Gelenekten geleceğe kültür miraslarımızdan biri olan Kukla- Karagöz- Hacivat oyunu, Ramazan ayının da gelmesiyle birlikte gösterimlere başladı.  Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun önemli parçalarından birisi olan kukla ve gölge oyunlarını ülke çapında sergileyen ve kuklacılık mesleğini devam ettirenlerden biri olan Can İbrahim Atlığ, ’Karagöz- Hacivat’ın Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun mihenk taşı olduğunu vurgulayarak ’’Bu iki karakter toplumumuzun ve insanlarımızın her yönünü anlatır. En büyük özelliklerinden biri de içinde hiciv barındırmasıdır’’ dedi. Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun önemli bir parçası olan kukla ve gölge oyunları günümüzde unutulmaya yüz tutmuş sanatlar arasında yer alıyor.   Güçlü Anadolu Gazetesi olarak kukla ve gölge oyunlarını ülke çapında sergileyen  ve  kuklacılık mesleğini devam ettirenlerden biri olan Can İbrahim Atlığ ile bir araya gelerek Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun günümüzdeki yerini  ve  kuklacılık mesleğini konuştuk. Yaklaşık 12 yıldır kuklacılık sanatıyla uğraşan Can İbrahim Atlığ, Türkiye’nin her yerinde Geleneksel Türk Tiyatrosu’nu yaşatmaya çalışıyoruz. Çağıran, davet eden, isteyen herkesin yanına gidiyoruz’’ diyerek kukla sanatına başlama hikayesini gazetemiz okurlarıyla paylaştı: ‘’ Kukla sanatına olan ilgim uzun yıllardan beri var. Şu an 30 yaşındayım ve yaklaşık olarak 12 yıldır bu işin içindeyim. Modern-Batı tiyatrosuyla uğraşıyordum daha sonra kendi geleneklerimize yöneldim araştırmalarım sonucunda da Geleneksel Türk Tiyatrosu ile tanıştım. Daha sonra da bu tiyatronun bir kalemi olan Hacivat- Karagöz’le tanıştım.’’ ‘’KUKLACILIK, ZOR BİR MESLEKTİR’’ İyi bir kuklacı olmak için birçok vasfının olması gerektiğini vurgulayan Atlığ, ‘’ Öncelikle  iyi bir oyuncu olman lazım ki hikâyeyi iyi aktarabilesin. Kuklacılık, zor bir meslektir. Bu  meslek  özenilecek bir iş fakat kolay olduğunu söyleyemem’’ ifadesini kullandı. GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU’NUN MİHENK TAŞI Atlığ: ‘’Karagöz- Hacivat Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun mihenk taşıdır.  Bu Geleneksel Tiyatromuzda geri kalan her şey belki de ondan türemiştir. Dünya’da her toplumun bir kültür taşı vardır. Bizim kültürümün en büyük taşı da Karagöz- Hacivat’tır. Bu iki karakter toplumumuzun ve insanlarımızın her yönünü anlatır. En büyük özelliklerinden biri de içinde hiciv barındırmasıdır. Sokak’ta, mahallede, yolda arkadaşınla yürürken kısaca her yerde her alanda muhabbet ederken dikkat edin hep bir şeyleri eleştiririz. Hacivat- Karagöz temsili de bu eleştirmeleri zamanında topluma göstermiştir. Asıl konu toplumun iki farklı yönünün muhabbet edebilmesi ve bu muhabbetlerde çıkan sonuçlardır.’’ ‘’KUKLACILIK MESLEĞİ ÖLMEZ’’ Merak edilen konulardan biri olan kukla yapımının inceliklerine de değinen kukla sanatçısı Can İbrahim Atlığ  ‘’Kukla her türlü malzeme ile yapılabilir ama günümüzde kuklaları görsel olarak da kullandığımız için genelde kağıt hamurundan, ahşap hamurundan, seramik macunundan yapıyoruz asıl yapılma şeklini soracak olursanız genellikle tahtadan oyma ile yapılır. Ahşap oyma kuklaları da yapıyoruz ama mutlaka her kuklamızın ellerini ayaklarını ahşap yapıyoruz. Kafa yapma şekilleri değişebiliyor gövdeleri zaten tahta biçiminde oluyor. Şunu da eklemeden geçemeyeceğim kuklacılık mesleğini icra eden kişi sayısı gerçekten çok azdır ama az olmasına rağmen kuklacılık mesleği ölmez’’ ifadesini kullandı. ‘’GÖSTERİLERİMİZ SADECE RAMAZAN AYINDA DEĞİL HER ZAMAN OLUYOR’’ Can İbrahim Atlığ, Türkiye’nin her yerinde kukla gösterisi yaptıklarını dile getirerek AVM’lerde çok sayıda gösterim yapıyoruz. Gösterilerimiz sadece Ramazan ayında değil her zaman oluyor. Gösterilerimizi en çok AVM’lerde yapıyoruz çünkü halkın toplandığı herhangi bir amaçla insanların bir arada olduğu nadir yerlerden.. Bunun haricinde okullarda, şenliklerde ,festivallerde gösteriler yapıyoruz.  Kısacası nerede yer bulursak orada gösteri yapıyoruz bizim için zaman ve mekân fark etmiyor’’ şeklinde konuştu. ’’YENİ NESLİN BU SANATTAN ÇOK FAZLA HABERİ YOK’’ Yeni neslin Geleneksel Türk Tiyatrosu’na ve kukla sanatına yeteri kadar önem vermediğini düşünen sanatçı ‘’ Yeni neslin bu sanattan çok fazla haberi yok. Günümüzde insanların en büyük haber alma kaynağı basın ve sosyal medya. Biz sosyal medyadan ve televizyonlardan bu işi ne kadar insanlara aktarabilirsek insanların da o kadar kukla sanatından haberi olur’’ ifadesini kullandı. ‘’GELENEKSEL TÜRK TİYATROMUZU VE KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATMAK GEREK’’ Son olarak gazetemiz okurlarına mesajını ileten Atlığ, ‘’ Buradan herkese seslenmek istiyorum Geleneksel Türk Tiyatrosu gördükleri yerde gitsinler mutlaka.. Bu bir Karagöz oyunu olabilir, bir meddah alıntısı olabilir hiç fark etmez. İzlediklerinde mutlaka kendilerinden bir şeyler bulacaklar.  Geleneksel Türk Tiyatromuzu ve kültürümüzü yaşatmak gerek’’ dedi. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim