Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği’nin (ASÜD) AB Sivil Toplum Diyaloğu Programı’ndan hibe almaya hak kazanan Türkiye Sütçülük Sektörünün Su Sürdürülebilirliği: Verimlilik, Riskler ve Kırılganlıklar Projesi’nin tanıtımı gerçekleştirildi. ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu, proje ile süt sektörünün su haritasının çıkartılacağını dile getirdi. Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği’nin (ASÜD) Türkiye Sütçülük Sektörünün Su Sürdürülebilirliği: Verimlilik, Riskler ve Kırılganlıklar Projesi, AB Sivil Toplum Diyaloğu Programı kapsamında hibe almaya hak kazandı. Projenin tanıtımı için Ankara’da düzenlenen toplantıda konuşan ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu, proje faaliyetlerinin 15 ay süreceğini dile getirdi. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından yürütülen Sivil Toplum Diyaloğu Programından hibe almaya hak kazanan ASÜD’ün lider olduğu “Türkiye Sütçülük Sektörünün Su Sürdürülebilirliği: Verimlilik, Riskler ve Kırılganlıklar Projesi”; İngiltere’den International Business Leaders Forum (IBLF), Hollanda’dan Water Footprint Network (WFN) ve Türkiye’den İklim Araştırmaları Derneği (İAD) ortaklığında yürütülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü, İzmir Kalkınma Ajansı, Ulusal Süt Konseyi, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği ve Tire Süt Kooperatifi de projeye destek veriyor. ‘’ÜRETMİŞ OLDUĞUMUZ ÇİĞ SÜT KALİTESİNİ ARTIRMAK ÖNEMLİDİR’’ Toplantının açılış konuşmasını yapan ASÜD İcra Kurulu Üyesi Hakan Kazancıgil  Türkiye’nin su ihtiyacı ve su tüketimi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: ‘’Hükümetin çiftçiye yönelik ortaya koyduğu ekonomik politikalar ve tedbirler ile çiftçinin üretmiş olduğu süt miktarının yılda 20 milyon tonu aştığını dile getirebiliriz. Dünya ile rekabet gücümüzün artması ve gelecek nesilleri sağlıklı besleyebilmemiz için burada almamız gereken en önemli tedbir, üretmiş olduğumuz çiğ süt kalitesini artırmak ve tamamının kayıt altına alınarak kişi başı tüketimi Avrupa’daki ortalama olan 300 litre seviyesine çıkarmaktır. İhracatımızı artırmak adına dünyanın birçok noktasında ticari faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu bağlamda, Körfez ülkeleri gibi yakın pazarlarda ve Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Kore gibi büyük pazarlarda hükûmetimizin ihracata vereceği desteklerle bizlerin yanında olması en büyük arzumuzdur” ‘’TÜRKİYE, SANILANIN AKSİNE SU ZENGİNİ BİR ÜLKE DEĞİLDİR’’ “Bilimsel çalışmalar önümüzdeki 20 yıl içerisinde bu durumun aralarında İstanbul gibi büyük metropoller başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde, milyarlarca insanı etkileyecek bir boyuta ulaşabileceğini gösteriyor. Türkiye, sanılanın aksine su zengini bir ülke değildir. Artan nüfusu, gelişen ekonomisi ve büyüyen kentleriyle, ‘su stresi yaşayan’ bir ülke kabul edilen Türkiye, Akdeniz havzasının iklim değişiminden ciddi etkilenen bölgelerden biri olması nedeni ile ‘su fakiri’ bir ülkeye dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyadır” ‘’KULLANILABİLİR SUYUN DENGELİ DAĞILDIĞINI SÖYLEMEK ÇOK ZORDUR’’ Türkiye’de kişi başına düşen su miktarının bin 519 metreküp olduğunu ifade eden  Kazancıgil, TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusunun 2030 yılında 100 milyona ulaşacağını, bu durumda, kişi başına düşen su miktarının yılda bin 120 metreküp olmasının beklendiğini kaydederek şunları dile getirdi:. “Nehirler ve yeraltı su kaynaklarından elde edilen tatlı suyun yüzde 70’i tarımsal sulamalarda, yaklaşık yüzde 10’u kişisel ihtiyaçlar için evlerde, kalan yüzde 20’si ise sanayide kullanılmaktadır. Kullanılabilir suyun dengeli dağıldığını söylemek çok zordur. Et üretimi için sebzelerden çok daha fazla suya ihtiyaç duyulmaktadır. Örneğin, 1 kilo et üretmek için 5 bin ila 20 bin litre, 1 kilo buğdayın ekmek olarak soframıza gelmesi için bin 500 litreden fazla su gerekir. Bu rakam 1 kilo peynir için 378 litre, 250 milim süt içinse 255 litre olarak hesaplanmaktadır. Suyun geleceğimiz için en değerli varlıklarımızdan biri olduğunu bilmek yetmiyor, artık onun giderek tükenen, sınırlı bir kaynak olduğunu da içselleştirmemiz gerekiyor.”  SAKKAOĞLU:‘’SEKTÖRÜN SU KAYNAKLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ YAPILACAK’’ ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu ise , proje faaliyetlerinin 15 ay süreceğini dile getirerek şu açıklamalarda bulundu: “Saha ziyaretleri ve araştırmalarla Türkiye sütçülük sektöründe mevcut su kullanımının tüm değer zincirinde suya bağımlılık ve süt sektörünün su kaynakları üzerindeki etkisi değerlendirilecek. Süt sektörünün su kırılganlıklarının değerlendirilmesi ve haritalandırılması, sektörün su kaynakları üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi yapılacak.” ‘’Türkiye’de su kullanımı veri ve uygulamalarının diğer ülkelerle kıyaslanacağı proje kapsamında, farklı yapı ve ölçekteki 2 süt işletmesi ve bir çiftlik incelenerek süt üreticileri ve sanayinde su kullanımını azaltıcı önlemlerin yer aldığı bir rehber hazırlanacak. Süt sektörünün su kaynakları üzerindeki etkisinin değerlendirilmesine yönelik modeller hayata geçirilecek.’’ (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)