Endüstri 4.0’ı konuşmak için basın mensupları ile bir araya gelen Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Başkanı Veli Sarıtoprak, Türkiye’nin bir an önce dijital ekonomiye hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. Dünyanın teknolojik devrimi yaşadığını hatırlatan Sarıtoprak, “Dünyadaki dijital dönüşüm yapısını kaçırmamalıyız. Kaynaklarını bilim ve teknolojiye ayıran devletler başarılı oldular. Akıllı evler, akıllı işyerleri ve daha birçok şey kısacası dünya akıllanıyor biz ise hala şaşkınlıkla izliyoruz. ” dedi. Türkiye’nin endüstri 4.0 konusunda bulunduğu konumu eleştiren Sarıtoprak şunları söyledi: “Birinci ve ikinci sanayi devrimlerini elektronik ve bilişimin katılmasıyla üçüncü sanayi devrimi gerçekleşti. Ancak Türkiye şuanda 2,5 ile 3'üncü sanayi devrimi arasında geziniyor. Henüz 3 bile tamamlayabilmiş durumda değiliz. Artık fiziksel sistemler, siber sistemlerle konuşuyor. Endüstri 4.0 kendi üretimini, üretim kapasitesini ve tedarik zincirini planlayabilen yeni nesil endüstridir. Özü bilgisayarlar ve robotlarla üretim yapabilmektir.” Endüstri 4.0'ın bileşenlerini "Bulut bilişim, makinalar arası iletişim, yapay zeka, yazalımsal kavramlar" olarak açıklayan Sarıtoprak, "Bunlar fiziksal sanayi unsurlarıyla birleşti ve endüstri 4.0'ı oluşturdu" diye bilgi verdi. Artık üretimi bilgisayarları planlayacağına, robotların da üreteceğine dikkat çeken Sarıtoprak, buna Türkiye'den örnek verdi: "Niğde'de ORTEKS isimli tekstil firmasında Japonlar gelip, iki fabrikayı makinalar ve robotlarla donatmışlar. Fabrika endüstri 4.0'a geçmiş. 540 kişinin çalıştığı fabrikada, şuanda 17 kişi çalışıyor.Ankara'da Şaşmaz'da bir elektronik malzemeleri üreten firma Almanlarla anlaşma yaparak, endüstri 4.0'a geçti. Tüm işçilerini çıkardı ve şuanda fabrikada 140 kişinin çalıştığı fabrikada şuanda 7 kişi çalışıyor." “DÜNYA UÇUYOR, MAALESEF BİZ YERİMİZDE SAYIYORUZ” Dünyanın endüstri 4.0'a giderken Türkiye'nin de buna ayak uydurması gerektiğini ifade eden Sarıtoprak, "Dünya uçuyor, maalesef biz yerimizde sayıyoruz. Kendi öngörüsü olmayan uluslar, başka ulusların öngörüsünü yaşarlar. Ülkemizde markada, inovasyonda, patent sayısında, bilişim ve iletişim teknolojilerinde yani bilgi toplumu olma yolunda bir öngörü ortaya koyamıyor. Bizim yeniliğimiz, çıkardığımız markamız, ortaya koyduğumuz bir patentimiz yok. Düşünün Amerika 1911 yılında 1 milyonuncu patentini almış. Bizim 2023 yılı hedefimiz 50 bin patent. Bunlarda daha çok tarım, gıda, ziraat gibi şeylerle ilgili. Güney Kore'deki firmaların yıllık patent üretimi 50 bin. Patent sayısında dünyanın çok gerisindeyiz" diye konuştu. 'BAŞKALARININ ÖNGÖRÜLERİNİ YAŞIYORUZ' Türkiye yaklaşmakta olan dijital tusunamiyi fark etmediğini kaydeden Sarıtoprak, “Eğitim, bilim ve teknoloji alanında dünyanın gerisindeyiz. Hızlı gelişime adapte olamadık. Milletlerin yükselişlerinin geri kalmalarındaki en önemli faktör, bilim ve teknoloji alanında geri kalmalarıdır. Bu alandaki başarı ve başarısızlıklarıdır. Özellikle kaynaklarını bu alanlara ayıran devletler, başarılı oldular. Kendi öngörülerini bizlere yaşatıyorlar. Ülkemizdeki akıllı telefonlar, bunlara yüklenen yazılımlar. Biz bunları yapamıyoruz. Bırakın onu kılıfını bile yapamıyoruz. İthal ediyoruz." Şeklinde konuştu. “DÜNYANIN TEKNOLOJİK PATRONU BİZ OLURUZ” Dünyada 24 saat çalışan Dark Factory'lerle üretim yapılmaya başlandığını belirten Sarıtoprak, "Akıllı belediyeler, şehirler, şebekeler, akıllı devletleri konuşuyor dünya. Dünya akıllanıyor, biz ise şaşkınlıkla izliyoruz. Fakat halen fırsatı kaçırmış değiliz. Ben de dünyayı saran bu dijital fırtınayı örnek göstererek, ülkemizde farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Üniversitelerle, iş dünyası arasında köprüler kurup, bunları anlatmaya çalışıyorum. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ile anlaşma yaparak, Akıllı Sistemler Teknoloji Uygulama Araştırma Merkezi'ni (ASTAM) kurduk. Bütün iş insanları ve kadın girişimcileri üye yaptım buraya" sözleriyle yaptığı farkındalık çalışmasından birini anlattı. Türkiye'nin genç nüfus ile muazzam bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu söyleyen Sarıtoprak, bu nüfusa aşılanacak teknolojik bilgiyle Türkiye'nin dünyada inanılmaz yerlere geleceğini, "Dünyanın teknolojik patronu biz oluruz. Türk insanı zeki, risk alıyor. Atak" diye Türk insanını tanımlayarak açıkladı. 2023'e 5 yıl kaldığına dikkat çeken Sarıtoprak, önümüzdeki 5 yıl içerisinde Türkiye'nin en büyük 10 ekonomisi arasında yer almayı hedeflediğini hatırlatarak, şunları ekledi: " Bu misyona uylaşabilmemiz için inovasyona dijital alt yapı ve üst yapının güçlendirilmesine ve özellikle Ar-Ge'ye odaklanmamız gerekiyor. Dünya ekonomisinin yüzde 25’inin 2020’ye kadar dijital olması bekleniyor." “YAŞANTIMIZA ROBOTLAR VE BİLGİSAYARLAR YÖN VERECEK” Bilim, İnovasyon Ve Dijitalleşme Bakanlığı kurulması gerektiğini dile getiren Sarıtoprak, "Ülkenin tüm kaynaklarını bunlar için seferber etmeliyiz. Türkiye'nin tek önceliği bilgili insan gücü yetiştirmek olmalıdır. Dünya teknoloji devrimi yaşıyor ve bundan kaçış yok" dedi. Tarımda, eğitimde, sağlıkta, eğitimde dönüşüm gerektiğini belirten Sarıtoprak, "Artık yaşantımıza bilgisayarlar ve robotlar yön verecek. Bütün bu dönüşüm yakın işbirliği ve bilgi paylaşımından geçmekte. Örneğin dünyanın en ileri dijitalleşmiş ekonomileri Dijital 5 yani D5 çatısı altında birleştiler. İngiltere'de 5- 16 yaş aralığındaki öğrencilere kod yazma eğitimi zorunlu. Estonya'da ilkokul çocukları 90'lı yıllardan buyana kod yazmayı öğrenirler. Fransa dijital ilişkilerden sorumlu ve teknoloji ve veriden sorumlu bakanlar atadı. İsveç'in dijital kalkınma bakanı var. Bakanlığın 5 görevi var. Dijital beceriler, dijital güvenlik, dijital inovasyon, dijital alt yapı, dijital liderlik. Bizim de Türkiye'yi dijital ekonomiye hazırlamamız lazım" dijitalleşmenin başka ülkelerin hayatına nasıl girdiğini anlattı. (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim