Tüketici Dernekleri Federasyonu  (TÜDEF), Tüketici Hakem Heyetlerinin sayısının düşürülmesiyle alakalı olarak basın açıklaması yayımladı. TÜDEF, yapmış olduğu açıklamada ‘’ Hakem heyetleri bir ticarethane değildir, tam tersine tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması için kurulmuştur’’ ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz günlerde, Ticaret Bakanlığı’nın yayınladığı yazıda Tüketici Hakem Heyetlerinin sayısı 1011 den 211’e düşürülerek 800 hakem heyeti 01/08/2018 Tarihinden itibaren yeni başvuru almayarak, o tarihe kadar alınan başvuruları 31/12/2018 Tarihine kadar sonuçlandıracağı açıklanmıştı. Bunun üzerine konuya ilişkin basın açıklaması yayımlayan TÜDEF, şunları kaydetti: ‘’2017 yılı sonlarına doğru gündeme getirilen hakem heyetlerinin sayılarının azaltılması konusu ile ilgili biz tüketici dernek ve federasyonları bunun doğru bir uygulama olmadığını dile getirmemize rağmen her zaman olduğu gibi görüş ve önerilerimiz hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır. Başvuru sayısının az olması ve Bakanlığa ekonomik bir yük getirdiği gerekçeleri ile kapatılan hakem heyetleri nedeniyle tüketicinin hak arama özgürlüğü de kısıtlanmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, hakem heyetleri bir ticarethane değildir, tam tersine Tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması için kurulmuştur.  Vatandaşın hak aramasında görev yapanların maliyet düşünülerek tasarruf yapıldı denemez, ya da bu gerekçe ile kapatılamaz.’’ TÜDEF: ‘’HAKEM HEYETLERİ BİR NEVİ DANIŞMANLIK HİZMETİ VERMEKTE’’ Hakem heyetine başvuran tüketici, orada bulunan yetkili memurlar ve hakem heyeti başkanı ile görüşerek, usulüne uygun ve eksiksiz başvurusunu yapmaktadır diyen TÜDEF, ‘’ Hakem heyetleri bir nevi danışmanlık hizmeti vermekte, bulundukları ilçede tüketicinin korunması ve kollanması ile ilgili bilinçlendirme ve bilgilendirme görevini de yapmaktadır. Kapatılan hakem heyetlerinde dosya kabul memuru bulundurulması, bu memurun gerekli bilgi  donanımı yeteri kadar bulunamayacağından dolayı,  tüketici eksik evrak yada hatalı başvurması halinde başvurunun sonuçlanması uzayacaktır.  Vatandaş uğradığı haksızlık nedeniyle gerekli bilgileri alarak doğru başvuru yapmak için görevli olan hakem heyetine ulaşabilmesi  için kilometrelerce yol gitmek zorunda kalacaktır ki buda hak arama özgürlüğünün zorlaştırılmasıdır. Diğer taraftan, mevcut durumda; birleştirilen hakem heyetlerinde bulunan dosyaların başvuru tarihinden itibaren dosyanın sonuçlanması ortalama beş ayı bulmaktadır. Birleştirme nedeniyle bu süre daha da uzayacaktır. Mağdur olan  tüketici birde sürenin uzaması ile mağdur olacaktır’’ dedi.  TÜDEF: ‘’HAKEM HEYETİ ÜYELERİ İMZA MEMURU MU OLACAK?’’ TÜDEF yaptığı açıklamada 800 hakem heyetinin kapanması karar mercii olarak yetkilendirilen hakem heyetlerinde dosya yoğunluğu yaşanmaya başlanacağının göstergesidir diyerek konuya ilişkin açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘’800 hakem heyetinin kapanması karar mercii olarak yetkilendirilen hakem heyetlerinde dosya yoğunluğu yaşanmaya başlanacağının göstergesidir. Bu durumda şu soruyu sormak gerekir, hakem heyetleri ayda iki oturum yapıyor, bir oturumda bir hakem heyeti kaç dosyayı görüşebilir. Yoksa raportörlerin yazdığı kararları hiç görüşmeden hakem heyetleri üyeleri sadece imzalayacak mı, diğer bir ifade ile hakem heyeti üyeleri imza memuru mu olacak? Buradan çıkarttığımız sonuç  raportörler kararı verecek, kararı yazacak, hakem heyetleri üyeleri ise sadece imzaya gidecek. Mevcut durumda dahi, Hakem heyetlerinde bulunan tüketici dernekleri temsilcileri, dosyaların incelenerek, görüşülerek karara bağlanması yönünde hakem heyetlerini zorlamaktadır’’ ifadelerini kullandı. ‘’VATANDAŞLARIN HİZMETİ EN YAKIN BİRİMDEN ALMASI SOSYAL DEVLET İLKESİ GEREĞİDİR’’ Tüketici dernekleri Federasyonu  son olarak, ‘’Hakem heyetlerinin kapatılması yerine, vatandaşların hizmeti en yakın birimden alması sosyal devlet ilkesi gereğidir diyerek’’  Anayasamızın 172.ci  maddesi gereği Tüketicinin haklarını korumak la görevli Devlet, haksızlığa uğramış vatandaşlarımızın hakkını aramasının önünü açarak, başvuruları kolaylaştırmalı, Tüketicinin bilinçlenmesi ve haklarını araması için, Tüketici Derneklerinin İşlevinin artırılması yönünde de gerekli çalışmalar yapılarak, gerekli şartları taşıyan derneklerimizin de, vatandaşlarımızın ön müracaatı ve ilk çözüm yeri olması hususunda  yetkilendirilmesi gerekir. Bakanlığımızın, bu kararını yeniden gözden geçirerek, tarafların görüşlerini de dikkate alarak yeniden değerlendirmesini talep ediyoruz’’ dedi. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim