Geleceği görebilir misiniz, öngörebilir misiniz?   Hiçbir kişi için “Asla yapmaz” dediğiniz olmuş mudur? *** İşte o “Asla yapmaz” dediklerimiz yüzünden hep bu hayal kırıklıklarımız. İnsanoğlunun çiğ süt emdiğini biliyoruz ama medeniyet kisvesi altında bu açığımızı kapattığımızı düşünüyoruz. Bazen olmuyor, hesaplar tutmuyor, bize layık görülen görevi yerine getirmekte zorluk çekiyoruz. Kocaman bir sahne olan bu hayatta rolümüzü unutuyoruz. *** “Sahneye çıktım, etraf karanlıktı. Bana bakan gözleri göremiyordum. Yüzüme bembeyaz bir ışık yansıyordu. Herkes bana bakıyordu, ağzımdan çıkacak kelimeleri tahmin etmeye çalışıyorlardı. Birden dünya durdu benim için. Nerede olduğumu unuttum. Anlamsızca etrafıma bakmaya başladım. Kimdim ben, burada ne işim vardı? Buraya ait değildim ben. Bu rolü oynamak zorunda da değildim. Bu rol bana layık görüldü diye oynamak zorunda mıyım? Bu hayat benim değil mi?  Yaşayacağım ne kadar zamanım kaldı onu bile bilmiyorum. Belki 3 gün, belki 10 yıl… Bildiğim tek şey bu dünyada benden değerli kimsenin olmadığıdır.” *** Zamanın ötesine gidebilseydiniz, bir anlığına da olsa gelecekteki halinizi görmek ister miydiniz? Görseydiniz o halinizden memnun kalır mıydınız? “Keşke daha fazla çalışsaydım, bugün burada olmazdım.” deme ihtimaliniz kadar “İyi ki yapmışım.” deme ihtimaliniz de var. *** Tüm bunların olması için geleceğe bir yolculuk yapmanıza gerek de yok.  Dün de bir zamanlar yarın değil miydi? O yüzden ne yapmalı? Zamanın ötesinde, bizlere bu dünyada biçilen role kendimizden bir şeyler katarak yaşamaya ve ondan tat almaya devam etmeli…