Türkiye’nin kalkınmasında yaşanan boşlukları doldurmak için kurulan Kalkınma Atölyesi Kooperatifi, “Bir Yevmiye, Bir Yevmiyedir: Tarım Aracıları ve Türkiye’de Tarımsal Üretimde Çocuk İşçiliği” isimli rapor yayınladı. Raporda tarım aracılarının tarımsal üretimdeki çocuk işçiliği ile olan bağlantısı ortaya konularak, işçi grubunun üçte birinin 17 yaş ve altındaki çocuk işçilerden oluştuğu ifade edildi. ARACILAR İLE ÇOCUK İŞÇİLERİN BAĞLANTISI Bir Yevmiye, Bir Yevmiyedir: Tarım Aracıları ve Türkiye’de Tarımsal Üretimde Çocuk İşçiliği Raporu’nda mevsimlik tarımsal üretimde tarım aracılarının rolüne odaklanarak verilerin ortaya konulduğu ifade edilerek raporda şunlara yer verildi: “Hazırlanan raporda tarım aracılarının tarımsal üretimde çocuk işçiliği ile ilişkisi irdelemiştir. Aynı zamanda tarım aracılarının mevsimlik tarımsal üretimde çocuk işçiliğinin ortaya çıkmasında, devam ettirilmesinde ve yaygınlaşmasına etkisi tarımsal üretimde gerçekleştirdikleri roller incelenerek ele alınmıştır. Tarım aracıları ücretli tarım işçiliğinin örgütlenmesinde çok merkezi bir konuma sahiptir. İşçilerle işverenleri buluşturan aracı konumlarının yanı sıra, işçilerin tarımsal üretim yapılan yere yakın mekânlarda konaklamaları, yiyecek ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması ve çalışılacakları yerlere ulaşmaları gibi tarımsal üretimin gerçekleşmesi için hayati olan birçok faaliyeti de yerine getirmektedirler. Mobilize ettikleri işgücünün sayısı tam olarak bilinmemekle beraber, kayıtdışı olarak mevsimlik tarımsal üretime katılan işçilerin ve onların ailelerinin sayılarının bir milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’de uzun yıllardır tarımsal üretimin ücretli yapıldığı alanlarda tarım aracılığı yaygın bir kurumsal pratik olarak hayatını devam ettirmektedir.” “TARIM ARACISI BU GRUBUN BİR NEVİ LİDERİ OLARAK GÖRÜLEBİLİR” Aracılık hizmetlerinin özü itibari ile mevsimlik işgücüne ihtiyacı olan tarla/bahçe sahipleri ve tarımsal üretimde iş arayan işçilerin buluşturulması faaliyeti olduğu belirtilerek şunlara yer verildi: “Aracılar, geniş bir insan topluluğunun hareketliliğini sağlarken aynı zamanda hem işçiler hem de işverenler için bir nevi güvence işlevini de üstlenmektedirler. Tarım aracısı olabilmenin ön koşullarından biri geniş bir işçi havuzuna ulaşabiliyor olmaktır. Akrabalık, aşiret, komşuluk ve hemşerilik ilişkileri üzerinden kurulan mevsimlik gezici tarım işçiliği, büyük ekiplerin organize olup beraber hareket etmesi sonucu oluşmaktadır. Bir çalışma yerinden diğerine beraber hareket eden ekip hem beraber çalışmakta hem de genellikle çadır alanlarında ya da kendilerine ayrılan yerlerde beraber yaşamaktadırlar. Bu nedenle tarım aracısı bu grubun bir nevi lideri olarak görülebilir. Bu da yüksek bir sosyal sermaye ve kalabalık bir işçi grubunu organize edebilme yetkinliği ve etkinliğini gerektirmektedir. Tarım işçilerini ekipler halinde organize eden tarım aracılarının işlevi sadece çalışma ilişkileri ile sınırlı kalmamakta, çalışma günü sonrasında ihtiyaçların karşılanması, yeni ekip üyelerinin bulunması ve eğitilmesini sağlamak da tarım aracısına düşmektedir. Tarım aracılarının çok önemli bir kısmının aracılık belgesi olmadan faaliyette bulunmaktadır. Belgesi olanların çok az bir kısmının ise belgelerini zamanında onaylattığı veya yenilediği görülmüş, dolayısıyla tarım aracılarının kayıtdışı çalıştığı tespit edilmiştir. Aracıların demografik özelliklerinde ise, kendilerinin de çocuk işçiliğinin yaygın olduğu kırsal bölgelerde yetişmiş, geniş ailelerde yaşayan ve düşük eğitimli kişiler olduğu görülmektedir. Bu özelliklere sahip tarım aracıları ve tarımsal üretimde çocuk işçiliği arasındaki temel bağlantının aslında tarım aracılarının kendilerinin çocuk işçi olarak çalışmış olmasından kaynaklandığı öne sürülebilir.” İŞGÜCÜ HAVUZUNDA SURİYELİLER DE YER ALIYOR Araştırmada tarım aracılarının kurdukları işgücü havuzlarının öncelikle kadınlar, çocuklar ve Suriyeli göçmenlerden oluştuğuna dikkat çekilerek diğer sayısal verilere ilişkin şunlara yer verildi: “Yetişkin işçi havuzunun yaklaşık yüzde 37’si kadın işçilerden oluşurken, yetişkin erkek işçiler ise yüzde 34 ile kadın işçilerin gerisinde kalmaktadır. Tarım aracılarının işçi grubunun üçte biri 17 yaş ve altında çocuk işçilerden oluşmaktadır. Bu yaş grubunda da kızların ve oğlan çocukların tarım aracılarının işgücü havuzunda birbirine eşit oranlara sahip olduğu görülmektedir. En kötü biçimlerdeki işlerden olan mevsimlik gezici tarım işçiliği için asgari yaş 18’dir. Adana örneği tarım aracılarının işçilerinin yaklaşık yüzde 30’unun 18 yaş altı çocuklardan oluştuğunu göstermiştir. Kadın ve çocuk işçilerin yanı sıra tarım aracılarının işgücü havuzunun önemli işçi bileşenlerinden bir diğeri ise Suriyeli göçmen işçilerdir. Son yıllarda Adana’da mevsimlik gezici tarım işçiliğinin temel dinamiklerinden biri Suriyeli göçmen işçiler olmuştur. Suriyeli işçilerin sayısı hızla artmakta, yerli mevsimlik tarım işçilerinin önemli bir kısmı Adana’da tarımsal üretimden çıkmış durumdadır.” DAHA FAZLA GELİR ELDE ETMEK İÇİN ÇOCUKLAR ÇALIŞTIRILIYOR Raporda, tarım aracılarının çocuk algısı ve çocuk işçiliğine ilişkin görüşlerinin, tarımsal üretimde çocuk işçiliğinin yaygınlığını yakından etkilediğine vurgu yapılarak şunlar ifade edildi: “"Çocuğun yaşı yok" denilerek ifade edilen tutum, çocukların işten anladıkları zaman tarlalarda çalışabilecekleri konumda görüldükleri anlamına gelmektedir. Çocuk algısı hem çocuğun kim olduğu hem de çocuk işçiliğini yakından etkileyen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel olarak çocuğun çalışmasının ailenin yaşam mücadelesinin bir parçası olduğu topluluklarda, özellikle kendi topraklarında tarım yapan ailenin emeği içerisinde yaşanan çocuk işçiliği zaman içinde ortaya çıkan sosyo-ekonomik değişimler nedeniyle, mevsimlik tarımsal üretimde çalışmak için göç edilen yerlerde de devam etmektedir. Mevsimlik tarımsal üretimde çocuk işçiliği yaygın olarak gerçekleşmekte, tarım aracıları çocukları aileleri ile birlikte belli işlere, belli ücretler karşılığında yönlendirmektedir. Bu algı ve tutumun sonucu olarak yaygın bir şekilde ortaya çıkan çocuk işçiliğinin nedenini tarım aracıları daha çok, ailelerin çocuklardan gelecek gelire muhtaçlığı veya ekonomik nedenlerle açıklamaktadır. Çocuk işçiliğinin nasıl ve neden ortaya çıktığı konusunda hem tarım aracıları hem de işverenler, tarım işçisi ailelerin daha fazla gelir elde etmek için kullandıkları bir yöntem olduğu, bu nedenle önlenmesinin zorlaştığına işaret etmektedir. Tarım aracıları işverenlerin çocuk istemediklerini ama ailenin çalışmaya gelirken mutlaka bir iki çocuk da getirdiklerini ve buna engel olamadıklarını, çocuklar çalıştırılmazsa yetişkinlerin de çalışmayacağı tehdidi ile karşılaştıklarını ifade etmiştir. Aileler ve tarım aracıları için çocuklar 'bir gün bir gündür, bir yevmiye bir yevmiyedir' anlayışı içinde değerlendirilmektedir. Çocuk işçiliği aynı zamanda, eğitime devam edemeyen çocukların çalıştırılarak disiplin altına alınması yolu olarak da işaret edilmiştir. “Okumadı.” “Mesleği yok, serseri olacağına çalışsın” veya “okulda başarısız olduğu için çalışıyor” ya da “kendi istekleriyle çalışıyorlar, okulu bıraktılar” gibi ifadeler, eğitim hayatına devam edemeyen çocukların bunun tek sorumlusu olarak görüldüğü, eğitimde başarısız olan çocukların ise çalışma ile disiplin altına alındığı görülmektedir. Aslında eğitimde başarısızlığın temel nedeninin çocuğun kendisi değil, tarım aracılarının algı dünyasında da çalışma, yaşam ve sosyal ortamın etkisi olduğu ifade edilmesine rağmen, ‘okumayan çocuk çalışmalıdır' algısı yaygın bir şekilde vurgulanmaktadır.” “AİLELERİN TARIM ARACISI İLE KURDUĞU İLİŞKİ YAKINDAN ETKİLEMEKTEDİR” Tarım aracılarının tarımsal üretimde üstlendikleri tek rolün işçi ve işverenleri buluşturmak olmadığı, aracıların hem işin organizasyonunda hem de işçilerin yaşam koşullarının ve işe ulaştırılmasının sağlanmasında önemli görevleri yerine getirdikleri belirtilerek, çocuk işçiliğinin boyutları üzerinde belirleyici durumda oldukları ifade edildi. Açıklama şöyle devam etti: “Özellikle ücretler üzerindeki kontrolleri, ailelerin tarım aracısı ile kurduğu ilişkiyi yakından etkilemektedir. İşçilerin iş sırasındaki performansının kontrolü, ücretlerinin ödenmesi, barınma yerlerinin ayarlanması ve işe ve çalışılacak il veya ilçelere taşımanın yapılması gibi birçok konuda tarım aracıları düzenleyici bir rol üstlenmektedir. Elbette aracıların üstlendiği bu rol çocukların sadece işe katılımını değil, çalışma ve yaşam koşullarını da yakından etkilemektedir. Uzun çalışma saatleri, kısa dinlenme molaları, hızlı iş temposu, ücretlerin zamanında ödenmemesi, kalacak yerlerin insan sağlığına uygun yerler olmaması gibi faktörler çocukların yaşam kalitesini yakından ilgilendiren konulardır.” “KURUMSAL BİR PRATİK OLARAK ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ENGELLENMESİNDE ÖNEMLİ BİR ARAÇ…” Raporun sonuç kısmında ise şu ifadelere yer verildi: “Tarımsal üretimde tarım aracılarının çocuk işçiliğini etkileme kapasitesinin boyutlarını ortaya koymakta ve aynı zamanda etkin yönlendirildiğinde ve düzenlendiğinde tarım aracılığının çocuk işçiliğini önlemek için kullanılabilecek bir kurumsal pratik olduğuna işaret etmektedir. Ayıca, rapor tarım aracılarının mevsimlik tarımsal üretimde çocuk işçiliğini nasıl etkiledikleri ve tarım aracılığının tarımsal üretimde yaygın olarak kullanılan kurumsal bir pratik olarak çocuk işçiliğinin engellenmesinde önemli bir araç olabileceğini tartışmıştır. Anket verileri, yapılan derinlemesine görüşmeler ve gözlemler, tarım aracılarının büyük çoğunluğunun İŞKUR’dan alınan aracı belgesi olmadan faaliyet gösterdiğini ortaya çıkarmaktadır. Sertifikaya sahip olanlar arasından da çok azı belgesini zamanında yenilettiğinden neredeyse tüm tarım aracıları belgesi olmadan çalışmaktadır. Bu maksatla rapor, tarım aracılarının kayıt altına alınması ve sertifikasyonu ile bir meslek olarak geliştirilmesi için meslek standartlarının belirlenmesinin mevsimlik tarımsal üretimde çocuk işçiliğinin engellenmesine katkı verebileceğini göstermektedir. Araştırmanın temel politika önerisi Türkiye’ye özgü bir model olarak tarım aracılarının bir meslek olarak kabul edilmesidir. Bu modelin amacı, tarım aracılarının mevsimlik tarımsal üretimde çocuk işçiliğini azaltma ve önlemede özgün sorumluluklarının ve yetkilerinin olmasını sağlamaktır. Tarım aracılığının bir meslek olarak kabul edilmesi tarım aracılarını çocuk işçiliği ile mücadelede sorumlu ve yetki sahibi bir taraf haline getirirken ayrıca mevsimlik tarım işçisi ailelerin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirilmesi ile işçi sağlığı ve güvenliğinden de sorumlu tutmaktadır.” (Türkan ÇATAL YILDIZ)    

Editör: TE Bilisim