Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, basın mensuplarıyla bir araya geldi, açıklamalarda bulundu. Sözlerine, ‘’Hollanda ile yaşananlara "futbolda fair play kurallarının hiçe sayılması" benzetmesinde bulunarak, "Hollanda topa çok sert bir şekilde girdi. Türkiye'nin Dışişleri Bakanının iniş iznini kaldırdı, olağanüstü hal ilan edip kadın bakanı ülkeye sokmamak için yapılanlar gerçekten ülke olarak ve sendika olarak zorumuza gitti. Fatma Betül Sayan Kaya Hanımefendi elçiliğe gitmiş olsaydı ne yapabilirdi ki, oradaki Türklerle oturup sohbet edecekti. Bunu ülke olarak kabul etmeyebilirsiniz ama o davranışlar ve daha ileriye gidip vur emri vermek hakikatten bizi derinden yaraladı. Türkiye'deki seçimlerin kimseyi ilgilendirmemesi lazımdı. AB'ye girmek istiyoruz, AB ülkeleri bu seçimle ilgili görüşlerini yayınlayabilir. İsviçre'deki gazeteler Türkçe başlık atabilir, yürüyüşler yapabilir. Bunlara Türkiye ve seçmenler hoşgörülü olabilirdi ama Hollanda'nın yaptığı yanlıştı. Geçmişinde sömürgecilik olan bir ülkenin bize demokrasi dersi verme hakkı yok. 15 Temmuz'dan sonra 250 insanın ölmesi, 2 bin 400 insanın yaralanması sebebiyle OHAL ilan edildiğinde bu ülkeler sürekli Türkiye'de ilan edilen OHAL'i tartışırken Hollanda kadın bir bakan için OHAL ilan etti. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz, demokrasi bu değil. Avrupa, Türkiye’den kaçan ve yargı tarafından suçlu ilan edilen herkesi bağrına bastı’’ şeklinde başlayarak, Hollanda Krizine değindi. Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, Türkiye’de ekonomik düzen içinde emek kesiminin örgütlülüğünün önemsenmediğini, bunun hem demokrasiye, hem de sağlıklı bir ekonomik yapıya aykırı durum meydana getirdiğini söyledi. İşverenlerini mali güçlerinin yüksek olması yoluyla çeşitli örgütlerle çıkar savunuculuğu yapabildiğini hatırlatan İnanç, hatta buna ilave olarak ticaret-sanayi odaları sistemiyle her şirketin zorla örgütlü hale getirildiğini de hatırlattı. İşçinin örgütlenmesinin sağlıklı bir ekonomi ve sağlıklı bir demokrasi için şart olduğunu kaydeden Murat İnanç, anayasal hak olan işçi örgütlenmesine karşı işlenen suçların da anayasal hak özelliği ile uyumlu olması gerektiğini söyledi. ‘’Örgütlenen, toplu pazarlık için işbirliğine gitmek isteyen işçilerin karşısına işverenler tarafından türlü engeller çıkarılmaktadır. Bu engeller de yasa dışı uygulamalara kadar gidebilmektedir. İşçiler ve sendikalar yeterince korunmamakta, hakkını savunmasına çıkarılan engeller yeterince caydırılmamaktadır. ‘’ELİMİZDE SADECE HUKUK VARDIR’’ Elimizde sadece hukuk vardır. Açtığımız davaları kazanıyoruz. Ancak yargı sistemimizin iş yükü ve yapısal nedenlerle yavaş işlemesi, örgütlenme açısından elimizi güçlendirmemektedir. Öncelikle, işçilerin örgütlenmesine yönelik gayri hukuki, ahlak dışı, her türlü işveren girişimini engelleyecek, bunlara yönelik sadece para değil, hapis cezasını içerecek düzenlemeler yapılmalıdır. Çünkü sendikal örgütlenme anayasal haktır. Eğer, anayasa, toplumsal sözleşmemiz ve ortak yaşamımızın garantisiyse, anayasadan kaynaklı bir hakkın engellenmesinin cezası da ağır olmalıdır. İşçinin elinden e-devlet şifresini zorla alıp sendikadan istifa etmiş gibi işlem yapmanın suçu hapis olmayıp ne olacak? Sendikaya üye oldu diye gözünün yaşına bakmadan uydurma gerekçelerle işten atıp, onuruyla, emeğiyle geçinen insanı açlığa, yoksulluğa sürükleyene ‘bir daha yapma’ mı denilmeli? Örgütlenme için çalışan işçisine duygusal ve fiziki şiddet uygulayan anayasayı ihlal etmiş olmuyor mu? Örgütlenme anayasal haktır, bu hakkın engellenmesi de anayasal bir suç olarak cezalandırılmalıdır. ‘’ÖZ İPLİK-İŞ YOLUNA DEVAM EDECEK’’ Eğer bir ekonomik düzenden söz edeceksek örgütlü ve güçlü bir emek kesimi olmadan ne düzenden, ne de kaliteli demokrasiden söz edebiliriz. Örgütlü işçi, toplu pazarlık çağdaş ekonominin gereğidir. Güçlü ve iyi işleyen bir ekonomi ve kaliteli bir demokrasi için işçi örgütlenmesi şarttır. Murat İnanç, Öz İplik-İş’in hem işkolunda, hem de işkolunda sendikalı işçi sayısında azalma olmasına rağmen, 2016’yı üye sayısının arttırarak tamamladığını belirterek işverenlerin kullandığı haksız bir davanın da beraatla sonuçlandığını belirtti. Murat İnanç, ‘’Sendikamıza ve bize karşı atılan bir iftira, yargı tarafından ortadan kaldırıldı ve sendikamız ve bizle bu haksızlıktan beraat ettikçe bunu gündeme getirmemizin nedeni ise işverenlerin her örgütlenme çalışmamızda bunu karşımıza çıkarmasaydı. Öz İplik-İş yoluna devam edecek’’ dedi. Rozita Merve Hamidi

Editör: TE Bilisim