Cumhuriyet Halk Partisi’nden Ankara Milletvekili aday adayı olan Devrim Bora Özüdoğru ile siyasi geçmişi ve adaylık süreci ile alakalı sohbet gerçekleştirdik. CHP Çankaya eski ilçe başkanı olan Devrim Bora Özüdoğru, TBMM çatısı altında Çankaya’yı, Başkenti en iyi şekilde temsil etmek için milletvekili adayı olduğunu belirterek, sivil toplum kuruluşlarının CHP için önemine dikkat çekti. Özüdoğru milletvekili adayı olması ile ilgili de “Sivil toplum kuruluşlarının (STK) toplumun bel kemiği olduğuna inandığımdan onları meclis çatısı altında temsil etmek için aday olduğumu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı. Devrim Bora Özüdoğru öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1977 İzmir doğumluyum. İlkokul ve ortaokul eğitimi Sokullu’da aldım. Arkasından Gazi Üniversitesi’nde önlisans eğitimi aldıktan sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde de maliye bölümünde öğrenimime devam ettim. “SİYASİ HAYATIM LİSE YILLARINDA BAŞLADI” Siyaset hayatına başlangıcınız nasıl oldu? Siyasi hayatıma başlangıcım lise dönemlerinden başladı. Annem ve babam çok eski CHP’lilerdir. Annem de o dönem kadın kolları yönetiminde yer alıyordu. Babam da il ve ilçe sekreterliği yapmış ve yılları siyasetle geçmiş bir insan. Tamamen siyasetin içinde yoğrulan bir hayatımız oldu. Ardından iş hayatının içine atıldık. Sanayiciyiz. Rahmetli Ethem Sarısülük de benim kaynakçılarımın arasında yer alıyordu. İş hayatımız da olabildiğine yoğun geçiyor. Türkiye’nin ilk tünel açma makinesinin (metro yapımında vs. kullanılan) ihalesini yaptık. Türkiye’nin ilk hızlı tren tünelini yapıyoruz mesela. Bununla birlikte Kıbrıs’ın içme suyu ihalesini de almış bulunuyoruz. Bununla birlikte son 4 yıldır da CHP’de il başkan yardımcılığı yaptım. En son ise Çankaya İlçe Başkanlığı görevinde bulundum. Geçtiğimiz bütün seçimlerde de aktif olarak görev aldım. Şimdi ise CHP’den Ankara 1. Bölgeden aday adayıyım. “OLMADIĞIN YER SENİN DEĞİLDİR” Milletvekili olma sürecine nasıl karar verdiniz? 7 Haziran seçimleri ile toplumda geniş bir uyanma olduğu kanaatindeyim. İnsanlar mevcut iktidara bu seçim ile dur demişlerdi. O dönem tarafların anlaşamamasından dolayı da hükümet kurulamamıştı. Geçen 3 yıllık süreçte ise toplumda iyiye giden hiçbir şey olmadığını düşünüyorum. Özellikle ekonominin durumu gözler önünde. Dolardaki artış artık durdurulamaz vaziyete gelmiş halde. Bununla birlikte eğitim dipte, tarım bitmiş durumda, şeker fabrikalarının durumu ortada. Toplumda iyiye giden hiçbir şey yok diyebiliriz. Yani, günümüz koşullarına baktığımızda ise 2015 seçimlerden daha kötü durumda bir Türkiye gördüğümü söylemek durumundayım. Bu gibi nedenlerden dolayı da insanlarda inanılmaz bir değişim hissi görüyorum. Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 demokrasi kahramanını İYİ Partiye göndermiş olması ise karamsar kitleyi inanılmaz bir şekilde heyecanlandırdı. Çünkü bu kez muhalefet tam anlamıyla iktidar olma heyecanı ile seçimlere hazırlanıyor. “SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI CHP İÇİN ÇOK ÖNEMLİ” Neden milletvekili olmak istiyorsunuz? Bence bu kez cumhurbaşkanı Cumhuriyet Halk Partili olacak. Ben de milletvekili seçilirsem eğer Çankaya’yı, Ankara’yı en iyi şekilde TBMM’de temsil etmek istiyorum. Çünkü görev aldığım bütün zaman zarfı boyunca yerel dernekler ve sivil toplum kuruluşları ile çok çalıştım. Onlarla ilgili bütün sıkıntıları biliyorum. Bununla birlikte Ankara’nın 25 ilçesinde alan çalışmalarında bulundum. Bu esnada ise köy köy, kasaba kasaba insanların nelere ihtiyaçları olduğunun rahatlıkla farkına vardım. Benim inandığım şey ise şu; olmadığın yer senin değildir. CHP ise Türkiye’nin her yerinde olmak istiyor, bunun için 4 koldan çalışıyor. Alandayken ise CHP’nin gücünün demokratik kitle örgütlerinden ve sivil toplum kuruluşlarından geldiğine iyice ikna oldum. Bundan dolayı il başkan yardımcısı iken ve ilçe başkanı iken TTB’ye bir saldırı olduğu zaman destek için hemen orada bulundum, Halk Evleri’ne baskınlar olduğu zamanlar onlar için basın açıklamaları yaptım. Sivil toplum kuruluşlarının toplumun bel kemiği olduğuna inandığımdan onları meclis çatısı altında temsil etmek için aday olduğumu söyleyebilirim. “SANDIKLARA SAHİP ÇIKMAK BİZİM GÖREVİMİZ” Seçim kararı muhalefet partilerinin pek de beklemediği bir zamanda alındı. CHP gerek Çankaya’da gerekse Ankara’da seçime hazır mı? Çankaya seçime her daim hazır bir ilçe. Çünkü her seçim sürecinde fark ediyoruz ki her sandığın başında en az 6 tane müşahit bulunuyor. Çankaya haricinde ise 4 parti ile ittifak yapılmış olması ile Türkiye’nin her yerinde sandıkların başında hakim güç olacağımıza inanıyorum. İnsanları sandıklardan uzak tutmayı isteyen bir algı operasyonu ise her seçim döneminde yapılıyor. Muhtemelen bu seçimde de yapılacak. Buradan da seçmenlere diyoruz ki siz gelin oyunuzu kullanın, sandıklara çıkmak ise bizim görevimiz olacak. Bunun sonucunu ise en iyi şekilde 24 Haziran gecesi alacağımıza inanıyorum. “CHP İNSANLARIN CEPLERİ İLE İLGİLİ VAATLERDE BULUNUYOR” Yıllardır partide görev almış birisi olarak sizce insanlar 24 Haziran seçimlerinde neden CHP’ye oy versinler, neden Muharrem İnce’yi seçsinler? Toplum artık kesinlikle bir değişim istiyor ve şuan ki iktidar hiçbir yaraya merhem olacak durumda değil. Ne yazık ki ülkemizde iyiye giden hiç iyi bir şey yok. CHP’nin önceki seçimlerde ortaya koyduğu ekonomik vaatler ise bugün hükümet tarafından uygulanıyor durumda. CHP artık insanların cepleri ile ilgili vaatlerde bulunuyor ve bulunduğu vaatler de esasında Türkiye’nin ekonomik gerçekliği ile yakından ilgili olan vaatler. CHP herkes için var diyoruz, CHP’nin seçim vaatleri de Türkiye’de herkesi kucaklayacak boyutta oluyor. Çünkü CHP çok köklü bir parti olduğu kadar muazzam da bir bilgi birikimine sahip olan bir parti. Sosyal devlet yapısının bir numaralı kuralı ise sosyal yardımlardır. CHP, toplumun her kesimin ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçte köklü bir parti. Atatürk’ün partisi ve kurucu değerlere saygılı olan bir partidir. Bundan dolayı herkesin isteklerini karşılayabilecek güçte olduğumuza inanıyorum. “BU SEFER BAŞARACAĞIZ” O zaman CHP’nin bu seçimde de temel vurgusu demokrasi olacak, sonrasında ise ekonomi yer alacak öyle mi? Demokrasi tabi ki vazgeçilmezimiz. Çünkü neredeyse 2 yıldır OHAL ile yönetiliyoruz ve ne zaman biteceği de belli değil. OHAL yönetimi altında ise demokrasi askıya alınmış vaziyette. Ekonomi ise az önce söylediğim gibi kimsenin yarasına merhem olamayacak durumda. Çünkü OHAL’in olduğu hiçbir ülkeye yabancı sermayeyi getiremezsiniz. Şuan bizim ülkemizde de olan tam olarak bu. Bunu fark eden CHP ise demokrasi ve ekonomi başlıklarının altında konuşmaya başlayıp bu yönde politika yaptıkça insanlara da güven vermeye başladı. Beraberinde ise toplumun her kesimini kapsayacak çok önemli projelere imza attı. Bu seçimde ise daha iyilerini ortaya koyacağımıza inanıyorum. Partinin ‘öz evladı’ olan Muharrem İnce ile de çok iyi bir oran yakalayacağımızı düşünüyorum. Özetle bu sefer başaracağız. “ANKARA’YA UZAK İLÇELERDE MÜŞAHİT OLSUNLAR” Son olarak eklemek istedikleriniz… Son olarak seçmenlere söyleyeceğim müşahit olmak için başvuruda bulunmaları olacaktır. Çünkü bizim Dikmen, Çayyolu, Mamak, Batıkent gibi yerlerde sandık görevlisi konusunda sıkıntımız yok. Bu kısımlar güvende olan kısımlar. Önemli olan bizim için Ankara’ya uzak olan ilçelerde görevli olmalarıdır. Kızılcahamam, Bala, Kalecik gibi ilçelerde sandık görevlilerine, müşahitlere ihtiyaç oluyor. Cumhuriyet Halk Partili insanlardan ricam ilçe binalarından gidip müşahitlik kartlarını alsınlar. Ama merkez ilçelerde görev almaktan ziyade dediğim gibi merkeze uzak ilçelerde görev alsınlar. (Türkan ÇATAL YILDIZ- Onur BİNGÖL)

Editör: TE Bilisim