Eğitim Bir-Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Ayhan Okuyucu basın mensupları ile bir araya geldi. Basın mensupları ile kahvaltılı basın toplantısında buluşan Okuyucu, Üniversitelerdeki idari personelin sorunlarına, görevde yükselme sınavlarına ve üniversitelerde yönetici atamalarında yaşanan sıkıntılara değindi. Üniversitelerde mağduriyetlerin yaşandığına dikkat çeken Okuyucu, görevde yükselme sınavlarının bir an önce yapılması gerektiğini ifade etti. Üniversitelere dışarıdan yapılan atamaların çalışma hayatını olumsuz etkilediğini belirten Okuyucu, “Bu atamalar üniversitelerdeki çalışma hayatını olumsuz etkiliyor. Sekteye uğratıyor. Yapılan atamalar üniversitenin içinden yapılmalıdır” dedi. “BANKAMATİK MEMURU OLUŞTURMA GİBİ BİR ŞANSIMIZ YOK” Kişilerin atandığı yerdeki performansına ve çalışmasına bağlı olarak görevine devam etmesi gerektiğinin altını çizen Okuyucu, “Bizim bankamatik memuru oluşturma gibi bir şansımız yok. Devlette keyfiyet olmaz, olmamalı. Kişi görevini iyi derecede yaptıysa görevinden kesinlikle alınmamalıdır. Fakat kişinin oradaki performansı düşükse elbette ki görevinden alınabilir. Görevden alınan kişi tecrit yapılmış gibi olmamalı. Fakat biz sendika olarak atılan personel arkadaşlarımızın hep yanındayız. Sendika olarak yetkili olduğumuz yereler de disiplin kurulun asıl yetkilisiyiz. Buralara gidip görüş belirliyoruz. Kişilere verilen cezaları takip ediyoruz. Cezaların en alt sınırdan verilmesini ya da kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu sorunlara sendika olarak müdahale ediyoruz. Bu müdahalelerimiz sonuç veriyor. Ve varsa bir haksızlık önüne geçiliyor” şeklinde konuştu. “ÜNİVERSİTELERDE SORUNLAR BİTMİYOR” Üniversitelerde sorunların bitmediğini söyleyen Okuyucu, “Yöneticilerin idari çalışanlarla sorunları fazla büyütülmelidir. Bu sorunlar büyütüldüğünde içinden çıkılmaz bir hal alıyor. varsa bir sorun soruşturma açılmalı ve derinlemesine sorgulama yapılmalı. Kişi hemen disipline sevk edilip cezalandırılmamalıdır. Kişilerin bulundukları kuruma aidiyet duygusunun pekişmesi için sosyal çalışmalar üniversitelerde yürütülmelidir. Örneğin yılın personeli gibi ödüller verilebilir. Kişi sadece bir robot olarak görülmemeli. Ayrıca üniversitelerin sosyal tesislerine düzenlemeler yapılmalıdır. İdari personelde bu tesislerden tamamen yararlanmalıdır” dedi. Sendika olarak öneri ve teklif konusunda yetkili olduklarını dile getiren Okuyucu, “Bazı konularda kurum yaptırımda bulunmuyorsa, biz ilgili konuyu mahkemeye taşıyarak yönetmelikteki aksaklığı durduruyoruz. Aksaklığın doğru işlemesini sağlamaya çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu. “KANUNLARDA BUGÜNE KADAR HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK YAPILMADI” Kanunlarda düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydeden Okuyucu konuşmasına şu şekilde devam etti: “Üniversiteler akademik personel, idari personel ve öğrencilerden oluşan bir sacayağına benzer. Bu üçlü birbirinden ayrılmaz birer parçadır, birbirini tamamlar. Yalnız burada şöyle bir durum var; 2547 sayılı yükseköğretim kanununun vermiş olduğu yetkiler çerçevesinde akademik personel biraz daha koruma altına alınmıştır. 1982 anayasasıyla getirilmiş olup, 2547 sayılı kanun idari ve disiplin konularını içerir, 2914’de mali hakları içerir. Bu tamamen bir ihtilal yasası sonucunda geldiği için adeta geçmişte askeriyede olduğu gibi yükseköğretimde de akademik personeli koruma altına alan kanunlardır. O zaman için bu yasa gerekliydi belki ancak günümüzde o dönemde çıkan bütün yasaların değişmesine rağmen 2547 ve 2914’de hiçbir düzenleme yapılmadı. (Kadir Gürhan)

Editör: TE Bilisim