Sağlık Ekonomisi ve Politikası Derneği tarafından, 6-7 Aralık tarihinde Ankara'da TED Üniversitesi ev sahipliğinde IV. Sağlık Ekonomisi Kongresi gerçekleştirildi. Kongrede cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde ülkemizi bekleyen yeni sağlık politikaları değerlendirildi. Özellikle 2023 hedeflerinden olan yerli ve milli ilaç hedeflerine vurgu yapıldı. Kamu, akademi ve sağlık sektörünün önde gelen isimlerinin katıldığı IV. Sağlık Ekonomisi Kongresi'nde Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkemize sağlık politikaları açısından getireceği değişiklikler, Avrupa Birliği sürecinde sağlık teknolojileri değerlendirme sürecinde takip edilen yapılanma, klinik kılavuzların uygulamalarının sağlık ekonomisi açısından etkileri, hasta ve hasta yakınları açısından tedavilere erişim süreçleri değerlendirildi. HEDEF 8 MİLYAR DOLAR DEĞİL 1.5 TRİLYON OLMALI ! SEPD Başkanı Dr. Güvenç Koçkaya, “Yerli ve milli ilaç hedeflerinin gerçekleşebilmesi için yerli markalarımızla hareket etmemiz gerekiyor. Bunu yaparken de Türkiye ilaç pazarı yani 8 milyar dolarlık pazarı değil, 1.5 trilyon dolarlık dünya pazarını hedeflemek şart. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle karar verme sürecinin hızlanacak olması gelecek için umut verici. Özellikle Sağlık ve Gıda Kurulunun hem insan kaynağı  hem de sağlık bütçelerinin etkili yönetiminde kanıta dayalı politikalar geliştireceği söylenebilir.” dedi. ''SAĞLIK ÇALIŞANLARI SAYISININ VE DAĞILIMININ PLANLANMASI VE ARTTIRILMASI GEREKİR'' Kongrede konuşan Dr. Güvenç Koçkaya ise; “OECD ülkelerine karşılaştırıldığında yalnızca sağlık harcamalarının yetersizliği değil çoğu zamanda geri planda kalan ancak pratikte oldukça önemli olan sağlık çalışanları sayısının ve dağılımının planlanması ve arttırılması gerekir” dedi. Dr. Güvenç Koçkaya, şu anda ülkemizde toplam sağlık çalışan sayısının 1 milyon olduğunu belirterek en az 1 milyon sağlık çalışanına daha ihtiyaç olduğunu vurguladı. 2070 yılına kadar aldığımız göç dışında toplam nüfusumuzun 100 milyona ulaşacağının öngörüldüğünü belirten Koçkaya, mevcut sağlık çalışanı kapasitesinin bunu karşılayamayacağını belirtti. Bunlara ek olarak Sağlıkta Dönüşüm projesi ile artan sağlık bütçelerinin GSYİHnin %9 oranında sağlığa ayıran OECD ülkelerinin seviyesine gelmesi noktasında hala yapılacak işler olduğu belirtildi. Koçkaya, Sağlık Bakanlığından katılan yetkililerde sağlık teknolojileri değerlendirme süreçlerinin kanıta dayalı tıp üzerine odaklandığını, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği'nin ilgili kuruluşları ile ortaklaşa projelerin yürüdüğünü ve özellikle bazı projelerde Türkiye' nin çözüm ortağı olduğunu belirtti. ''DÜNYA PİYASASINDA VAR OLABİLMEK İÇİN YENİLİKÇİ ÜRÜNLER GELİŞTİRMELİ VE ÜRETİM MALİYETLERİNİ OPTİMİZE ETMELİYİZ'' SEPD Başkan yardımcısı ve Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Çalışkan “Dünya Piyasasında var olabilmek için yenilikçi ürünler geliştirmeli ve üretim maliyetlerini optimize etmeliyiz. Bunun için yeterli kaynak ayrılması, sürekliliğinin sağlanması ve öncelikli alanların belirlenmesi gerekli.” dedi. Kongrede sağlık-teknoloji değerlendirmesi, klinik rehberlerin uygulanması ve bunların ekonomik etkileri değerlendirildi. Savunma sanayisinin yaptığı başarının sağlık alanında da yapılabileceğini belirten kongrede sağlık sektöründeki insan gücünün artması ve sağlık alanlarında yatırım yapılması gerektiği vurgulandı. Türkiye Sağlık Teknolojileri Değerlendirme Yol Haritası oturumunda konuşan  ve her biri alanında uzman konuklardan olan   Rabia Kahveci, İsmail Mert Vural,Olgun Şener, Birol Tibet Türkiye'nin Sağlık Teknolojileri alanında ne şekilde bir yol izlemesi gerektiğine dair önemli bilgiler verdi. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)