İnsanoğlu hayatı tek başına yaşayamaz. İnsan insana muhtaçtır. Yeter ki yük olmasın. Okula gitmeye başladığı yaştan itibaren hayatın içine karışır. Günümüzde ana okulu ve kreş ile birlikte birçok çocuk hayatla daha erken tanışıyor. 1.5 yaşında bir yavru kreşte öldü. Ana okullarında ölüm vakasına rastlıyoruz. Günümüz aileleri tek çocuklu ve çocuk merkezli. Her çocuk kendi evinin kral ya da kraliçe. Milli eğitim bakanımız Ziya Selçuk’ un dediği gibi çocukları sevmiyoruz ama çocuğunuzu abartarak seviyoruz. Eskiden bir çocuk mahalle büyüklerini bilirdi. Çocuk aziz ama terbiye daha azizdi. Bir büyüğün yanında sigara içilmezdi. Herkes birbirine saygı duyardı. Şimdi lüks sitelerde bile çocuk için kavga ediliyor. Oysa eskiden derlerdi ki çocuklar kavga eder barışır. Küserler, birbirlerini iterler, çamura düşerler, dizleri ve kolları kanar, üstü başı yırtılır. Çünkü çocuk düşe kalka büyür. Şimdi diyor ki anne baba; kimse benim çocuğuma karışamaz. Gözünün üstünde kaşın var diyemezsin. Okula başladığı anda ise bir an önce bütün bilgileri öğrenmesini istiyoruz. Sadece tek hedef var ; daha çok bilgi sahibi olsun. Sanat ve spor eğitiminde böyle bakılıyor. En iyi benim çocuğum olacak anlayışı hakim. Oysa önce insan olmayı ve toplum içinde davranmayı öğrenmeli. Eğitim ve öğretim yılı diyoruz. Ama sadece öğretim meselesi ile ilgileniyoruz. Eğitim; beden eğitimi misali. Beton okul bahçesinde top oynayan oğlanlar, bir kenara sıkışmış kızlar. Bir de bunun için egzersiz parası alan beden öğretmenleri. Yeni sistemde öğlene kadar ders, öğleden sonra ise sanat, spor ve bilim aktiviteleri içinde olacak. Fiili sistemde özellikle ilkokulda öğleden sonra ders yapılmıyor. Hava iyiyse çocuklar bahçeye bırakılıyor. Çocuk bencildir. Sadece kendini düşünür, her istediğinin olmasını ister. Paylaşmayı ve isteklerini planlamayı yaşayarak tecrübe edinmeli. Hedef iyi insan olabilmek. Nazilerin ve Sovyetlerin elinde çok iyi eğitimli doktor, mühendis, asker ve yönetici; katliam ve işkence yaptı. Soykırım yönetti. İnsan üzerinde ölümcül deneyler uygulandı. Cerrah hamile eşini döverken, kuaför eşine ihtimam gösteriyor. Toplumda geçerliliği olan bir meslek sahibi olmak insan olabilmeyi sağlamıyor. Victor Hugo Sefiller romanında bunu özellikle vurgular. Jan valjan karakteri bize suçluların aslında iyi insanlar olduğunu anlatıyor. Görünürde iyi insanların aslında bencil olduğunu gösterir. Necip Fazıl Reis Bey adlı eserinde merhamettin ve affedebilmenin en önemli erdemler olduğunu anlatır. Ağlayabilmenin anlayabilmenin en önemli şartı olduğunu belirtir. Kaynaşma öğrencileri en önemli çalışmalardan biridir. Engelli öğrencilerin anlaşılabilmesi çok önemli. Alay etmeden, rencide etmeden, hor görmeden farklı insanlarla bir arada olmayı başarabilmek önemli. Sıraya girebilmeyi öğrenmek; toplu taşım araçlarına binerken, yemek sırasında veya bir kuyrukta beklerken nizam için gerekli. Saygıyı ve sevgiyi becermek hakka riayet etmek, toplu yaşamayı bilmek gerekli. Hasan Ali Yücel milli eğitim bakanı iken; oğlu Can Yücel ve Gazi Yaşargil (dünyaca ünlü beyin cerrahı) lise son sınıfta aynı okulda öğrenci. İkisi de lisenin birincisi. Notlar aynı. Bakan oğlunu çağırıyor ve diyor ki 1 kişi ABD' ye gidecek. Sen bakan çocuğu olarak gidemezsin diyor. Yaşargil gider ve çok başarılı olur. İki arkadaş ömür boyu dost olarak yaşar. Şimdi herkes kendi çocuğunun en iyi, en mevkili ve paralı olmasını istiyor. Emanet ehline teslim edilmiyor. Sidretül münteha; yerini ve haddini bilen yok. Sıkıntı burada başlıyor. Hayat para ve mal edinmek, maddi başarı elde etmek değildir. Olgunluk için kendini ve alemi tanımak, niçin dünyada olduğumuzu bilmek ve de insanlık için hayırlı olmak önemli. Zira bıçaklayan, döven kurşunlayan suçluları adlı kontrolle serbest bırakan ceza sistemimiz var. Oysa insana zarar veren , huzur bozan, mevki ve parası ile zulmeden vahşidir. NOT AHMET DAVUTOĞLU: MEDENİYETLERİN BEN-İ İDRAKİ İBRAHİM KALİN: BARBAR MODERN MEDENİ Kitapları ile insan odaklı medeniyete ufuk açabilirsiniz.

Editör: TE Bilisim