Bu başlığa bakıp yeşil sahalarda fırtına gibi esen, rakip takımı perişan eden futbolculardan bahsetmiyorum. Gerçekten savaşan futbolculardan söz ediyorum. Tabii o zamanlar yeşil sahalar yoktu toprak sahalar vardı ya da çayırlar. İlk Gol… Konumuza dönelim, FIFA Dünya Kupası eski adıyla Jules Rimet Kupası’nın ilk golünü atan Lucien Laurent'in 2. Dünya Savaşı’nda Almanlara esir düştüğünü biliyor muydunuz? Laurent, ilk kez 1930’da Uruguay’da oynanan turnuvada tarihe damgasını vurmuştu. 13 Temmuz Meksika ile karşılaşan Fransız Millî Takımının, 19. dakikada golünü atmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nda Fransa Ordusu’na katıldı ve 1940’ta esir düştü. 1943’e kadar savaş esiriydi kendisi. Fritz Walter… Yıl 1940. Dünyayı büyük bir yıkım beklemektedir. İkinci Dünya Savaşı’nda asker olan Walter’in yolu sonradan üç gol attığı Romanya’ya savaş esiri olarak düşmüştü. Esir kampında sıtmaya yakalandı. Bir anlamda ölüm için günleri sayıyordu Fritz. İyileşti… 3 Mayıs 1942’de Budapeşte’de oynanan Macaristan-Almanya maçında Walter iki gol attı. Karşılaşmayı Almanlar 5-3 kazandı. Kampın Sovyet komutanı Shukov’a haber veren Macar subay, Almanların büyük yıldızının aralarında olduğunu söylemişti. Futbol aşığı Shukov, Fritz ve Ludwig Walter’in o “trene binmemelerini” sağlamıştı. Hayatta kalan Fritz Walter, 12 yıl sonra Almanya adına Dünya Kupası’nı kaldırdı. Bizimkiler… Peki bizim adları bilinmeyen asker futbolcularımız yok mu? Var elbette! Aslında ‘Meçhul Asker’ anıtı dikmeliyiz onlar adına. Okuyucularımız burada hatırlayamadıklarımız için affetsinler, sadece Çanakkale Cephesi’nde Galatasaray’ın 23, Fenerbahçe’nin 5 ve Beşiktaş’ın da 2 futbolcusunun şehit olduğu bilinir. Çanakkale’den sonra Fransızlarla savaşmak için Niğde’ye giden Fenerbahçeli Arif için şu anlatılır: Fenerbahçe, 1919-192020 sezonuna iddialı girmek istiyordu. İlk kez sahaya çıkacakları İdman Yurdu maçı için kumandanlıktan izin aldılar. Arif de oynayacaktı. O mutlaka gelmeliydi. Gelecekti. Fakat onun yerine kara haberi geldi. Arif, Ulukışla’dan Niğde’ye giderken tam kalbine aldığı bir kurşunla şehit oldu. Arif’in şehit olduğu haberinin ardından Fenerbahçe İdman Yurdu karşılamasına, şehide saygı olarak 10 kişiyle çıktı, şehit Arif’in 2 numaralı forması ise saha kenarında bir sandalyeye asıldığı biliniyor. Fenerbahçe maçı 11-0 alır. Çanakkale Geçilmez bir futbol terimi mi? Galatasaray'ın yıldızları Hasnun Galip ve Kaleci Hamdi şehit düşmüştü. Beşiktaş'tan da Şair Kazım, Asım, Rıdvan Beylerin de cephede şehit oldukları biliniyor. Osmanlı’da bütün spor kulüpleri evlatlarını yitiriyordu. Memlekette savaşa davul zurnayla eşliğinde giden ‘Gönüllüler Ordusu’na katılarak Çanakkale’ye geçen Robenson kardeşlerden Abdurrahman, daha sonra gönderildiği Kafkas Cephesi’nde donarak şehit olduğu kaydediliyor. Çanakkale’ye gidip dönen Yakup Robenson’un ise Bağdat Cephesi’nde bir İngiliz’in silahından çıkan kurşunla şehit olduğu belirtiliyor. Yine Anzaklara karşı 27. Alay’da görev yapan Kazım’ın da savaş sırasında sırtına isabet eden şarapnel ile Çanakkale’de şehit düştüğü belgeli olarak arşivlerde yer alıyor. Sahalardan cephelere uzanan hayatlardan geriye belki de bilmediğimiz onlarca hatıranın hayret ve hayranlık uyandıran düşünceleriyle karşılaşıyoruz. Spor her zaman güzel yüzünü göstersin.