. Örneğin 100 ML yaklaşık 8 GR altın solüsyonunun piyasa değeri yaklaşık 480 TL dan yani neredeyse yarım altın fiyatından alıcı buluyor. Peki başka hangi madenler var derseniz çatal, kaşık, bıçak ve porselenlerde altın haricinde gümüş, platin, çinko, sedef, siworovski taş gibi kıymetli madenler ile kaplama yapılabiliyor veya kullanılıyor.” “SIR TABAKASI ÇATLADIKTAN SONRA ZEHİRLİ HALE GELİYOR” Son yıllarda ithalatında kolaylaşmasıyla ülkemizde iyice yaygınlaşan seramik mutfak eşyaları, üzerindeki sır tabakası çatladıktan sonra zehirli hale geliyor. Çünkü porselene göre daha düşük dereceli sıcaklıklarda pişirilen seramiğin hammaddesinde bulunan kurşun, kadmiyum gibi ağır metaller, sır çatlayınca yiyeceklerle beraber vücuda geçerek birikiyor. Porselenden daha ucuz olduğu için tercih edilen seramik tabak, kase, kahvaltı takımı gibi doğrudan yiyeceklere temas eden eşyaların yıprandıktan sonra kullanılmaması gerekiyor.  Yumuşak porselen de denilen seramik ise, 1.000-1.200 derece arasında pişiriliyor. Su geçirgen (poroz) olduğu için uzun süreli kullanımlarda, su emmesinden kaynaklanan sır çatlakları ortaya çıkıyor. Pişirim sıcaklığının düşük olmasından dolayı, sır sert bir darbeyle de çatlayabiliyor. Sır çatladıktan sonra içinde bulunan ağır metaller yemekle birlikte vücuda geçiyor. Ayrıca iyi temizlenmesi mümkün olmayan çatlakların arasında barınan bakteri ve mikroplar sonraki kullanımlarda yiyeceklere karışıyor.” “KURŞUN VE KADMİYUMA DİKKAT” Ambalajlarda olduğu gibi tayin yapılması gerekenler şeylerden biride seramiklerdir. Seramik; topraktan yüksek ısıda pişirilip şekil verilerek elde edilen eşyaların tümüne verilen addır. Seramikte bulunan kurşun ve kadmiyum tayinlerinin yaptırılması son derece önemlidir. Çünkü kurşun ve kadmiyum ağır merallerdendir. Kurşun; vücudumuza yararlı hiçbir fonksiyonda bulunmayan, aksine zarar veren bir metaldir. Eğer vücudumuza zehirli dozlarda girerse beyin dahil olmak üzere tüm organlarımıza zarar verebilir. Hatta bilim adamlarının çoğu roma imparatorluğunun dağılma sebebi olarak kurşunu göstermişlerdir. Çünkü Romalılar neredeyse her türlü araç ve gereçlerini kurşundan yapmışlardır. Bu da Romalıların fizyolojik ve genetik yapılarını bozmuştur. Kadmiyum ise kullanımının yakın zamanlarda  artması nedeniyle, bizler için hızla bir tehlike oluşturmaya başlamıştır. Kadmiyum böbreklere zarar verirken aynı zamanda da kalsiyum ile kolayca birleşebildiğinden kemiklerde kalsiyumun yerini alarak, kemik yapısının kırılgan olmasına neden olur.” İnsanları bu zararlı metallerden korumak için seramiklerde kurşun ve kadmiyum tayinleri yapılır. Seramik maddelerden gıdalara geçen kurşun ve kadmiyum oranları, iç derinlikleri 25 mm’yi geçmeyen, doldurulamayan ve doldurulabilir malzemeler olan seramikler için 0.8 pb (miligram/desimetrekare), 0.07 cd (miligram/desimetrekare); doldurulabilen tüm malzemeler için 4 pb(miligram/litre), 0.3 cd (miligram/litre), 3lt den fazla olan pişirme kapları için ise 1.5 pb(miligram/litre), 0.1 (miligram/litre) CD’dir. (Kadir Gürhan)