Yerel seçimlerin yaklaşması ile birlikte başlatmış olduğumuz ‘Muhtarın Gözünden’ haber serisinin dördüncü durağı Yücetepe Mahallesi Muhtarlığı oldu. 31 Mart yerel seçimleri, mahallenin temel sorunları ve bilinmeyen birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Yücetepe Mahallesi Muhtarı Halil Sağlam, “İçinde canlı sevgisi olmayan insan muhtarlık yapamaz. Kastettiğim canlı insan da, hayvan da bitki de olabilir” dedi. Her sabah sokak hayvanlarının durumunu kontrol ettikten sonra muhtarlığa geçtiğini belirten Sağlam, “Hayvanların bir sorunu varsa yetkililere bildiriyorum. Yetkililer de gereken yardımı sağlamaya çalışırlar. Sadece Çankaya Belediyesinin hayvan barınağının olması üzücü bir durumdur. Gönül isterdi ki her belediyenin bir veya birkaç hayvan barınağı olsun” ifadelerini kullandı. Muhtarların sorunlardan şikayetçi olma gibi bir hakkı olmadığını söyleyen Sağlam, Muhtarların bu sorunları bilerek göreve geldiğine dikkat çekti. Sağlam, “Muhtarlık halkın bizzat kendisidir. Halkın sorunlarını çözmek ise bizim görevimizdir. Bize, devlet kademelerinde sorunların çözümü için imkanların tamamı sağlanmıştır. Bu imkanlardan sonuna kadar yararlanmalıyız” diye konuştu. Başlatmış olduğumuz ‘Muhtarın Gözünden’ haber dizisinin dördüncü durağında ağırladığımız Yücetepe Mahallesi Muhtarı Halil Sağlam sorularımıza şu yanıtları verdi: Halil Sağlam kimdir? Sizi biraz tanıyabilir miyiz? 1944 doğumluyum. Tokatta herkes beni bahçıvanın oğlu diye tanır. Çünkü babam belediye park bahçıvanıydı. Hayatım hep mücadele ile geçti. Yapmadığım iş yok. Astsubay okulunu bitirdim. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Almanca Bölümünü kazandım. Burayı da hayırlısı ile bitirdim. Ulusal voleybol hakemi hakem hocası ve antrenörüm. Uzun yıllar Anıttepe Spor Tesislerinde spor eğitimi verdim. Ud çalıyorum. En son olarak halkım beni kendilerine temsilci, mahalle muhtarı olarak seçtiler. Üç dönemdir muhtarlık yapıyorum. Yeni bir dönem daha olursa o da halkın takdirine olacak. Yeni dönemde aday olacağımı belirtmek istiyorum. “BAŞARIMIN EN BÜYÜK ANAHTARI HALKIMDIR” Yücetepe Mahallesinin en temel sorunları nelerdir? Bize var olan temel sorunlardan bahseder misiniz? 2004 yılında muhtar olduğumda kaldırımlarımız çok kötü durumdaydı. Hepsinin o dönemki fotoğraflarını aldım. Kısa zamanda bütün bu sorunları hallettim. Muhtarın elbette ki sorunları bulunur fakat bu sorunlardan şikayet etme hakkı yoktur. Niye yok; biz bu sorunları bilerek göreve geldik. Görevimiz ise bu sorunları çözmektir. Devlet kademelerinde kaymakamlıkta, belediyelerde, valilikte bu imkanların hepsi bize sağlanmıştır. Bu kurumların hepsine direkt ulaşabiliyorum. Mahallemde asayiş çok iyidir. Yol, kaldırım ve su eksikliğimiz hiç yoktur. Buradaki hizmette başarının en büyük anahtarı halkımın bizzat kendisidir. Ben onlardan her zaman destek alıyorum. Devletimizden her türlü yardımı alıyorum. Tabi bu konuda Çankaya Belediyemizin ayrı bir yeri var. O nu da belirtmek istiyorum. “MUHTAR, HALKIN BİR ZAT KENDİSİDİR” Son dönemde muhtarlık kurumu değer mi kazandı? Cumhurbaşkanının muhtarları davet etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Muhtarların her zaman değeri vardı. Çünkü muhtar demek, halkın kanaat önderi, halkın değerini kazanmış, halkın temsilcisi olmuş bir insan demektir. Dolayısıyla muhtarlar her dönem değerliydi ve hep öyle olacak. Cumhurbaşkanımız beni bir sahur programına davet etti. Hastam olduğu için gidemedim. Fakat ben o programlarda Sayın Cumhurbaşkanımızın değil, muhtarların konuşmasını isteyenlerdenim. Cumhurbaşkanımızın davetiyesini çok önemseyenlerdenim. Ama benim beklentim bir muhtarın Sayın Cumhurbaşkanımıza derdini anlatmasıdır. Muhtarlık kurumu değerli mi? sorusunu kendine de sorabilirsin. Her zaman muhtarın yanına saygı ile gitmişsindir. Bugün ile değerlenen bir kurum değil. Şunu inkar etmeyelim; bu hükümet muhtarlara bir maaş bağladı. Bu yadsınacak bir şey değildir. Teşekküre değer bir olaydır. Zaten o değeri hak etmiyorsa muhtar değildir. 24 saat muhtarı arayabilmelisin. Muhtar halkın bir zat kendisidir, mahallenin sırdaşıdır. Mahallemdeki kişiler ailesine anlatamadığı şeyi bana anlatır. Anlattıkları ise benimle birlikte mezara gider. “DEVLETİN BÜTÜN YÖNETİCİLERİNİ YÜCETEPE MAHALLESİ SEÇMELİ” Muhtarın siyasetçi gibi vaatlerde bulunma iddiası olabilir mi?  Yeni muhtarın böyle bir iddiası olabilir ama benim şuanda öyle bir iddiam yok. Gördüğüm öyle bir eksiklik yok. Yani mahallemde gördüğüm eksiklik yok. Eksikleri mahalle sakinlerimin yardımı ile hallediyorum. Benim isteğim olan şudur; yani gelecek dönemde mahalle temsilcilerinden oluşan bir kent konseyi kurmak istiyorum. 15 kişilik bir güçlü ekip kurmak istiyorum. Çünkü güçlü olabilmek için çoğunluk olmak gerekir. Yeni dönemde bunu sağlamak istiyorum. Yücetepe Mahallesinde adaletsizlikle usulsüzlükle zengin olmuş bir tane insan bulamazsın. Hepsi emekli memur. Ben kimseyi suçlamıyorum burada. En üst bürokrasi de emekli olmuş insanlar burada oturuyor.  Dolayısıyla benim gönlüm ister ki devletin bütün yöneticilerini bu mahalle seçsin. Tahsil oranı yüzde yüz olan bir mahalleden bahsediyorum. Birçok önemli kurum ve kuruluş bu mahallede yer alıyor. Sıkıştığımızda gidip oraya bile başvuru yapabiliyoruz. Burası köklü bir mahalledir. “REİS-İ CUMHURU TEMSİL EDİYORUM” Muhtarlığı birkaç önemli dize ile tanımlar mısınız? Muhtarlık devlet demektir. Muhtar devlettir ya da temsilcisidir. Ben burada Sayın Reis-i Cumhuru temsil ediyorum. Onun üstünde bir adamım. Reis-i Cumhur bana oy veriyor. Benim mahallemde oturuyorsa beni seçmek için gelip oy kullanır. Bana oy vererek, beni bu mahallede temsil et diyor. Dolayısıyla bu durum insana büyük yük yüklüyor. Onun için bu görevin bilincindeyiz. Daha çok ve daha özverili çalışmalıyız. Kendisinin sorunlarını çözmek için bize oy veriyor. Bize vekalet vererek mahalleyi temsil edin diyor. “HER BELEDİYENİN BİRKAÇ HAYVAN BARINAĞI OLMALI” Yerel seçimler öncesi mahalle sakinlerine veya genel olarak vermek istediğiniz bir mesaj, söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? Allahtan korkmak lafta kalınmamalı. Ne demiş yüze yaradan; bana kul borcu ile gelmeyin. Onu affetmem ama diğerlerini affedebilirim. Bu kul borcundan korkan insanlar başımıza gelmeli. Yani evde başka halkın yanında başka olan insanlar olmayacak. Evde nasıl konuşuyorsa halka da aynı konuşacak kul hakkına hakikate önem veren insanlar olacak. Filan yere deniz getireceğim rivayetlerine gerek yok. Gerçekten yüreğinde Allah sevgisi, Allah korkusu olan, sokaktaki bir köpeğin dahi canını kendi evladının canı gibi kıymetli bilen, evinde ne yiyorsa onlara da onları yedirmesini bilen insanların bize nasip olması gerekir. Muhtarların sorunları vardır. Biz bu sorunları bilerek buraya geldik. Görevin bu sorunları çözmektir. Bugüne kadar yapamadım lafı kitabımda yoktur. Ne gerekiyorsa mahalleme, mahallemin ihtiyacı neyse onu yapmaya çalıştım. Fakat bunları yaparken halkımın desteği ile onların çabaları ile gerçekleştirdim. İçinde canlı sevgisi olmayan insan muhtarlık yapamaz. Bu canlı insan da, hayvan da bikri de olabilir. Her sabah mahallemin sokak hayvanlarını dolaşırım. Oların durumunu kontrol ederim. Bir sorun varsa yetkililere bildiririm. Sadece Çankaya Belediyesinin hayvan barınağının olması üzücü bir durumdur. Gönül isterdi ki her belediyenin bir veya birkaç hayvan barınağı olsun. (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim