Türkiye’nin ünlü ressamlarından sanatçı Sabri Akça’nın öğrencisi ressam Selma Bora’nın, Ulucanlar Sanat Sokağı’ndaki atölyesine konuk olduk. Sanatçı Bora, bir resim tekniği olan noktalama tekniğini kullanarak resimler çiziyor. Türkiye’de noktalama tekniğini kullanan kişi sayısının az olduğuna dikkat çeken Bora, Atatürk portresini 2 buçuk ayda bitirdiğini ifade etti. Ulucanlar Sanat Sokağı’ndaki atölyesine konuk olduğumuz ressam Selma Bora ile resim sanatı, kullandığı teknikler ve yer aldığı projeler üzerine sohbet gerçekleştirdik. İleri derecede görme kaybı yaşıyor olmasına rağmen Bora, resim yapmadan bir gününü bile geçiremediğini ifade ederek sanatın birleştirici gücünün önemine dikkat çekti. ÇANAKKALE SAVAŞI ÇALIŞMAMI 6 BUÇUK AYDA BİTİRDİM” Ressam Selma Bora yaptığı yağlı boya tablolar haricinde noktalama tekniği kullanarak resimler çizdiğini de ifade ederek, noktalama tekniğini Türkiye’de kullanan kişi sayısının çok az olduğuna vurgu yaptı. Noktalama tekniğinin gravüre benzetildiğini ama gravürün daha farklı bir sanat dalı olduğunu ifade eden Bora şunları söyledi: “Noktalamayı puantizme de benzetirler ama puantizm de değildir. Noktalama tekniği başlı başına bir sanat dalıdır. Kalemin ucunu vurarak resimsel olarak bir şeyi meydana çıkarmaktır. Bunda emek fazla olduğu için yapan kişi sayısı çok azdır ve meşakkatlidir. Tek bir hata bütün emeğin çöpe atılmasına neden olabilir. Çıkmayan kalem kullanıldığı için hatanın silinme ihtimali de yoktur. Ama noktalama tekniğinde suluboya da kullanılabilir. Noktalama sadece nokta ile de yapılmaz, çizgi kullanılarak değişik desenler de kullanılabilir.” Noktalama tekniği ile Atatürk portresi yapan ressam Selma Bora, portrenin 2 buçuk ayda bittiğini ifade etti. Bu süreçte sabahtan akşama kadar çalıştığını belirten Bora, “Çanakkale Savaşı çalışmamı ise 6 buçuk ayda bitirdim. Çünkü içerisinde 12 figür, 12 asker vardı. Onları tek tek yapmam neticesinde eseri 6 buçuk ayda bitirebildim” dedi. “TÜRKİYE’DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİM” Sivil toplum kuruluşları ile yaptığı çalışmaları ve dahil olduğu projeleri de anlatan Bora şunlardan bahsetti: “Ankara Kulübü ile birlikte Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 99. yılında Abidinpaşa Derneği ile beraber bir sergi gerçekleştirdik. Sadece Atatürk resimlerinin yer aldığı bir sergiydi. Ankara’nın sayılı ünlü hocaları ile yapıldı. Eserlerin hepsi ünlü hocalarla kurulan heyetten geçen eserlerdi. Benim hayatımın 50’ye yakın sergisi oldu. Tek hayallerimden birisi ise Atatürk sergisi açmaktı. Bunun haricinde Yozgat Akdağmadenli sanatçıları buluşturarak bir sergi oluşturdum ve bu Türkiye’de bir ilkti. Ulucanlar Sanat Sokağı’nda açılan sergide bürokrasiden tutun birçok alana kadar 40 seneden beri birbirini görmeyen herkes vardı. Benim başarmak istediğim ise buydu. Bir ülkenin kalkınmasında, birleşmesinde, bir araya gelmesinde sanatın önemi çok büyük, Çünkü sanat birleştirir, devletlere güç verir.” ’40 DAKİKA DERS, 40 DAKİKA SANAT’ Bora aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı ’40 dakika ders, 40 dakika sanat’ isimli projesine destek veren bir çalışmanın içinde bulunduğunu ifade ederek şunları anlattı: “Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’un Antalya’yı pilot bölge olarak seçtiği ve zamanla Türkiye’nin her yerinde faaliyete geçecek olan ’40 dakika ders, 40 dakika sanat’ projesi kapsamında bir çalışma yaptık. Altındağ Belediyesine bağlı Karapürçek’te yer alan Ertuğrul Gazi İlkokulunda okulun müdürü ile projeyi gerçekleştirdik ve sergisini yine Ulucanlar Sanat Sokağı’nda açtık. İlk başta 12 öğrenci ile başladık, 12 öğrenci arttı ve sene sonu olduğu halde hala çocuklar projeye kayıt olmak istiyorlar. Çocuklar öğrenmeyi ve öğrenirken de eğlenmeyi istiyorlar. Diliyoruz ki bu proje tüm Türkiye’de uygulanır.” “SABRİ AKÇA BENİM ÇİZGİLERİMİ RESSAM HENRİ’YE BENZETİRDİ” “Eğer ki bir kişide yetenek varsa onun dışa çıkması ve bu süreçte de bir kişinin ona destek olması, elinden tutması önemli” ifadelerini kullanan Bora kendisinin keşfedilmesine ilişkin şöyle konuştu: "Kişi yeteneğinin bazen farkına varamayabiliyor. Vaktinde TRT’de bir programa katılmıştım, bana orada hayatında eline hiç kalem almamış bir kişiye resim öğretebilir misiniz diye soru sormuşlardı. Orada anlattığımı size de anlatmak isterim. Bir öğrencim vardı eline kalem alıp çöp adam dahi çizmemişti. Hâlbuki o öğrencimin içinde öyle bir yetenek varmış ki benden öğrendikleri ile birçok yerde sergiler açmaya başladı. Bu anlattığım benim sanat hayatım için de düşünülebilir. Ben Akdağmadeni’nde okurken öğretmenim Sabri Akça’nın beni keşfetmesi ile bugünlere kadar gelebildim. Orta sondan lise sona kadar Sabri Akça’dan ders aldım. Sabri Akça benim çizgilerimi, çizgi vuruşlarımı Ressam Henri’ye benzetirdi. Sabri öğretmenimin benim hayatımdaki önemi büyüktür.” Son olarak, Hacettepe Üniversitesi’nin kendisine öğretim görevliliği verdiği ve 2 dönem boyunca atölyesinde 100 öğrenciye ders verdiğini belirterek şunları ifade etti: “İşlerim yoğun olduğundan vakit bulamamaya başladım ve artık üniversiteli öğrencilere ders veremiyorum. Özetle küçücük atölyemde 100 öğrenciye ders verdim ve o öğrencilerin gözlerindeki sanat aşkına şahit oldum. Sanat böyle bir şeydir, içten gelen bir duygudur. Kimin içinden böyle bir duygu geliyorsa ona engel olmasın ve hayallerinin peşinden gitsin.” SELMA BORA KİMDİR? Sanatçı Selma Bora 1957 yılında Yozgat Akdağmadeni’nde dünyaya geldi. İlk ve orta öğretimi burada tamamlayan sanatçının yeteneği lise yıllarında öğretmeni olan ünlü ressam Sabri Akça tarafından keşfedildi. Asıl mesleği bankacılık olan sanatçı gözlerinde oluşan rahatsızlığa ve görme yetisinin azalmasına rağmen çalışmalarına başarı ile devam etti. Yağlı boya tablolar haricinde noktalama ve yağlı boya obje karışık resimler ile adından söz ettirdi. Yaklaşık 20 sergisi ile sanatseverlerle buluştu. Evli ve 2 çocuk annesi olan Selma Bora Ankara Ulucanlar Sanat Sokağı’nda bulunana atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir. (Türkan ÇATAL YILDIZ)