Ankara Mobilyacılar Odası ve Elmadağ Mobilyacılar Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Hüseyin Taklacı, Hammadde zamları ve üretim zorlukları nedeniyle Siteler esnafı ile yaptığı basın toplantısında, Türkiye’de işveren olmanın zorluklarından yakındı. Türkiye’nin en büyük mobilya üslerinden olan Ankara Siteler’de işveren esnafların zor şartlar altında ezildiğini belirten Taklacı, “Yaşadığımız şu zor günlerde üretimin istihdamın ne kadar önemli olduğu tekrar anlaşıldı. İlla üretim üretim diyoruz, çok doğru fakat bu üretimi kim yapacak, istihdamı kim sağlayacak. Türkiye’de bazı makro sanayiciler hariç, mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler, personel çalıştırmaktan korkar hale gelmiş. Çeklerini ödemeyene yaptırım yok, tüm işçi mahkemelerinde koşulsuz şartsız işveren haksız bulunuyor, üretim giderleri artıyor, bu durumda üretim nasıl yapılabilir üretici nasıl bulunabilir” şeklinde konuştu. “YILLAR ÖNCE DE AYNI ŞEYLERİ SÖYLEDİK” Taklacı, “Biz yıllar önce aynı şeyleri söyledik ve uyardık, vatandaşlık yasasının düzenlenmesi gerekli. Vatandaşlığın sorumlulukları olmalı. Bizim işverenlerimiz üretimle, istihdamla uğraşmak başını ağrıtmak istemiyor. Peki ne yapıyor? Tüm birikimini tarlaya, gayrimenkule gömüyor. Sadece kira gelirleri ile geçinen hatta fazla kira geliri olup, birikimini yastık altında tutan, yüzbinler var. Kira getirisi olan gayrimenkulün gayrimenkul sahibinden başka kime ne faydası var?  Vatandaşlığın gerekliliği milli olmaksa, üretim yapmak gerekiyor. Devlet eliyle üreticiler desteklenmeli. Yastık altında menkul kıymetleri olanların bu kıymetleri üretimle değerlendirmesi istihdam yaratması gerekli” ifadelerini kullandı. “İŞÇİNİN HAKKI KORUNMALI, ALNININ TERİ SOĞUMADAN HAKKI VERİLMELİ” En büyük sorunlardan bir tanesinin de İcra ve İflas Kanunu olduğunu dile getiren Taklacı, bu kanunda köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu söyledi. Taklacı, “Büyük firmalar zora geldi mi konkordato başvurusu yapsın borçları ertelensin, peki konkordato kararı olduğu için alacaklarını tahsil edemeyen esnaf yani gerçek üretici ne yapacak. Alacaklarını tahsil edemeyen esnaf çalışanına nasıl ücret ödeyecek nasıl vergi yükünün altından kalkacak. Nasıl ayakta duracak? Türkiye’de üretimi artırmak, fabrikaların sayısını çoğaltmak istiyorsak, işveren haklarını da vermemiz gerekiyor. İşçi üretimin yapı taşıdır, işçilerimiz olmadan üretim olmaz çalışana saygımız hakkının verilmesi konusunda mücadelemiz hep en üst düzeyde olmuştur. İşçinin hakkı korunmalı, alnının teri soğumadan hakkı verilmeli,  fakat işçinin çalışması için tesis gerekli bu tesisleri kuracak olan işverenlerinde hakları korunması lazım. Yoksa fabrika açacak üretim yapacak kimse bulamayız, işverenler şartların zorluğundan dolayı, personel çalıştırmaktan korkar olmuş, SGK primi, stopajı, sorumluluğu, iş kazası, tazminatı bunların hiç birisiyle uğraşmak istemiyor. Tüm iş mahkemelerinde koşulsuz şartsız işveren haksız bulunuyor” diye konuştu. “İŞVEREN STOPAJ, PRİM VE KDV YÜKÜ ALTINDA EZİLİYOR”  ‘Küçük atölyelerde 3-5 kişi çalışıyor, işveren yıllar sonra bu kişilerin tazminatını ödeyecek halde bir gelir seviyesine ulaşamıyor’ diyen Taklacı konuşmasına şu şekilde devam etti: “Tazminatların sigorta primleri ile birlikte tahsil edilmesi hem işçi hem işveren açısından daha temiz bir uygulama olacaktır. Ayrıca işveren stopaj, prim ve KDV yükü altında eziliyor. Özellikle el işçiliği üretime pozitif ayrımcılık uygulanmalı. Bu nedenle işverenlerimize sesleniyorum gelin yatırımlarımızı taşınmazlara değil, ülkemiz için üretime yapalım. Hem de devletimize çağrıda bulunmak istiyoruz, gelin işverenlerin şartlarını iyileştirelim, çalışanın çalışmasını kolaylaştıralım. Üretelim ekonomiye can verelim.” (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim