Türkiye'nin S-400 füze savunma sistemini satın almak için Rusya ile yaptığı anlaşma konusunda nihai kararını vermesi için ABD'nin iki haftaya yakın süre tanıdığına ilişkin haberleri geçen haftalarda basında okuduk. Amerikan medyasında yer alan haberlerde, Haziran'ın ilk haftasının sonu işaret ediliyordu. Yani Türkiye bu hafta, Rusya ile yaptığı S-400 anlaşmasını iptal edip ABD'den Patriot hava ve füze savunma sistemlerini satın almaması halinde F-35 savaş uçağı programından çıkarılacak. Tabii her şey bununla bitmeyecek. Amerikan yaptırımları ve NATO'nun tepkisiyle de karşı karşıya kalacak. Washington’ın aylardır Türkiye'ye anlaşmayı iptal etmesi yönünde gösterdiği zorbalığını biliyoruz. Ancak Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, S-400 hava savunma sisteminin ilk parçalarının Haziran-Temmuz ayları içinde gelebileceğini açıklamıştı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise Washington ile Ankara arasında yaşanan S-400 gerilimi konusunda Türkiye'nin ABD'den gelebilecek olası yaptırımlara hazırlandığını söyledi. Şimdi biraz S-400’ün özelliklerinden bahsedelim: Türkiye, Ocak 2018’de vardığı anlaşma sonrası Rusya’dan 2,5 milyar dolar tutarında 2 sistem, 4 bataryadan oluşan S-400 Uzun Menzilli Yüksek İrtifa Hava Savunma Füzesi satın almaya karar verdi. S-400’ler, stratejik öneme sahip siyasi, ekonomik ve askeri hedefleri korumak için geliştirilen bir hava savunma sistemi. Dünyadaki en iyi hava savunma sistemlerinden biri olarak nitelendiriliyor. Kısa, orta ve uzun menzillerde füzeleri aynı anda kullanabilen S-400’ler, radarı ile 600 kilometre uzaklıktaki hedefi algılama özelliğine sahip. Türkiye’ye verilecek füze adedi ve tipi veya tiplerinin hangi menzilleri kapsayacağı ve diğer ayrıntılar bilinmemekle beraber karma menzillere sahip füzelerden satın alınacağı düşünülüyor. Peki, ABD ve Batı’nın tüm tehditlerine rağmen Türkiye bu füzeleri neden istiyor? Çünkü Türkiye, ABD’nin çeşitli bahanelerle yüksek teknoloji ürünü silahları hatta son yıllarda daha düşük kapasiteli silahları bile satmaktan vazgeçmesi üzerine farklı kaynaklara ve işbirliği yapacağı ülkelere yöneldi. Bunlardan biri de Rusya’dan S-400 alımı. ABD ve NATO, Türkiye’nin bu sistemi almasıyla birlikte askeri sırlarının ve vurucu gücünün Rusya’nın eline geçeceğini iddia ediyor. Ancak aslına bakılırsa pek öyle değil. Çünkü NATO üyesi ve Batı kampında yer alan Yunanistan yine Rusya’dan aldığı S-400’ün bir alt modeli S-300’ü yıllardır kullanıyor. Rusya, sırları o zaman edinmedi de Türkiye füze alınca mı edinecek? Türkiye ısrarcı oldu ve S-400’ü aldı diyelim. F-35 programından çıkarılmak dünyanın sonu mu? Bu sorunun yanıtını uzmanından dinleyelim. Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, M5 Ulusal Güvenlik Savunma ve Strateji dergisinin Mayıs sayında şunları anlatıyor: “Türkiye, ABD Lockheed Martin tarafından geliştirilen 5’inci nesil savaş uçağı F-35 Lightning II Joint Strike Fighter Fighter (JSF) uçağı tasarım, geliştirme, üretim ortaklık projesine 2002 yılında 9 ülke ile birlikte davetle ortak oldu. ABD, F-35’leri üretmeye karar verirken, ülkeleri katılım düzeylerine göre kategorilere ayırdı. Türkiye'de bir müttefik olarak güvenilirliği tespit edilen dokuz ülkeden biri olarak üçüncü dereceden projesine dahil edildi. F-35 uçaklarının teknik özellikleri dikkate alındığında özetle; görünmezliği, antenleri, sensörleri, silah sistemleri ve NATO'nun müşterek çalışma konseptine uygun her platforma kriptografik bağlantılara bilgi aktarımı ve paylaşımı yapma özelliklerine sahip ‘kusursuz uçak alma’ algısı yaratabilir. Türkiye ile ABD/NATO arasında yaşanan sorunlar göz önüne alındığında F-35A uçakları lojistik sistemi, işletimi açısından mili lojistik sistemimizi hemen hemen devre dışı bırakacağı için özellikle dikkate alınması gereken önemli bir problem olarak karşımızda durmaktadır. F-35A uçaklarının işletimi, Türkiye'nin kontrolünün dışına çıkacaktır. Türkiye'nin F-35 uçağı kararı nedeniyle halen ABD’ye yüzde 90-95 lojistik olarak bağımlı Türk Hava Kuvvetleri’nin yüzde 100 bağımlı hale geleceği gerçeği karşımızda durmaktadır. Bu durum aynı zamanda Milli Muharip Uçak Projemizin (TF-X/MMU) gelişmesini engelleyecek, belki de yok edecektir. ABD, S-400 nedeniyle Türkiye’ye F-35 uçaklarını teslim etmekten vazgeçerse dünyanın sonu değildir.”

Editör: TE Bilisim