Yaklaşık olarak 20 yıldır saz yapımıyla uğraşan,  Cebeci'de yer alan Fidan Sokak'ta kendi atölyesini işleten Dündar Altun'la saz yapımının inceliklerini ve mesleğinin zorluklarını ele aldık. Kısa süre içerisinde  bu işler bitmeye yüz tutacak diyen saz ustası, bağlama yapımında çırak yetişmemesinden bir hayli şikâyetçi... Ankara Fidan sokak'ta yer alan Altun Saz Evi'nde birbirinden farklı ağaç türlerinden imal edilen sazlar hazır bir şekilde alıcılarını bekliyor. Kendi atölyesinde bağlama yapımıyla uğraşan Altun Saz Evinin sahibi Dündar Altun'la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Gelin, Dündar Altun'u ve mesleğinin inceliklerini yakından ele alalım. ''Adım Dündar Altun. Yaklaşık 20 yıldır bu işin içerisindeyim. Kendi kültürümüzü yaşatmak adına el sanatları ve bağlama yapımıyla uğraşıyorum.Yaklaşık 15 yıldır kendi atölyemdeyim.  Aynı zamanda kendim de saz çalıyorum. Lise yıllarında enstrümanlara merak saldım fakat bağlama yapımına daha çok ilgili olduğumu söyleyebilirim.Bağlama kesinlikle  insanı alıp farklı diyarlara götürüyor.'' Gençlere ön ayak olmaya çalışıyorum diyen Altun, ''  Bu bağlamaları imal ederek bir anlamda İnsanları kötü alışkanlıklarından vazgeçirmeye ya da müzikle uğraşmaya teşvik ediyoruz.Çünkü gençler müzikle uğraşınca hayata daha güzel bakıyor, daha güzel düşünüyor farklı şeylerle uğraşmıyor. '' diyor. ''MESLEKLER BİTİYOR, ÇIRAK YETİŞMİYOR'' ''Meslekler bitiyor, çırak yetişmiyor. Sazcıların, bağlamacıların bağlı olduğu bir kuruluş yok. Bağlama yapımı ağaç işlerine girdiği için Marangozlar Odasına bağlıyız. Kendimize ait kuruluşumuz, bir odamız olsa ne  güzel olurdu.  Halbuki sazımızı dünyaya tanıtsak ülkemiz adına bir kazanım olmuş olur.'' Bağlama yapımının inceliklerine ve ayrıntılarına değinen Saz ustası Dündar Altun, ''Sazı,genellikle, ardıç, maun, dut ve ithal  ağaçlardan yapıyoruz fakat genelde dut ağacını tercih ediyoruz. Çünkü saz , dut ağacından yapıldığında diğer ağaçlara oranla daha kaliteli, daha düzgün oluyor. Atölyeme, tekneler hazır geliyor sazın diğer tüm işlemlerini kendimiz yapıyoruz. Sap takma,kapak takma, cilalama ve işçiliğini kendimiz yapıyoruz.Kısaca, çalınabilir bir hale biz getiriyoruz. Zaten bağlama sap, kapak ve tekneden oluşuyor. Kapaklarda ladin ağacı,köknar,kanada çamı kullanılıyor. Bunun haricinde sap olarak da akgürgen,kayın, akça ağaç kullanılıyor'' şeklinde konuştu. ''SAZ  BİR DENGE OLAYIDIR.'' Sazın kaliteli olduğunu çalım rahatlığıyla anlarız diyen usta, '' Saz  bir denge olayıdır. Sesi veren kapağın ve yapımında yer alan ustanın işçiliğinden anlayabiliriz. Ustanın, sazdaki denge olayını yakalaması biraz tecrübe istiyor, bir anda olacak iş değil.'' dedi. Bağlamanın fiyat aralıkları konusunda da okuyucularımızı bilgilendiren Dündar Altun, ''Genellikle özel sipariş çalışıyorum, insanların tercihlerine göre de fiyat skalası değişiyor. 500 TL'den başlıyor kalite kalite yükseliyor. Büyük sazlar biraz daha pahalı, 1500- 2000 Tl civarında değişiyor'' şeklinde konuştu. ''ŞİMDİKİ GENÇLERDE 'HAZIR PİŞ, AĞZIMA DÜŞ ' MANTIĞI VAR.'' Yanımda bana yardımcı olan bir çırağım yok diyerek  artık eskisi kadar çırak yetişmediğinin altını çizen Altun''  Yeğenim bana yardımcı oluyor. Kendisini yetiştirmeye çalışıyoruz inşallah topluma katkısı olan bir birey olur. Bazen müzik bölümünde okuyan gençler geliyor bu işle uğraşmak istediklerini söylüyorlar fakat atölyedeki tozu toprağı görünce şöyle bir düşünüyorlar. Herkes rahatına düşkün . Bu aşamaları bu zorlukları çekmek istemiyorlar. Şimdiki gençlerde 'hazır piş, ağzıma düş ' mantığı var.Onun için bizlerde onları çok fazla zorlayamıyoruz. '' dedi. Altun, son alarak sözlerine şunları ekledi: '' Yarın bir gün bu işler bitmeye yüz tutacak. Saz yapımında çırak yetişmiyor. Sanatla uğraşmak, müzikle uğraşmak, kültürümüzü yaymak, bir şeylerle meşgul olmak çok önemli. Herkesin bir şeylerle meşgul olmasını, üretmesini tüm benliğimle isterim.'' ''ÜLKEMİZİ İLERİYE TAŞIYACAK OLAN SANATKÂRLARDIR'' ''Ülkemizde sanatkarların sayıca çok olması hem ülkemiz açısından hem de yetişecek yeni nesil açısından çok önemli.Çünkü ülkemizi ileriye taşıyacak olanlar  sanatkârlar ve sanatçılardır.'' (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)