Bu aralar Kızılay Meydanı’nda hem seçim telaşı hem de kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. 24 Haziran’da yapılması planlanan seçimlerin yaklaşmasıyla beraber seçim çalışmaları ve kampanyaları son hız devam ediyor. İş çıkışı, evime gitmek için yol alırken büyük bir kalabalık ve seçim müzikleri adeta yoluma eşlik ediyor. Seçim çadırlarında ki yoğun trafik, seçim arabalarından gelen müzik uğultusu Kızılay Meydanı’nı çoktan hareketlendirmiş bir durumda. Seçim arabalarının birbirine çok yakın olması sebebiyle tüm seçim müzikleri birbirine karışıyor ama tek bir ortak nokta kulağımda yankılanıveriyor‘demokratik ve bağımsız bir Türkiye’ Aynı tüm partilerin seçim müziklerinin birbirine karışması gibi sağın, solun, muhafazakarın, demokratın kısaca tüm ideoloji ve düşüncelerin birbiriyle harmanlanıp ortak bir çatı altına varmasını isterdim. Kızılay Meydanı’ndan her geçişimde birbirimizi ayrıştırmadan, ötekileştirmeden tek nefes , tek soluk olabilmenin hayaline dalıyorum ve tüm bunlara dalarken aklımdan Aşık Veysel’in şu dizeleri geçiyor: ‘’Beni hor görme kardeşim Sen altınsın ben tunç muyum Aynı vardan var olmuşuz Sen gümüşsün ben sac mıyım Ne var ise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben aç mıyım Kimi molla kimi derviş Allah bize neler vermiş Kimi arı çiçek dermiş Sen balsın da ben cec miyim Topraktandır cümle beden Nefsini öldür ölmeden Böyle emretmiş yaradan Sen kalemsin ben uç muyum Tabiata Veysel aşık Topraktan olduk kardaşık Aynı yolcuyuz yoldaşık Sen yolcusun ben bac mıyım’’ Barış ve huzur içinde yaşamanın özlemini çektiğimiz şu günlerde Aşık Veysel’in ‘’Aynı vardan var olmuşuz, sen gümüşsün ben sac mıyım sözleri direk nokta atışı yapıyor. Toplumsal barışı sağlamak, bir diğerimizi hor görüp, düşman bilip ötekileştirmemek aslına bakılırsa toplumun genel kanısında değil içimizde yatıyor. Bu bireysellikte başarılabilecek bir olgudur. Aynı zamanda insanın kendiyle barış içinde olmasıyla mümkün olacak bir eylemdir. Kısaca, barış ve huzur istiyorsak her şeyden önce kendi içimizdeki kötü, ayrımcı karakterle savaşmalıyız. Paylaşamadıklarımızı, hırslarımızı, körü körüne bağlandığımız bağnaz düşüncelerimize kilit vurup, aynı gökyüzüne selam durabilmeliyiz.

Editör: TE Bilisim