Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra halkla muhabbete geçer. Hapisten çıkarılan iki papazı huzuruna kabul eder. Haksızlığa karşı çıktıkları için hapse atılmışlardır. Fatih onlara der ki; bu mülkü gezin. Durum nasıldır bakın der. Papazlar bir süre Osmanlı yurdunu gezip gelirler. Geldiklerinde bakarlar İstanbul tertemiz. Çöp kalmamış. Sokaklar tertemiz. Şehir ferahlamış ve güzelleşmiş. Hayran kalmışlar şehrin temizliğine. Osmanlı devleti şehri huzur ve temizliğe kavuşturmuş. Bugün bizim en büyük şehir sorunlarından biri umumi tuvaletlerdir. Merkezi yerlerde yeterli ve temiz wc'ler bulunmuyor. Özellikle şehir dışından gelen çanta ve valizi olanlar için çok zor. Emanet kocayacağınız bir yer yok. Elinizde çanta ile lavaboya giriyorsunuz. Hava limanlarında böyle. Bu işe acil çözüm bulmalıyız. Çanta ve valiz ile ihtiyaç gidermek kepazelik. Üstelik hijyen açısından berbat. Eşyaların lavabodan mikrop taşıma riski yüksek. Çok ciddi olarak tuvalet işletme şirketleri kurmak zorundayız. Her detayın ve ayrıntılı hikayenin düşünüldüğü standartlar olmalı. Ankara Kızılay 'da zemin katta bir tane wc yok. Hepsi yeraltı. Bir de kafe ve lokantalarda yetersiz ve oldukça dar, kullanışsız. Hatta Tunus caddesinde sadece bir pisuvar ve el yıkama yeri olan sözüm ona meşhur lokanta var. İçler acısı durum. Özellikle turistik bölgelerde Ankara kalesi bu açıdan önemli. Kale içi adeta açık tuvalet olarak kullanılıyor. Kale duvarları yazılarla dolu. Yollar dümdüz ve bakımlı olmalı. Valilik ve belediye başkanlığı koordinasyonunda maksimum güvenlik ve denetim içerisinde kalenin temizliğini sağlamalı. Hamamönü, hamam arkası, kale dibi, ulus gibi tarihi yerler temiz ve bakımlı olmak zorunda. Bir tane bile virane bina olmamalı. Yunan adalarında bütün binalar bakımlı ve her yıl boyatılıyor. Sokaklar da en ufak bir çöp bulamazsınız. Bu durumdan turistler son derece memnun. Üstelik kahve ve baklavayı bizden daha iyi sunuyorlar. Ay çiçeği tarları güzel resim ve fotoğraf teması. Ama çekirdek bizim baş belâmız. Sanki bu toplumun ortak kimliği .Çekirdek ye kabukları yere at. Temizlik görevlileri sizin köleniz değil. İzmaritler yurt dışında Türklerin ayak izleri sanki. Nereye gitsek kendimizi belli ediyoruz. Toplum olarak kendi bilincimizi bulmak zorundayız. Yere çöp atmak gelişmemiş beyin özelliği. Patoloji bir durum. Tıp bu konuya müdahale etmeli. Doğal insan temizliği bilir. Temizlik sevgisi imandandır. Hani dinde uyduruk adamlar var ya işte bu yüzden ortaya çıkıyor. İman çarpık imam çarpık. Yıllar önce Batman ilçe merkez jandarma kışlasında Almancı bir askerle konuşuyorduk. İkimizinde cebi izmarit dolu. Yerlere atmamışız. Anlattı; Almanya da okulda elmayı yemiş eşeleği yere atmış. Alman müstahdem kendisini bulmuş. Benim görevim temizlik senin görevin temiz tutmak. Lütfen ilkokullarda not vermekten vazgeçip davranış benimsetmek lazım. Toplu yaşam nedir? Saygı ve sevgiyi nasıl hayata geçirmeliyiz? Hedefimiz iyi insan olabilmek. Mahremiyet eğitimi ve tuvalet kullanımı becerisi olmalı. Temizlik; temizlik malzemeleriyle olmaz. Öyle temizlik delileri var ki çocuklarının ölümüne bile sebep oluyorlar. İnsanımıza doğal olarak hijyen hissi vermeliyiz. Temizlik imandandır. Ülkemizin temizlik seferberliğine ihtiyacı var. Deniz ve orman alanlarında çöpleri ayrı anlatacağız. NOT İbnül Arabi Fususul Hikem Prof.Dr. Ekrem Demirli ALFA yayınları.  

Editör: TE Bilisim