Son günlerde gündemde Cem Yılmaz’ın sosyal medya hesaplarını kapatması var. Yüz değil bin değil milyonlarca takipçisi olan bir hesaba sahipti. Tepkili yorumlara sinirlendiği ve artık duymak istemediği için sosyal medyadan çekildiğini açıkladı. Acımasızca eleştiren ve ağzına geleni söyleyen daha doğrusu yazan bir güruh karşısında Cem Yılmaz bile pes etti. Toplumun gözü önünde yaşamları olan bu insanlar, topluma göre şekillenmekten çok yoruluyorlar. O özenilen hayatlarını gizlemek ve kendileri yaşamak için büyük ihtimal yüksek bir çaba gösteriyorlar. Memnunlar mı değiller mi bilinmez ama insanın kendi hayatını özgürce yaşayamaması korkunç bir duygu. Artık hayat sosyal mecralardan ilerliyor. Paylaşımlarla insanlar kendilerini kalıplara sokuyorlar. Teyzem görsün, dayım okusun, okuldaki bilsin, işteki duysun diye diye içimizden ne gelmiyorsa sosyal medyada gümbür gümbür yaşıyoruz. Özel günlerde sosyal hesabından bir söz bir resim paylaşamadın mı hemen eleştirileri alıyorsun. Tatile, İnstagram’a fotoğraf koymak için gidiliyor, yemekler sevdiklerimizle paylaşmak için yeniliyor, kahveler, kitaplar, sporlar hep, hep sevdiğimizden... Şahsım adına ben o gruba dahil olamadım olmakta istemiyorum. Yaptığımız her icraatı sosyal medyadan bildireceksek işimiz iş. Anı kaçırmak beğeni toplamaktan daha önemsiz hale geldi. Yüz kişi takip ediyor aman bin olsun, yüz bin olsun ki ben de kendimi değerli hissedeyim. Sosyal medyaya duyulan bu ihtiyacın tek bir sebebi var kendini değerli hissetme isteği. Duygular o kadar köreldi ki, iki beğeniyle tatmin olur duruma geldik. Tabi ki insan sevinçlerini paylaşmak istiyor ama artık amacından çıktı. Sevinç, mutluluk, üzüntü İnstagram’dan ayrı, Twitter’dan ayrı, Facebook’tan ayrı, Snapchat’ten ayrı, Whatsapp durumundan ayrı, hikayelerden ayrı paylaşarak çoğalacak ya da azalacak duygular değil ki... Samimiyet yok bir kere. Yüz yüze görüşmelerde alamadığımız samimiyet sosyal medya üzerinden gerçekten dolu dolu yaşayabiliyor muyuz? Gerçekten böyle bir şey mümkün mü? Tabi ki değil. Dediğimiz gibi maksat kendini değerli hissetmek. Bilgi paylaşımı ya da aktarımı değil yani. Yüz yüze konuşamayacak insanlar sosyal medya üzerinden birbirlerini eleştiri yağmuruna çok rahat tutabiliyorlar. Cem Yılmaz da aldığı hakaretlerden ötürü milyonluk hesabından vazgeçti. Eleştirmenin bu kadar kolay, birbirini anlamanın bu kadar zor olduğu bir döneme denk gelmek, işte şanssızlık budur. Samimi ve içten duyhulara yöneldiğimiz ve gerçekten sevdiğimiz insanlarla canlı canlı paylaşımlar yaptığımız zaman sosyal medyada değerli hissetme duygusuna ihtiyacımız kalmayacak...

Editör: TE Bilisim