Belediyeler, en basit tanımıyla halkın – tüketicilerin güncel sorunları ile kentsel sorunların çözümüne ilişkin doğrudan görevleri ve sorumlulukları olan kamu kuruluşlarıdır. Bilindiği gibi, belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri halkın oylarıyla seçilirler. Bugünkü belediyeler ve belediye yönetimlerine ilişkin sorulması gereken sorular:
  • Belediye başkanı ve belediye meclis üyelerinin, gerçekten tam bir demokratik anlayış ile halk tarafından seçildiği söylenebilir mi?
  • Seçilen belediye başkanı ve meclis üyelerinin istisnalar dışında gerçekten kent halkının yararına hizmet verme, kent halkının sorunlarını çözme, kenti insanca yaşanabilir bir duruma getirme amacına, düşüncesine ve bilincine sahip olduklarını söyleyebilir miyiz?
  • Belediyeler ile ilgili yasal mevzuatın gerçekten,
  • Belediye başkanı ve belediye meclis üyelerinin tam bir demokratik anlayış ile seçilebilmesini,
  • Kentli halkın yararına ve kent halkının sorunlarına çözüm bulmak ve kentlerin insanca yaşanabilir bir duruma getirilmesini sağlayabilecek bir öze ve içeriğe sahip olduğu söylenebilir mi?
  • Belediyeler ile ilgili yasal mevzuatta halk yararına olduğu söylenebilecek hükümlerin tam olarak uygulanabildiğini söyleyebilir miyiz?
  • Belediye yönetimlerinin merkezi yönetim ( hükümet ya da ülke yönetimini elinde tutan siyasi güç – siyasi otorite), valilikler, kaymakamlıklar ile birlikte kentli halk yararına ve kent halkı için ortak bir anlayış ve uyum içerisinde oldukları söylenebilir mi?
  • Aynı siyasi anlayış ve ayni siyasi partiden olmayan belediye yönetimleri - belediye başkanları, meclis üyeleri ve merkezi yönetimler arasında bir uyum, ortak bir anlayış ve tutum yoksa kent halkının sorunlarına etkin çözümler bulunabilir mi?
  • Bir kentte, gerek ilin gerekse ilçelerin kentsel sorunları ile kent halkının yaşadığı sorunların çözümü bir dayanışmayı, birlikteliği ve ortak bir anlayışı gerektirmektedir. Eğer, kentteki il ve ilçe belediye başkanları ve yönetimleri aynı siyasi partiden ya da ortak bir anlayış ve uyum içerisinde olmazlarsa ilin ve ilçelerin kentsel sorunları ile halkın sorunları tam olarak çözülebilir mi?
  • Kentsel hizmetlerde ve belediyelerin uygulamalarında halkın – tüketicilerin görüş ve önerileri alınıyor mu ya da iradeleri bu uygulamalara ve kararlara yansıyor mu?
  • Belediye başkanlarının ve yönetimlerinin, kente ve kent halkına ilişkin uygulamalarda demokratik kitle örgütleriyle ortak çalışmalar yaptıkları,  alınan kararlara demokratik kitle örgütlerinin iradelerinin yansıdığı söylenebilir mi?
Belediyelerin basitçe görev ve sorumluluklarını şu şekilde sıralayabiliriz
  • Kentlilerin – tüketicilerin içilebilir ve yeterli su ve ulaşıma ucuz ya da ücretsiz ulaşabilirliklerinin – erişebilirliklerinin sağlanması
  • Çevre temizliği ve sağlığı
  • Doğal kaynakların korunması, yeşil alanların oluşturulması ve geliştirilmesi
  • Park ve bahçelerin oluşturulması ve geliştirilmesi
  • Kentlilerin sağlıklı gıda – beslenme gereksinimlerinin sağlanması
  • Düzgün – planlı ve yaşanabilir bir kentleşmenin ve buna uygun olarak görselliğin sağlanması ( çirkin betonlaşmanın, çarpık kentleşmenin, yüksek binaların, tabela kirliliğinin, vb. olmaması)
  • Çaresiz – yoksul ve gereksinimlerini giderme olanağı olmayan kentli halkın sorunlarının çözümü
  • Sanat, kültür, spor etkinliklerinin sağlanması, geliştirilmesi, desteklenmesi ve özendirilmesi
  • Kent içinde faaliyet gösteren özel ya da kamu ticari her kuruluşun ve satılan şeylerin temizliğinin, sağlamlığının, fiyat tarifelerinin ve çalışma düzeninin sağlanması
Sözü edilen görev ve sorumluluklar 3.4.1930 tarihinde yayınlanan 1580 sayılı Belediyeler Kanununda çok daha detaylı ve kapsamlıydı. Ancak, bu Yasa daha sonra iptal edildi. 10.7.2004 tarihinde yayınlanan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 3.7.2005 tarihinde yayınlanan 5393 sayılı Belediye Kanunu, belediye hizmetlerinin özelleştirilmesine, taşeronlaştırılmasına neden olmuştur. Belediyelerin sözü edilen görev ve sorumluluklarına ilişkin şu soruyu sorabiliriz: 5216 ve 5393 sayılı kanunlar ile değiştirilen imar kanunu halk yararına mı yoksa özel sektör ve sermaye yararına uygulanmaktadır?