Artık teknoloji elimizde. Eskiden internet bağlandığı zaman 56 Kpbs ile bağlandığımız denilen faks cihazından biraz daha hallice bir hızıyla internete giriyorduk. Ancak günümüzde cebimizdeki telefondan neredeyse 4K canlı yayını dahi yapabilecek düzeye gelmiş bulunuyoruz.   1990lı yılların başında televizyon yayıncılığı için oldukça önemli bir başarıya imza atıldı. Türkiye'de özel televizyonların yayına geçmesi ile eşik aşıldı diyebiliriz.   Bununla beraber internet hızının oldukça artması ve cep telefonu teknolojisinin gelişmesi bizleri sosyal medyayı daha iyi kullanma için sevk etti.   Sosyal medya denen şey bizleri artık dört duvar içine hapsetmekten çıkarıp yanımızda taşıdığımız mobil cihazları taşır haline getirdi.   Sosyal medya paylaşım sitesi YouTube'un yöneticisi olan Robert Kyncl 2016’da yapmış olduğu konuşmada klasik televizyon yayıncılığının 2020 yılında biteceğini açıkladı.   Buna ister inanalım ister inanmayalım şu bir gerçek, yıllar geçtikçe bizim evlerimizdeki televizyon cihazlarına ‘bakma’ oranımız azalıyor.   Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde 2017 yılının ikinci çeyreğinde 600 bin kişi dijital platformlara geçerek geleneksel televizyon anlaşmalarını iptal ettiler.   Bundan birkaç yıl önce adil kullanım kotası ile bizim önümüze çıkarılan engellerin kaldırılmasıyla yavaş yavaş internette özgürce gezebilmemizin önünü açıldı.   Bu kullanmış olduğumuz kotaların açılması sosyal medya ve internet üzerinden yayın yapan dijital platformlarla ilgiyi oldukça artırmış vaziyette.   Bir de şu konu çok önemli eskiden televizyonun karşısına oturduğumuz zaman dizilerin oldukça uzun olması, neredeyse her dizinin ‘bir filmden daha uzun sürede sürmesi’ araya giren reklamların izleyicileri bunaltması yüzünden izleyicilerin artık klasik tv yayını izlemekten vazgeçip yeni arayışlar içine girmesi bize gelecekte neler olacağını gösteriyor.   Ya da bizler görmek istediğimizi görmek ve duymak istiyoruz.   Karar bizim ancak yakında sosyal medyanın da neler getireceğini göreceğiz.        

Editör: TE Bilisim