Eskiden her şey ne kadar kaliteli ve değerliydi. Televizyon programları, radyoda çalan müzikler, iki çift kelam ettiğimiz sohbetler. Zaman her şeyin güzelliğine ve kalitesine bir perde indirdi sanki.  Hiçbir şeyin eski tadı tuzu yok. Söylenen şarkıların bile. Eskiden 45’liklerimiz vardı, 90’larda herkesin diline pelesenk olan şarkılarımız. Müstehcen olmayan, anlamlı ve güzel sözlerle bestelenmiş. Şimdi şöyle bir bakıyorum, şarkı sözleri bile değişen jenerasyonla birlikte bir değişime uğramış. Özellikle de dinlediğimiz şarkı sözleri. *** Her şeyin bir oyundan, bir gösterişten ibaret olduğu gösteri dünyasında sokakta, barda, arabada empoze edilen sözler bunlar. Her biri masum birer şarkı sözü olarak görülüyor. Ancak gerçekte durum oldukça farklı. Sürekli müstehcenlik çağrıştıran şarkılar, normalleştirilen anormallikler, gerçekten kimi zaman sözlerine bile dikkat etmediğimiz şarkıları bizlere eğlenerek söylettiriyor. *** Aynı “Hey 15’li” türküsünde güle oynaya dans etmemiz gibi… *** Çanakkale Savaşı’nda cephede meydana gelen boşlukları doldurmak için, diğer cephelerden asker getirilemediğinden, en yakın çevreden başlayarak, 15 yaşın üstündeki eli silah tutan bütün gençlerin dahi, gönüllü olup olmadığına bakılmaksızın, Çanakkale’ye sevk edilmeleri alışılmış normal bir hadise haline gelmişti. Eğlendiğimiz, oynadığımız Hey 15’li türküsünün sözleri ise şöyleydi; “Hey on beşli on beşli  Tokat yolları taşlı On beşliler gidiyor Kızların gözü yaşlı” *** Ne dersiniz; iyilerin kaybettiği, kötülerin kazandığı gerçek dünyanın yansımasında savaş türkülerinde oynamak, müstehcen şarkıları çocuklarımıza ezberletmek çok da garip durmuyor, değil mi?  

Editör: TE Bilisim