Kemal Sunal ile Meral Zeren'in başrollerini  paylaştığı 1974 yapımı Salako filminin meşhur “Salı sallanır, çarşamba çarşaf dolanır, perşembe perişandır…” repliğini herkes anımsar. Peki, bu replik film için mi uydurulmuştur? Ben de öyle sanıyordum. Ancak “Salı” kimilerine göre meğer gerçekten sallanıyormuş. Birinci Meşrutiyet’ten 1960’lara kadar olan sürede geçenlerin anlatıldığı 4 ciltlik “Hatıralar, Vesikalar, Resimlerle Yakın Tarihimiz” isimli bir dergi vardır. Tarihle ilgilenenlerin başucu kitabıdır. Benim de öyle. Ara ara ciltleri alır, sayfalarda gezinirim. Bu dergiden daha önce de bahsetmiştim. Bugün yazı konusunu belirlemek için düşünürken dergiyi karıştırmaya başladım ve enteresan bir bilgiyle karşılaştım. Dergi, Profesör Avam Galanti’nin 1923 yılında Yeni Mecmua’da yayımlanan bir yazısını iktibas etmiş. Biz de Yakın Tarihimiz’den alıntılayalım: “Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u bir ‘Salı’ günü feth eylemiştir. Ondan sonra Rumlarca matem günü sayılmış olan salı günü zamanla matemlik mahiyetini kaybede kaybede ‘uğursuz’ bir gün olarak hurafelere geçmiştir. Hurafeler ise masallar ve atasözleri gibi memleketten memlekete, milletten millete geçer. Halk ağzında dolaşır ve nihayet doğuş izleri ortadan kalkıncaya kadar benimsenir. İşte salının uğursuzluğu bu yoldan geçerek Türk hurafeleri arasına da girmiş ve Türkler tarafından da benimsenmiştir. Ben Bodrum’da iken oldukça yaşlı bir kayıkçı komşumuz vardı ki ömründe Salı günü sefere çıkmadığını söylerdi. ‘Çünkü’ derdi ‘Salı’ uğursuz bir gündür, pek çok kimseler Salı günü yeni bir işe başlamazlar. Zira meşhur sözdür: ‘Salı’ sallanır, yani işler yürümez. 1905 yılında Mısır’da bulunduğum esnada, vaktiyle İstanbul’da da ‘Far Dö Bosfor’ gazetesi çıkarmış, yüksek tahsil görmüş zengin bir Rum gazete sahibi tanımıştım ki bir akşam, ertesi günü yazlığa gideceğini söyleyerek bana veda etmiş iken ertesi sabah, gitmediğini haber verirken ‘Bugün Salı günü olduğunu unutmuştum. Böyle bir günde İstanbul şehri Türklerin eline düşmüştür. Rumlar için matem günüdür. Bu sebeple salı günü hiçbir işe başlamam, seyahate de çıkmam’ diyordu. Ben hurafelere inanmadığım için bu sözlere ehemmiyet vermemiştim. Fakat sonraları biraz araştırınca, işin iç yüzü ortaya çıktı.”

Editör: TE Bilisim