Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Kanuni Sultan Süleyman' ın Zigetvar kalesi alınırken hasta yatağında söylediği, hasta olunan dönemlerde daha çok akla gelen dize. Sağlık hayatın 1 numaralı meselesi. İnsan eğer sağlığı yerindeyse işini gücünü hal edebilir. Yiyip, içebilir, gezebilir, maddi ve manevi işlerle uğraşabilir. Ülkemizde Recep Akdağ 'ın sağlık bakanlığı ile başlayan bir değişim dönemi var. Devlet insan odaklı sağlık hizmeti vermeye başladı. Daha önce kurumlar önemliydi. En bariz ayrım SSK ve devlet hastanesi ayrımı vardı. 15 Temmuz sonrası askeri hastanelerin kapatılması ile 30 küsür farklı sağlık hizmeti bir tek kanaldan yapılıyor. Bu büyük bir organizasyondur. Hiç kimse ayrıcalık görmeden eşit vatandaşlık. Şu anda sadece üniversite ve devlet hastanesi ayrımı var. Ankara şehir hastanelerinde, Ankara'da bulunan tüm tıp fakültelerinin yararlanması iştendi ama olmadı. Üniversitelerin tıp fakültesi hastanelerinin borçları bini aştı. Devlet bunu üstlendi. Ama anlaşılıyor ki sorunlar çok. Hocalık ayrı, hastane işletmek ayrı. Üniversite bütçelerinde de bu durum söz konusu. Üniversite yönetimleri genellikle tıp hocalarının elinde. Onlarda istekleri, ihtiyaçları ve yenilenmesi hiç bitmeyen tıp fakültesi hastanelerinin derdindeler. Bir an önce hastane işletmeciliği devlete bırakılmalı. Tıp eğitimi veren tüm fakülteler ile eğitim protokolü yapılmalıdır. Çünkü üniversite bütçelerini tıp fakültesi hastaneleri yutuyor. Eğitime gereken maddi imkanlar sağlanamıyor. Özel hastanelerin teşvik edilmesi çok önemli. Zamanla ağırlığını artırmalı. Hastane işletmeciliğinin bir meslek olduğu kabul edilmeli. Bu konuda şehir hastanelerinin daha da üstüne çıkan bir model geliştirilmeli. Sağlık çalışanlarının koşulları iyileştirilmeli. Güvenliklerinin sağlanması ciddi bir iş olmalı. Hastane güvenliği son derece vahim durumdadır. Bu konuda ciddi çözüm ve yaptırımlar getirilmelidir. Genç tıbbiyeliler öldürülmek ve dövülmek korkusuyla cerrahi birimleri yazmak istemiyorlar. Özellikle cerrahi ihtirasında genç doktorlara dövüş sanatları öğretilmesi durumu söz konusu. Devlet hastanelerde çalışan güvenlik, hizmetli, mutfak personeli taşeronların iki dudağı arasından alınarak; devletin kadrosuna dahil edildi. Bunun kıymetini bilsinler. Yıllar önce bu işlerdeki suiistimaller yüzünden taşeron sistemi gelmişti. Sigara hastanelerin bahçesinde içirilmemeli. Milli eğitim bakanlığı okul bahçelerinde sigarayı öğretmen ve velilere yasaklamıştır. Hastane bahçelerinde de bu yasak getirilmelidir. Gazi Ünv.Tıp Fakültesi hastanesinde yangın ve acil çıkış merdivenlerinde(binanın içinde.kapalı alanda) sigara içilmektedir. Güvenlik görevlisi sigara içen doktoru görüyor, tespitini yapıyor, tutanak tutuyor ama doktorun umurunda değil. Gerisini siz düşünün. Hastanelerde sigara içenler için cezai yaptırımlar artırılmalı. Muayene çalışma sistemi yerine özel hastaneler teşvik edilmeli. Devlet denetleme ve müşavirlik görevini daha ön plana çıkarmalı. Şehir hastaneleri bunun en önemli gelişmesi. Sağlık turizmi ülkemizde önemli gelişme göstermektedir. Bunda özel hastaneciliğin önemli payı vardır. Bu konuda teşvikler artırılmalıdır. Ameliyat kadar, ameliyat sonrası bakım önemlidir bu konuda ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Hastanede refakatçi uygulaması sona ermelidir. İki yıllık hasta bakıcı okulları geliştirilmelidir. Devlet de bu işi tanımlamalı ve kadro açmalıdır. Hizmetliler hastaya karışmamalıdır. Şu an sağlık meselemiz: Organizasyon, insan kaynakları ve arge çalışmalarıdır. Obezite ve teknoloji bağımlılığı ile birlikte genç nesillerde hareketsizlik en önemli sağlık sorunudur. Yaşlı nüfus artıyor. Geriatri alanında yatak ve doktor başta aşkı bakım personeli yetiştirmeliyiz. Sigara içenlerin sağlık masraflarını karşılama konusunu masaya yatırmalıyız. Gıda üretiminde halkın sağlığı ile oynayanları hapis cezasına, paraya çevrilmeden içeri atmalıyız. Şehirlerdeki kirlilik ve gürültü önlenmeli ve alt yapı ve de tuvaletler başta toplu taşımacılık da hijyen sağlanmalı ve denetlenmeli. Sözün kısa sağlık varsa hayat var. Temizliğe ve gıdaya önem verirsek sağlık var. Sağlık için iyi hastanelere ve personele ihtiyaç var. Personelinde ilgiye ve desteğe. Örneğin başarılı bir cerraha maaş değil açık çek veriniz. Son Medipol ve Lokman Hekim benzeri kuruluşların tıp eğitimlerini desteklemek önemli. Kendi ilacımızı ve sağlık cihazlarını üretmeliyiz. Sağlık zor ama olmazsa olmaz. OLAMAYIZ