İnsanın kendiyle en büyük çelişkisi ne istediğini bilmemesi oluyor. En büyük zaman kayıplarımızdan biri gerek kendimiz gerek başkaları için ne istediğimizi bilmemek oluyor. İnsanın kendine ait bir yolu bir çizgisi olmadığı an başka başka yollara savrulup duruyor. Nerede duracağını, nereye varacağını bir türlü bilemiyor. O yüzden her zaman bir rota belirlemenin doğruluğuna inanırım. Bu herhangi bir şey olabilir. Kişi, önce ne istediğini bilmeli. Ne istediğini bildikten sonra işin gerçek anlamda kolaylaşıyor. Bir merdiven düşünün önünde durup kararsızca beklemek yerine bir karar vererek merdivenin o ilk adımını atmış oluyorsunuz. Hayat da böyledir , merdivenin ilk adımını atmanız dileğiyle.. ‘’Rüzgâr ile yaprak dost oldular. Artık rüzgâr savurmuyordu yaprağı. -”Söyle dostum, nereye istersen oraya götüreyim seni” dedi rüzgâr yaprağa. Yaprak düşündü taşındı, aklına hiçbir şey gelmedi. Tekrar sordu rüzgâr: - Hadi söyle seni istediğin yere taşıyayım. Tekrar düşündü yaprak , aklına yine bir şey gelmedi… - ”Bilmiyorum rüzgâr kardeş, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Sen söyle ?” dedi. Rüzgâr: Rüzgâr ile yaprak dost oldular. Artık rüzgâr savurmuyordu yaprağı. -”Söyle dostum, nereye istersen oraya götüreyim seni” dedi rüzgâr yaprağa. Yaprak düşündü taşındı, aklına hiçbir şey gelmedi. Tekrar sordu rüzgâr: - Hadi söyle seni istediğin yere taşıyayım. Tekrar düşündü yaprak , aklına yine bir şey gelmedi… - ”Bilmiyorum rüzgâr kardeş, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Sen söyle ?” dedi. Rüzgâr: - Gideceğin yeri bilmedikten sonra rüzgâr dostun olsa neye yarar.. Savrulur gidersin! dedi ve bildiği gibi esti tekrar. Yaprak yine savruldu… Üstelik de bu sefer savuran dostuydu. İnsanın bu dünyada ne istediğini bilmesi gerek bilmediğin zaman bir yaprak misali savrulursun oradan oraya.’’

Editör: TE Bilisim