Yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren ENENPİ A.Ş’nin ortağı Hüseyin Serin, yenilenebilir enerjinin en çok kullanıldığı ülkeleri, yenilenebilir enerjiden Türkiye’nin ne kadar faydalandığını, Güneş enerjisinin, ülke enerjinin yüzde kaçını karşıladığını, Enerji Bakanlığı’nın bu konudaki politikaları ve yenilenebilir enerjinin yararlarını anlattı. Serin, “Devletin son dönemde bu konudaki açılımlarını doğru buluyorum. Türkiye son tahlilde elektrik enerjisi ve diğer enerji kollarında tamamen dışa bağımlı bir ülke. Bir nevi köprü vazifesi görerek jeopolitik konumumuzdan dolayı bu dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye yenilenebilir enerjiyi reel anlamda kullanabilirse; bütün enerjideki dışa bağımlılığını tamamen bitirir” şeklinde konuştu. Kendinizi tanıtır mısınız, Hüseyin Serin kimdir? Fransız dili ve edebiyatı mezunuyum. Ankara doğumluyum. Bir dönem özel bir bankanın müdürlüğünü yaptım. Şu anda enerji sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın ortağıyım. Yenilenebilir enerji nedir? Son dönemde dünyada yenilenebilir enerji diye rağbet gören bir enerji türü var. Bu hiçbir katı yakıt kullanmadan tamamen doğal ve dönüştürülebilir bir enerji anlamına geliyor. Örneğin rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, çöpten elde edilen bio enerji ve başka doğadan elde edilen enerji türleridir. Türkiye yenilenebilir enerjiden ne kadar faydalanabiliyor,  Yenilenebilir enerjiyi en çok hangi ülkelerde kullanılıyor? Şu an dünyada yenilenebilir enerji en çok İskandinav ülkelerine var. Onu Amerika ve Avrupa takip ediyor. Türkiye bundan açıkçası faydalanmıyor. Bugün total Türkiye’deki kullanılabilir ve üretilebilir enerjinin %2’si sadece buradan elde edilebiliyor. Türkiye yapısı itibariyle dışardan yıllık 33-34 milyar dolar ödeyerek enerji ithal eden ve bedel ödeyen bir ülke. Bu kaynakları kullanmış olsa bunların tamamı tolore edilebilir. Son dönemde otomobillerde bile elektrik enerjisi kullanılabiliyor. Avrupa’da bu 40 yıldır uygulamada. Türkiye’nin güneşi en az alan yeri bile Almanya’nın en çok alan yerinden daha fazla. Türkiye’de yıllık 1400 megavat ile 2400 kilovata kadar üretmek mümkün. Bu Avrupa’da 1000’in altında. İnanılmaz bir kaynak var fakat bu kaynak reel hale dönüşmüyor, kullanılmıyor. Bunlar devlet politikası. Rüzgar enerjisi fiili olarak bundan birkaç yıl önce ülkemize indi. 10 yıldır rüzgar enerjisinde ciddi bir potansiyel oluştu. Rüzgar enerjisi kısmen de olsa doydu. Bizde doğa var, güneş var fakat güneş enerjisi yatırımı da yine yurt dışına bağımlı bir yatırım. Türkiye’de şu an Karaman’nın Karapınar ilçesi devlet teşvikiyle oluşmuş, en çok güneş alan yer. Güneşin açısı çok önemli. Karapınar devlet teşviki ile özel bölge ilan edilmiş bir yer. Orda güneş panelleri yapımına yönelik bir iki tane yatırım var. Güneş panelleri de bizim otomobiller gibi fason. Yurt dışından parça parça getirilip Türkiye’de birleştirip kullanılabilir hale getiriyorlar ama uzun vadede bu Türkiye’ye de getirilecek. Şu an bütün kullanılan araçların, özellikle bu paneller yatırımın %70’ine falan tekabül ediyor. Geriye kalanı inşaat, konstrüksiyon ama ağırlıklı yurt dışından geliyor. Avrupa birliği fonları var. Kısmi o fonlarla destekleniyor ama ciddi anlamda değil. Türkiye’deki genel yatırımın belki %5’ine tekabül ediyor. Yenilenebilir enerji konusunda Enerji Bakanlığı’nın herhangi bir politikası ya da teşviki var mı? Enerji bakanlığının son 10 yılda teşvikleri var. Bu senenin başında bazı şeyler değişti. 1 megawattaki alım garantisi daha önce 13,3 Cent’ten başlayan kullandığınız yerli ürüne göre 19 Cent’e kadar çıkar. Bu yılın başından beri yavaş yavaş hatta bir Çinli firmaya 1 megawattını 7 Cent’e kadar düşürdüler. Bu, önümüzdeki yıldan itibaren daha çok düşecek. Türkiye’deki yatırımların çoğunluğu büyük firmaların elinde. Devlet, küçük yatırımcılara da 1 megawattın altındakini teşvik ediyor. Buradan bir ödeme falan yapmıyor. Sadece alım garantisi veriyor. Alım garantisi iyi bir yerde yapılan bir yatırımsa; altı yedi yılda kendisini garanti ediyor. Ama 10 yılı da bulabiliyor. Buna rağmen kullanılan ürünler 20-25 yıl kullanım garantili. Türkiye’ye gelen enerji panellerinin büyük çoğunluğu Avrupa’dan, özellikle Almanya’dan geliyor. Çin ve Güney Kore tandanslı Huwaie gibi markalar da Türkiye pazarına girmiş durumda. Güneş enerjisinin daha çok sık kullanılması için başka neler yapılabilir? Son dönemde Enerji bakanlığı çatılardaki güneş enerjisini teşvik etme amaçlı ruhsatı kaldırdı. Daha önceden ruhsat almadan üretemiyordunuz. Şu an herkes çok rahatlıkla kendi çatısına bu yatırımı yapabilecek. Avrupa’da bu çok yaygın. Türkiye’de de yayılması için çalışılıyor. Bir alışveriş merkezi düşünün; bunların yıllık elektrik tüketiminin 1 milyon olduğunu düşünelim. Bu 1 milyonluk yıllık gideri kendi kendini 1 yıldaki harcamasını bir güneş enerjisi yatırımına dönüştürdüğünde o alışveriş merkezinin tüm ihtiyaçları karşılanır; ısınma, barınma, soğutma gibi diğer teknolojik aletlerde kullanmak da dahil olmak üzere onun 1-2 yıllık bir masrafını karşılayabilir. Bir ulusal ağa bağlamadan bu geçerli. Eğer kendi kullanımının dışında fazla varsa bunu ulusal ağa bağlama garantisi de getirdi devlet. Böyle bir avantajı var. Yenilenebilir enerjinin faydalarından bahsedebilir misiniz? Kyoto anlaşması diye bir anlaşma var. Bu atmosfere salınan karbon  gazı ile ilgili. Dünyada üretimi en fazla yapan iki ülke var. Biri Amerika, biri Çin. Sadece Amerika %25-%30 gibi doğayı ürettiği gazdan dolayı kirleten bir ülke. Keza Çin de buna yakın. Geri kalan ülkelerin totali bu ülkeler kadar etmiyor. Yenilenebilir enerjinin en önemli şeyi; ekstra bir yatırıma gerek kalmaksızın, doğaya hiçbir zarar vermeksizin, doğayı hiçbir şekilde kirletmeksizin, kendi üreteceğin elektriği doğadan faydalanarak üretiyorsun. Ve bunu kullanıyorsun. Bu anlamda bugün 7-8 milyar insanın yaşadığı ve doğal kaynakların %30-%40 yok edildiği dünyada bundan 50 sene sonra yaşanıp yaşanamayacağının sorgulandığı bir ortamda yenilenebilir enerji devletler tarafından teşvik edilmeli. Kullanılmalı. Atmosferin yok edilmesi, oradaki deliğin açılması doğadaki dengenin, zincirin halkalarının bozulmasını engelleyebilecek en önemli şey. Maliyeti yüksek olsa da uzun vadeli bakıldığında hem doğa açısından hem insan açısından çok faydalı. Son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı ? Devletin son dönemde bu konudaki açılımlarını doğru buluyorum. Türkiye son tahlilde elektrik enerjisi ve diğer enerji kollarında tamamen dışa bağımlı bir ülke. Bir nevi köprü vazifesi görerek jeopolitik konumumuzdan dolayı bu dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye yenilenebilir enerjiyi reel anlamda kullanabilirse; bütün enerjideki dışa bağımlılığını tamamen bitirir. Bu anlamda Enerji Bakanlığı’nın olumlu yaklaşımından yatırımın fiili olarak işin içinde olması gerektiğine inanıyorum. Uzun vadede düşünüldüğünde bu memleket açısından çok büyük fayda. 34-35 milyar dolar gibi yıllık enerji ihtiyacımızı çok rahat bir şekilde güneşten rüzgardan ve doğadan karşılayabiliriz. Bunu devlet teşvik ettiği takdirde, bu ekonominin içe kalacağını bunun istihdama döneceğine inanıyorum. (Kadir Gürhan)