SES, sosyal hizmetlerin 'sağlık ve sosyal hizmetler' iş kolundan ayrılarak 'büro bankacılık ve sigortacılık hizmet kollarına' geçirilmesini içeren yönetmelik taslağına karşı genel merkezlerinde basın toplantısı düzenledi. SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, sağlık ve sosyal hizmetin bir bütün olduğunu, iş kollarına ayrılamayacağını belirterek,  “Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan bir yönetmelik taslağı ile Bakanlık bünyesinde sunulan sosyal hizmetlerin ‘sağlık ve sosyal hizmetler’ iş kolundan ayrılarak ‘büro bankacılık ve sigortacılık hizmet kollarına’ geçirilmesinin planlandığını” ifade etti. “DEĞİŞİKLİĞİ DOĞRU BULMUYORUZ” 1 Ağustos’ta başlayan kamu alanındaki toplu sözleşme görüşmelerine kanuni sınırlamalar nedeniyle katılamadıklarını belirten Kara, Büro-Memur-Sen’in sosyal medya hesaplarından öğrendikleri yönetmelik taslağıyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Büro-Memur-Sen’in hemen komisyon görüşmelerinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlardan öğreniyoruz ki, bu komisyonlarda sosyal hizmetler işkolunun sağlık işkolundan ayrılarak büro işkolu ile birleştirilmesine yönelik bir görüş birliğine varılmıştır. Üstelik Büro-Memur-Sen, bunu “toplu sözleşmenin ilk kazanımı” diye reklam etmeye, emekçileri yanıltmaya çalışmıştır. Dünden bugüne sağlık ve sosyal hizmetlerin bir bütün olduğu fikrini savunan ve bu temelde örgütlenen Sendikamız, sosyal hizmetler iş kolunun sağlık alanından ayrılmaması gerektiğine yönelik görüşlerini her fırsatta paylaşmakta, bu doğrultuda mücadele etmektedir. Bakanlık ve bağlı kuruluşlarda sosyal hizmetler kapsamında verilen hizmetin niteliği ve sosyal hizmetlerin esas olarak koruyucu, önleyici, rehabilite edici yönünü göz önünde bulundurarak yapılmak istenen değişikliği SES olarak kesinlikle doğru bulmuyoruz” “BİLİMSEL OLMAYAN BU YAKLAŞIM KABUL EDİLEMEZ” ‘Sosyal hizmet alanını kendisi her yönü ile her yerde toplum sağlığı ile ilişkilidir’ diyen Kara, “Sağlık hizmeti de sosyal hizmet de elbette birçok kurum bünyesinde çeşitli birimler tarafından yürütülmektedir ve hepsi toplum sağlığı ile ilgilidir. Ancak sağlık hizmetlerinin organizasyonundan sorumlu ana kurum Sağlık Bakanlığı iken, sosyal hizmetlerin organizasyonundan ana sorumlu kurum da Aile Çalışma ve Sosyal hizmetler Bakanlığıdır. Sosyal hizmet ve sağlık alanları bu kadar iç içe ve bir bütünün ayrılmaz parçaları iken, kamu alanında sosyal hizmetlerin yürütülmesinin ana yükümlüsü olan, esasen kamudaki sosyal hizmetlerin temel omurgasını oluşturan, sosyal hizmetler ve toplum sağlığı bakımından en temel alanlardaki konularda, planlanma, uygulama ve koordinesi görevi bulunan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki sosyal hizmetler alanını "sağlık ve sosyal hizmetler" bütününden kopartılarak "büro hizmetleri" içerisine dahil edilmesi bilimsel bir yaklaşım asla değildir, kabul edilemez” şeklinde konuştu. “4688 SAYILI KANUNA AYKIRIDIR” Kara konuşmasına şu şekilde devam etti: “Hizmet kollarının ana şekillenişi 4688 Sayılı Kanunile düzenlenmiştir ve burada işkolu "sağlık ve sosyal hizmetler işkolu" olarak belirlenmiştir. Genel bir hukuk kuralı olarak Kanunla düzenlenen bir husus, Yönetmelik ile değiştirilemez; yönetmelik ile yapılacak bir değişiklik ilgili kanunlara aykırı olamaz. Ancak şu an yapılmak istenen değişiklik hem sağlık ve sosyal hizmetler hem de büro hizmet kollarını bütünüyle değiştirdiğinden 4688 Sayılı Kanuna da aykırıdır. Yapılması gereken; birbirinden tümüyle farklı hizmet işlerinin yapıldığı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını bir bütün olarak aynı hizmet kolu kapsamında değerlendirmeye çalışmak değil; adı geçen Bakanlık bünyesinde sosyal hizmetler kapsamında yapılan işlerin bağlı bulunduğu birimlerin işkollarının Sağlık ve Sosyal Hizmetler işkolunda kalması; büro ve sigortacılık hizmetleri kapsamında yapılan işlerin bulunduğu birimlerin "büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri" işkolunda kalmasıdır.” (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim