Amaçlarını müzik öğretmenlerinin mesleki, kültürel, sanatsal, ekonomik dayanışmasına, müzik eğitiminin gelişmesine katkıda bulunmak olarak tanımlayan Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED) okullarda verilen müzik dersinin sayısının 1 saate düşürülmesini ‘Müzik Dersime Dokunma’ sözleri ile eleştirdiklerini ifade etti. MÜZED Başkanı Refik Saydam, “Sanat eğitimi kesintiye uğratılamaz ve bundan dolayı tüm çocuklarımız sanat eğitimleri kesintiye uğramadan okusunlar istiyoruz” ifadelerini kullanarak müzik derslerinin sayısının artması gerektiğini vurguladı. “İLKOKULLARDA BRANŞ ÖĞRETMENİ KALDIRILDI” Okullarda verilen müzik derslerinin yetersiz olduğunu belirten MÜZED Başkanı Refik Saydam, ilkokul ve ortaokulda toplamda 1 saat olduğunun altını çizdi. Saydam konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hatta ilkokulda önceden müzik dersleri 2 saati buluyordu. Son dönemde yapılan bir değişiklikle müzik dersleri okullarda 1 saate indirildi. Biz MÜZED olarak o dönem bunun yanlış olduğunu söyledik ve uyardık. Değişen 4+4+4 eğitim sistemi ile ilkokullarda branş öğretmenliği de kaldırıldı. İlk dört sınıfta çocuklar bir sanat eğitimcisiyle yani resim, müzik, beden eğitimi öğretmenleri ile tanışamadan ilk dört yıllarını bitirecekler. Sınıf öğretmenleri arkadaşlarımız elbette çok değerliler ama bizim istediğimiz şu ki sınıf öğretmenleri tarafında sanat dersleri yeterince verilmiyor. Çünkü bu dersler özel dersler. Milli Eğitim Temel Kanunu da öngörüyor ki çocuk ruhsal, bedensel, duygusal, zihinsel yani her yönden tam geliştirilmelidir. Ama uygulamaya bakılırsa biz çocuklarımızı sürekli tek yönlü yetiştiriyoruz.” “UYGULAMA İPTAL EDİLMELİ” Saydam, 5. sınıflarda müzik derslerinin kaldırılmak istendiğini belirterek, “Müzik değil sadece resim, beden eğitimi ve bilişim dersleri de kaldırılmak isteniyor. Yeni eğitim programına göre 5. sınıfları hazırlık sınıfı yani dil üzerine eğitim verilen bir yıl yapmak istiyorlar. Bundan dolayı da saydığım dersler kaldırılıyor, diğer dersler de azaltılıyor. Bu sene 81 ilde 620 okulda pilot okul uygulaması ile bahsettiğim sistem denenmeye başlandı; müzik ve diğer dersler kaldırıldı. Önümüzdeki yıl ise tüm okullarda saydığım dersler kaldırılacak. Biz bu uygulamanın iptal edilmesini istiyoruz. Sanat eğitimi kesintiye uğratılamaz ve bundan dolayı tüm çocuklarımız sanat eğitimleri kesintiye uğramadan okusunlar istiyoruz. Geçmişte Anadolu Liselerinde, Süper Liselerde hazırlık eğitimi vardı fakat sanat dersleri kaldırılmamıştı. Anadolu Liseleri ilk kurulduğu zamanlarda 5 yıl boyunca yabancı dilin yanında müzik, resim, beden eğitimi dersleri de veriliyordu. Hazırlık sınıfı dendiğinde amaç yabancı dil öğrenmekse yabancı dilin yanında bu dersler de gerekiyor. Çünkü çocuğun beynini, vizyonunu geliştirici en önemli alan sanat alanıdır” dedi. “ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIZ HAYAL KIRIKLIKLARI YAŞIYORLAR” Okullarda müzik derslerinin bazı yöneticiler tarafından ihmal edildiğini söyleyen Saydam, “Arkadaşlarımız okullara büyük umutlarla giderken hayal kırıklıkları yaşıyorlar. Çocuğun kimliğinin, kişiliğinin kazanacağı derslere önem verilmiyor maalesef. Okuldaki sanat dersleri idarenin inisiyatifine bırakılmamalı ve net şekilde gereken düzenlemeler yapılmalıdır. Bunu öğretmen de idare de bilmeli ve ona göre pozisyon almalıdır. Bu bağlamda okullardaki müzik derslerine ilişkin yıllardan beri geliştirdiğimiz temel isteklerimiz şunlar: Birincisi, her okula ve her sınıfa ayrım yapmaksızın haftada iki saat ortak dersler arasında müzik dersleri olmalı, çünkü 1 saat yetersizdir. Liselerde bizim girişimlerimizle 2 saate çıktı. Ama bu da şöyle oldu resim dersini alan, müzik dersini alamıyor. Yani çocuğa herhangi birini tercih etmesi gibi bir sistem getirildi. Esasında bu da bir adımdır. İkincisi, her okula ilköğretim öncesi anasınıfından başlayarak üniversite düzeyine kadar müzik alanında yetişmiş dal öğretmenlerinin derslere girmesi gerekiyor. Sınıf öğretmenleri arkadaşlarımızın emeklerine saygı duyuyoruz ama ilkokulda sınıf öğretmeni ile müzik öğretmeni derse birlikte girmeli, bizim önerimiz bu yönde” şeklinde konuşarak MÜZED olarak önerilerini dile getirdi.   “SANAT EĞİTİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURULMALI” MÜZED olarak önerilerini sıralamaya devam eden Saydam konuşmasını şöyle sürdürdü: “Saydıklarımın dışında üçüncü öneri olarak ise programlar çağdaş düşüncelerle, günün en son öğretim yaklaşımları ile uzmanların, bizim gibi kitle örgütlerinin ve müzik öğretmenlerinin de katılımı ile demokratik yöntemlerle hazırlanmalıdır. Mesela biz bu seneki yönetime ilişkin çok ayrıntılı bir eleştiri getirdik. Programa göre var olan programlar bozuluyor, yeni programlarda da çağdaş yaklaşımlardan uzak programlar hazırlanıyor. Bununla birlikte müzik ders kitapları tekrar müfredata sokulmalıdır. Önceki sistemde müzik kitaplarında Edirne’den Hakkari’ye kadar ezgilerin olduğu, ulusal ezgi dağarcığı ile gelişen çocuklarımız vardı, fakat o da kaldırıldı. Ek olarak okulların keman, piyano, bağlama gibi müzik araç gereçleri ile donatılmasını istiyoruz. Bununla birlikte çocukların da hazırladıkları müziklerini sergilemelerine imkan verilmesini arzu ediyoruz. Bu söylediklerimiz sadece müzik değil, diğer sanat dalları için de geçerli. Dernek olarak bir başka talebimiz ise MEB içinde Sanat Eğitimi Genel Müdürlüğü diye bir bölümün oluşturulmasını istiyoruz. Sanat Eğitimi Genel Müdürlüğünün içinde ise örneğin Güzel Sanatlar Lisesi bu müdürlüğe bağlanmalı, okullardaki sanat derslerinin programları buradan çıkmalı, sanatsal yarışmalar buradan düzenlenmeli. Böyle bir birim olmadığında bakanlık tarafından yapılacak olan faaliyetler alakası olmayan çeşitli alanlara şutlanıyor.” “BRANŞ ÖĞRETMENLERİNİN YÜZDE 20’Sİ İŞSİZ KALDI” İlk dört yılın bütün sınıflarına müzik öğretmenleri girmiyor diyen Saydam, Müzik Eğitimcileri Derneği’nin girişimleri ile dal öğretmenleri girmeye başladı fakat bu durum ilk dört yılı kapsamıyor dedi. Saydam, “Biz 1, 2 ve 3. sınıflara da branş öğretmenleri girsin isteğinde bulunuyoruz. Çünkü 4+4+4 eğitim sistemi ile hem 5. sınıf öğrencileri sınıf öğretmeninden koparıldı hem de sanat, yetenek dersleri de fiilen kaldırılmış oldu. Şuanda ilkokulda müzik öğretmenleri yok. İlkokullarda branş öğretmenliği iptal edilince bir anda branş öğretmenlerimizin yüzde 20’si işsiz kaldı. Sonrasında ise işsiz kalan arkadaşlarımıza itiraz etmemeleri için ek branşları olanları ek branşlarıyla atamak istediler. Fakat arkadaşlarımızın çoğu ikinci üniversite okumamış kişiler, yani ek branşları yok. Böylelikle 3 bin 300 kişi müzik öğretmeni olarak atandı fakat müzik öğretmenliği alanında yetişmemiş bir kişinin yapabileceği bir alan değil. Şuanda düşünün ki çalışmakta olan 10 bin kadar öğretmene birde 3 bin 300 öğretmen daha eklendi” ifadelerini kullandı. “ALANDA YETİŞMİŞ KİŞİLER SÖZ SAHİBİ OLMALI” Saydam, kendi alanlarında müzik alanında yetişmiş kişilerin söz sahibi olmalarını istediklerini söyleyerek, “Milli Eğitim Bakanlığında bu alanda çalışan kişilerin çoğu eğitim alanından gelmeyen, örneğin Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitiren bir kişinin görev yaptığını görmek mümkün. Ben Mülkiye’de gidip yöneticilik yapamıyorsam aynı şekilde Mülkiye mezunu bir kişi de Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapmamalı. Çünkü asıl olan eğitim alanından yetişmiş gelmiş kişilerin orada görev yapıyor olmalarıdır. Alanında yeterli olmayan kişilerin getirilmeleri o alanda çöküşü de beraberinde getirir. Bu sadece müzik alanında değil, diğer branşlarda da aynı durum söz konusu. Yetiştiren kurum yani fakülteler öğrencileri belirli bir hedef etrafında yetiştirmeli ve kişi de göreve başladığında iyi niteliklere sahip olmalı ki orada yeşersin” şeklinde konuştu. (Türkan ÇATAL)    

Editör: TE Bilisim