Sivas’ta "Şirin Baba" olarak tanınan bıçak ustası Erdoğan Güzel, ‘Başkent’te Sivas Günleri’ etkinliği için Atatürk Kültür Merkezi’nde stant açtı. Bir Sivas aşığı olan Şirin Baba, Guinness Rekorlar Kitabı’na adını yazdırmak için dünyanın en küçük bıçaklarını üreterek kendisinden söz ettiriyor. Yaptığı 11,5 milimetre ile 4,6 santimetre boyutlarındaki bıçaklarıyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi hedefleyen Sivaslı bıçak ustası Erdoğan Güzel Başkent’te Sivas Günleri kapsamında Atatürk Kültür Merkezi’nde stant açarak hem bıçak yaptı, hem de ürünlerini Başkentlilere tanıttı. 4 gün boyunca AKM’de hem Sivas’ı hem de yaptığı bıçakları halka tanıtan Güzel, gazetemize yaptığı açıklamada asıl mesleğinin fotoğrafçılık olduğunu ve sonradan bıçak yapmayı öğrendiğini belirtti. “Yıllardır Sivas'ın bıçakçılığını Uluslararası kamuoyunda tanıtmak için çalışıyorum” ifadelerini kullanan Güzel, “Beynim ile parmaklarımızın becerisini bir araya getirip, eserler ortaya çıkarmaya çalışıyorum” dedi. KENDİSİNİ SİVAS AŞIĞI OLARAK TANIMLIYOR Şirin Baba doğma büyüme Sivaslı olduğunu ve Sivas aşığı bir zanaatkar olduğunu belirten ve Sivas’ta Şirin Baba diye tanınan Erdoğan Güzel, ilkokul çağlarında adını koyamadığı sanata meraklılığı sebebiyle hayatı boyunca bir çok alanda sanatla uğraştığını ve hemen hemen hepsinde iyi işler ortaya çıkardığını belirterek kendisiyle alakalı şunlardan bahsetti: “İlkokul 2. Sınıfta iken fotoğrafa merakım başladı ve fotoğrafçılığı öğrenmeye başladım. Bu süreçte uzun yıllar fotoğrafçılıkla uğraştığım. Sonrasında İstanbul ve Ankara’da stüdyo açıp kurs hocalığına kadar ilerledim. Fotoğrafçılık yapıyorken birisinin Sivas’a laf etmesi üzerine bu benim ağrıma gitti, anahtarı bırakıp tekrar Sivas’a döndüm. İstanbul’da iken uzun yıllar Fotoğrafçılık Oda Başkanlığı yaptığını, aynı zamanda Avcılar Kulüp Başkanlığı, Esnaf Kefalet Kooperatif Derneği üyeliği, Maket Uçak Yönetim Başkanlığı da yaptıktan sonra kendini tamamen Sivas’a adadığını belirten Güzel,  1971 yılında Sivas'a tekrar döndüğünü ifade etti. Sivas’a döndükten sonra 1973 yılında Sivas’ta yer alan Kongre İlköğretim Okulunu moderne bir okul haline getirerek Sivaslıların hizmetine sunduğunu belirten Güzel konuşmasını şöyle sürdürdü: “O dönemler yaptırdığım okulda toplu sünnet yaptırdım. Yani sadece okulu yaptırıp işin içinden çıkmadım, okulla ilgilenmeye devam etti. Çünkü ben kendimi Sivas sevdalısı, Sivas aşığı olarak görüyorum. Bundan dolayı da kaybolmaya yüz tutmuş Sivas bıçakçılığını sahiplenmeye başladım. Bu bağlamda Sivas tarihinde ilk defa Sivas'ın geleneksel bıçakçılığını yıllardır uluslararası platforma taşıdım.” GAYRİ RESMİ REKORTMEN… Atölyesinde bilgi, beceri, ekonomi dâhilinde bilimsel üretim yaptığını ifade eden Güzel, öğrenmeyi çok sevdiğini ve kendisini Sivas aşığı olarak niteleyerek tek isteğinin Guinness rekorlar kitabına girmek olduğunu belirtti. Sivas bıçakçılığını hem tanıtmak hem de rekorlar kitabına girerek uluslararası arenada Sivas’ın adından söz ettirmek için dünyanın en küçük çelik bıçaklarını yaptığını söyleyen Güzel, gayri resmi rekortmen olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Yaptığım 11,5 milimetre ile 4,6 santimetre boyutlarındaki bıçaklarım özellikle meraklısı ve koleksiyoncusuna hitap ettiğinden en üst sırada yer almaktadır.” “DÜNYANIN BIÇAK MERKEZİ SİVAS” Sivas bıçakçılığının markalaşması için elinden geleni yaptığını söyleyen Güzel, dünyanın bıçak merkezinin Sivas olduğunu ifade ederek Sivas bıçağını diğer bıçaklardan ayıran özelliği hakkında ise şunları söyledi: “19. yüzyılın son çeyreğinde Fransız kaşif Evliya Çelebi gibi bir gezgin. O vakitlerde Sivas’a uğruyor ve o dönemlerde Sivas bıçaklarının ve neşterlerinin kaçak yollar ile Avrupa’ya girdiğinden bahseder. Selçuklular döneminde Divriği demir atölyelerinde kendi bıçaklarını, kendi silahlarını kendileri yapıyorlardı. Yani, kendi çabaları ve deneme yanılma yolu ile çelikten çok güzel silahlar ürettiler. Bıçak da bunlardan birisi. Bence Sivas bıçağını diğer bıçaklardan ayıran en güzel fark ise bu kısımda yatıyor. “GEÇMİŞİMİZE SADIK YAŞAMALIYIZ” Geçmişimize sadık yaşamalıyız, değerlerimizi unuttuğumuz müddetçe başımıza gelmeyen kalmaz diyen Güzel, “Değerlerimize ne zaman ki sahip çıkıyoruz o zaman da değerlerimiz yozlaştırılmaya başlıyor. Bundan dolayı akıllı olup, bencil yaşamamız lazım. Bizim inancımızda bile var, komşun açken sen tok yatamazsın. O bilinci ben mesela hala taşıyorum. Örneği A kişisi benim atölyemin yanına bıçakçı dükkânı açacak. Benim için o kişi artık baş tacıdır. Onun için düşüneceğim şey  onun işini nasıl kolaylaştırırım olacaktır.  Hatta onun dükkanını kurarım, siftahını veririm ve Allah işini gücünü rast getirsin diyerek kolaylıklar dilerim. Bence bütün esnafların böyle olması gerekiyor. Çünkü herkesin rızkı ayrıdır. Kim se kimsenin rızkına istese de taş koyamaz. Bana işler nasıl dedikleri zaman bundan dolayı, ‘Rabbim kararladığı kadar gönderiyor’ diye cevap veriyorum. Şükretmesini bilmek gerekiyor” ifadelerini kullandı. “BU MÜCADELEMİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİM” Son olarak genç nesle seslenen Erdoğan Güzel, “Yeni nesil oldukça eğitimli ve bilinçli bir nesil. Ben istiyorum ki bu bilinci coğrafyamın, bayrağımın iyiliği için kullanması olacaktır. Çünkü o kadar çok düşmanımız var ki… Onlar bizim ne sürünmemizi ne de ayağa kalkmamızı istiyorlar, dizlerimizin üzerinde olmamızı istiyorlar. Benim yeni nesilden istediğim bunlara fırsat vermemeleri olacaktır. Ayrıca değerlerimizi unutmadan mevcut değerlerimize de dört elle sarılmaları olacaktır” dedi. Unutulmaya yüz tutmuş eserlerden olan bıçakçılık üzerine de son olarak Güzel, kendi değerlerimizin kıymetini bildiğimiz sürece işimiz gücümüz de yolunda gidecektir ifadelerini kullandı. Bunun için kendisinin davet edildiği her etkinliğe üşenmeden, bıkmadan giderek Sivas bıçağını tanıttığını ifade eden Güzel,  “Elimden gözümden ayağımdan eksik olana kadar bu mücadelemi vereceğim vermeye devam edeceğim” dedi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim