Mutlu: Dövme yapmak psikolojik, sosyolojik ve felsefik bir süreçtir

Sosyolojik ve duygusal bir gereksinimi fark ettikten sonra resimden dövmeye geçiş yaptığını söyleyen sanatçı Sait Oktay Mutlu ile dövmenin bir sanat olup olmadığını, dövme yaptırılırken nelere dikkat edilmesi gerektiğine ve dövmenin sağlıksal boyutlarını konuştuk. Dövmenin 17 bin yıllık bir tarihi olduğunu dile getiren Mutlu, dövme yapmanın psikolojik, sosyolojik ve felsefik bir süreç olduğunu ifade etti. Aklı karışık olan müşterilere dövmenin yapılmaması gerektiğini kaydeden Mutlu, “Dövme yapılana kadar kişinin kendisiyle bir süreç geçirilmelidir. Çünkü sanat kırılgandır kırıcıdır. Pişmanlığa dikkat edilmesi gerekir. Tüm bu durumlar gözetilmeli ve daha sonra para kazanmak düşünülmelidir” dedi. Dövmecilik bir sanat mıdır? Dövmecilik kesinlikle sanatın içinde yer alan bir daldır. Çünkü yaptığı şey bir zanaattır, el becerisidir. Yani deri altına motifi zerk etmektir. Zanatın el uğraşıyla beraber resim olması ve fikirler barındırmasıdır. Bu iş kesinlikle sanattır. Deri işlemeciliğinden, canlı deri işlemeciliğidir. Dövmeciliğin 17 bin yıllık bir tarihi var. Mayalar ve İnkalara kadar gidebiliriz. Dövme iz anlamına gelir. İnsanlar kendilerini bulmak, birbirlerini tanımak ve fark etmek için vücutlarına bu izleri yaptılar. Tattoo iz demek nişan demektir. Dövme, günümüzde ne kadar popüler ve insanların dışa vurumu olsa da, bunun alt yapısı çağlar ötesine dayanır. Bir psikolojik durumun bedene yansımasıdır. Dışa vurulmasıdır. Düşüncelerinizle ve tamamıyla isteyerek bedeninize bir iz bırakıyorsunuz. Dövme yaptıranlar neye dikkat etmeli, dövme yaptıranların en sık sorduğu sorular nelerdir? Dövme yaptıranlar öncelikle sanatçısını doğru seçmelidir. Bu işte alt yapısı olmayan, diğer bir alt yapısı olmayan kişilere dövme yaptırabiliyor. Çünkü bu durum kişinin o anki iletişimi ile alakalı bir durumdur. İnsanların dövme yapmadan önce, dövme yapma fikrine tam olarak hakim olmaları gerekir. Buraya gelen insanlar yapay ve kafasında tasarladığı popüler şeyin peşinde koşarken, biz kendilerine; sen kimsin, nasılsın? Diyerek onları sorguya itiyoruz. Dövme yaptırmak isteyen kişinin gerçekten bu şeyi yapmak istediğinden emin olmak istiyoruz. Çünkü kişi bir ömür boyu bedeninde taşımak istediği bir iz bırakacak. Bu izin iyisini ya da kötüsünü tartışmıyoruz. Bu ilişki o an gelişir. İnsanın cebinde ki parasına, o anki iletişimine ve karşısında ki kişiye göre gelişen bir durumdur. Biz insanların dövme yapmadan önce ne kadar düşündüğünü ve bu fikre ne kadar hakim olduğunu sorguluyoruz. Bu sorgulamalar bazen saatler alıyor. Kendine acı vererek fikrini bedenine işletiyorsun. Böyle bir durumdan bahsediyoruz. Gereksinim buradan çıkıyor. Gereksinimi; senin ne kadar iyi olduğun değil, senin ne kadar kendine haiz ve sahip olduğundur. Dövme yaptırmak istemek budur. Örneğin vücuduna bir ağacı yapmak istersin. Çünkü senin alt yapında o ağaca yüklediğin anlam ve hayranlığın mevcuttur. Durum böyle bir şeydir. Hem sosyolojik hem psikolojik hem de felsefik bir şeydir. Bize, dövmenin sağlık boyutlarından bahsedebilir misiniz? Dövmede kullanılan en ucuz boyalar dahi, artık insanların sağlıkları açısından bir problem yaratmıyor. Çünkü lisanslı, bayatlanmamış, doğru boyalar aldığımız zaman ve kişinin bu boyalara bir alerjisi olmadığı sürece boyaların zararlarından kesinlikle bahsedemeyiz. Steril kişiye ait malzemeler kullanılmalıdır. Bizde kişiye ait tek steril var. Kullandığımız bir ineyi aynı kesinlikle başkasında kullanılmıyoruz. Beşlik, onluk, ellilik ve yüzlük kutu ineler bulunuyor. Bu ineler kullanıldıktan sonra çöpe atılıyor. Bu işin bir maliyeti vardır. Bizim maliyetimiz zaman ve becerimizdir. Dövmeyi, en ucuza yapan dövmecinin bile aynı iğneyi tekrar kullandığına inanmıyorum. Çünkü kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapmamalısın. Bunun sıkıntısını ve vebalini almak daha zor bir durumdur. Dövme yapıldıktan sonra ki aşamaya da dikkat edilmesi gerekir. Verilen tarihten önce dövmeye su deydirilmemelidir. Spor yaparken dövmenin üzeri kapatılmamalıdır. Çünkü spor yapılırken terleme meydana gelir. Tuzlu ter dövmeyi pişirir. Kişilerin kesinlikle sağlık açısından bu durumlara dikkat etmeleri gerekir. En yakın arkadaşıma bile sanki bir doktormuşum gibi davranıyorum. Onların gözünün önünde iğnelerini açıyorum. Kendilerine bu şekilde güven veriyorum. Buraya gelen doktorlar için de aynı şey geçerli. Müşterilerimizin gözünün önünde sağlıklı bir çalışma yürütüyoruz. Varolan ekonomik kriz sizi de etkiledi mi? Benim işlerim geçen seneye göre daha iyi. Ben model çalışmalar için çok fazla etkileşim kuruyorum. Daha önce kime dövme yaptırdıysam o kişi tekrar dövme yaptırmak istediğinde bana geliyor. Bu yüzden belirli müşterilerim var. Hatta ayda bir dövme yapan müşterilerim bulunuyor. Benim iletişimimi hiç kesmememle alakalı bir durumdur. Fakat toplumda bir ekonomik sıkıntı olduğunu görüyoruz. Benim kazancıma insanlar etki edebiliyorlar. Dövme yapmak insanların temel ihtiyaçlarından önce gelmiyor. Örneğin yemek yemek, arabana benzin koymak ve ev kiranı vermek zorundasın. Dövme bu ihtiyaçlardan sonra gelir. Yani kişinin en son aklına gelen bir şeydir. Çok nadir insanlar vardır ve bu insanlar dövmeyi bu temel ihtiyaçlarına rağmen de yapabiliyorlar. Kendi arabamı kullanmak yerine dört ay otobüse binerim ve o dövmeyi yaparım diyenler bu kategoriye giren insanlardır. Başkent’te dövme yapanlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Dövme yapan birçok arkadaşla uzaktan ya da yakından arkadaşız. Hepsiyle iletişim halindeyiz. Bu arkadaşlar, ellerinden geldiğince insanlara kendi fikirlerini vermelilerdir. Bu durum bir anlık iletişimden doğar. Para kazanmayı hepimiz isteriz. Yalnız bu adamlar tamamıyla kendi başına yıllarca bir dövmeyi taşıyorlar. Kimsenin pişman olmaması için dövme yapanlara yardımcı olmamız gerekir. Çağımızda görsel algı tamamıyla ekranlardan yönetildiği için, onun bir anlık hevesine kapılıp da bir fikir sunulmamalıdır. Bu konuda dövme yapan arkadaşlarımızın daha naif ve daha düzenli olmaları gerekir. Müşterilere sana şu yakışırdan ziyade, senin fikrin sana yakışır diyebilmeliyiz. Bir anlık boşluktan yararlanmamak gerekir. Aklı karışık olan müşterilere dövme yapılmamalıdır. Dövme yapılana kadar kensisiyle bir süreç geçirilmelidir. Çünkü sanat kırılgandır kırıcıdır. Pişmanlığa dikkat edilmesi gerekir. Tüm bu durumlar gözetilmeli ve daha sonra para kazanmak düşünülmelidir. Biraz fiyat aralığınızdan bahseder misiniz? Fiyatlarımız çok ama çok değişkendir. Çünkü biz bir modeli tasarlamadan önce müşterilerimizle beş saat konuştuğumuz oluyor. Ya da beş gün çizim filan ile uğraşıyoruz. Ben zamanımı para ile denkleştirmekten ziyade, karşımda ki insana göre belirliyorum. Bazen düşük bazen yüksek fiyat verdiğimi söylüyorlar. Net bir ücret yok. Bu durum dövmenin tasarımına, renk çeşitliliğine ve boyutuna göre değişir. İşimiz yoksa ve boşta olursak fiyatı düşürebiliyoruz. Ömür boyu taşımak istediğiniz şeyin sonundaki paha bile paha değildir. Kadir GÜRHAN