TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla, “Sanayinin Sorunları ve Analizleri” bülteninin 39’uncusunu hazırladı. Bültende, sanayideki inişe ve IMF’ye gitme riski konusuna yer verilerek, “Dünyadaki para iklimi Türkiye aleyhine değişiyor ve Türkiye dış kaynak bulmada zorlanıyor. Bundan dolayı Türkiye, IMF’den kredi istemek ve karşılığında acı reçeteler uygulamak zorunda kalabilir” ifadeleri kullanıldı. “DÜNYADAKİ PARA İKLİMİ TÜRKİYE’NİN ALEYHİNE DEĞİŞİYOR” TÜİK, Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı, Kalkınma Bakanlığı, IMF verileri kullanılarak yapılan analizde, 2018 ilk çeyreğinde gerçekleşen büyümenin, 2017’deki büyümenin devamı olduğu ve yerini hızla yavaşlamaya terk ettiğine değinildi. Dopingli büyümenin çift haneli enflasyon, işsizlik yanında rekor bir cari açık yarattığına, kamu maliyesinde de açıkları büyüttüğüne değinilen analizde, dünyadaki para ikliminin Türkiye aleyhine değiştiği ve dış kaynak bulmada zorlanacak Türkiye’nin IMF’den kredi istemek ve karşılığında acı reçeteler uygulamak zorunda kalabileceğine işaret edildi. “EKONOMİ DÜŞÜK VİTESLİ BİR DÖNEME GİRİŞ YAPTI” MMO analizinde şu noktalara vurgu yapıldı: “Türkiye ekonomisi, 2017’nin tamamında yaşanan vergi indirimleri, kredi bolluğu ve diğer devlet teşvikleriyle gerçekleşen “Dopingli büyüme”yi, 2018’in ilk çeyreğine de taşıdı. Büyüme 2018’in ilk çeyreğinde de yüzde 7’nin üstünde gerçekleşti. Ancak, Nisan ayından itibaren önce döviz kurlarında başlayan hızlı dalgalanma ve onu dengelemek için Mayıs ayında uygulamaya geçilen yüksek faiz uygulamaları, büyüme temposunu yavaşlatıcı etkiler göstermeye başladı. Nisan ortalarında alınan seçim kararının bekle-gör eğilimlerini pekiştirmesiyle, ekonomi düşük vitesli bir döneme giriş yaptı. Bu süreç, özellikle imalat sanayisinde kendisini hissettiriyor ve yılın ikinci yarısında ekonomide yavaşlamanın daha çok hissedileceği tahmin ediliyor.” “DOLAR HER GEÇEN AY ARTIŞ GÖSTERİYOR” “Sanayi üretimindeki artış Ocak’tan bu yana düzenli olarak azalıyor. Buna karşılık dolar her geçen ay daha yüksek oranda artış gösteriyor. Sanayi üretimi ile doların artışı Nisan’da neredeyse eşitlendi. Yüzde 9 oranında dolar artışı yaşanan Mayıs ayında sanayideki üretimin çok az artmış olduğu tahmin ediliyor. Sanayinin nabzını gösteren İstanbul Sanayi Odası, Satınalma Yöneticileri Endeksi-PMI’da hızlı bir düşüş gözleniyor. Sanayi firmaları, üretim, yeni siparişler, stok düzeyleri, istihdam, tedarikçi performansı ve fiyat trendleri gibi parametrelerin bir önceki döneme göre kötüleştiklerini ifade ettiler. PMI’ların 50’den büyük olması önceki aya kıyasla bir iyileşmeye ya da artışa işaret ederken, 50’den küçük rakamlar önceki aya göre kötüleşme ya da düşüş olarak değerlendirilmektedir. PMI, Nisan ve Mayıs aylarında 50’nin altına düşmüştür. Bu da sanayide inişin en önemli göstergesi kabul edilmektedir.” “İNŞAAT GÜVEN ENDEKSİ KAN KAYBEDİYOR” “Durum inşaat güven endeksinde daha vahimdir. İnşaat güven endeksi Şubat ayından Mayıs’a kadar sürekli kan kaybetmektedir. Büyüme için başvurulan doping şırıngasının yol açtığı yüksek enflasyon, yüksek cari açık ve kamu açığı sorunları, ekonominin yönetilmesini güçleştirirken dışarıda, özellikle ABD’de pekişen faiz artırma adımları, Türkiye’nin muhtaç olduğu acil sıcak para girişini zayıflattı. 2018’in ilk 4 ayında 22 milyar dolara yaklaşan cari açık, geçen yılın aynı dönemini yüzde 80 geçmiş durumda. Bu hızlı tırmanışın yanında, açığın finansmanı da denizin kurumakta olduğunu gösteriyor. Cari açığın finansmanında yeni kredi girişinden çok, bankaların dışarıdaki 11 milyar dolarlık mevduatı içeri çektikleri ve 4 milyar dolara yakın kaynağı belirsiz fon girişi ile açığın finanse edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Ayrıca ilk 4 ayda rezervlerden de 2 milyar dolara yakın kullanım görülmektedir.” “KAYNAK BULMA SORUNU ARTACAK” “Bütün bunlar, artan cari açığı dış kaynakla finanse etmenin güçleştiğini, rezerv ve kaynağı belirsiz fonların da çok zorlandığını, Türkiye’nin kaynak bulma sorunun önümüzdeki günlerde daha da artacağını göstermektedir. Türkiye’nin artan riskleri, seçim konjonktürünün eklediği belirsizlik ve AKP rejiminin ekonomiyi yönetmedeki yetersizliği, vadesi gelen dış borçların yenilenmesinde ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesinde Türkiye’yi giderek aciz duruma getiriyor.” “TÜRKİYE IMF YOLCUSU MU?”  “Benzer sorunları, biraz daha akut biçimde yaşayan bir başka çevre ülke Arjantin’in çıkışı IMF’e gitmekte bulması, tüm dünyada “Türkiye de IMF yolcusu mu?”  sorusunu gündeme getirdi. Bu sorunun cevabı özellikle baskın seçimlerin sonrasında netlik kazanacak. Dış kaynak teminindeki darboğazın aşılamaması halinde Türkiye’nin IMF’den kredi talep etmesi, bunun karşılığında da acı bir reçeteyi uygulamak zorunda kalması ihtimaller arasında. Özellikle, ekonomiyi yönetme konusunda yeni bir hikayesi olmayan AKP ile devam edilirse, ekonomide bir iyileşme ihtimali pek görünmüyor ve IMF’ye gidiş kaçınılmaz gibi duruyor.” (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim