Metal, 1960'lı yıllarda İngiltere'nin Midlands veya Orta İngiltere Bölgesi ve ABD'de gelişmeye başlayan rock müzik türüdür. Blues ve Rock'n Roll türlerini temel alan heavy metal; kalın ve ağır sesi, distortion, solo gitar ve yüksek ses gibi kendine özgü elementlere sahiptir. “ÖFKE DEĞİL ENERJİ” Metal müzik yapan ve davul çalan Ferhat Günç, metalin öfke değil enerji dolu bir müzik olduğunu söyledi. “Merkezi İstanbul’da, İstanbul ve Ankara’da metal kültürü temsil eden giysi mağazam var. Metal, insanların kendini rahat, özgür hissettiği bir müzik ve yaşam türüdür. İstediklerini haykırdıkları bir müzik… Siyah, gücün ve dik duruşun rengidir. Siyah tişörtlerin üzerindeki simgeler, desenler çoğunlukla metal müziklerin şarkı sözlerinden etkilenerek üretilen baskılardır. Albüm kapaklarının da görselleri bu baskılarda çok kullanılır. Öfke yok metal müzikte ama enerji çok fazla olduğu için metal müzikte bu öfke gibi algılanıyor.” METAL MÜZİĞİN TARİHİ Heavy Metal’in gitar tarzının kökeni 1950’li yıllarda Amerikalı Link Wray’e dayanır. Asıl kökeni ise 1960’lı yıllarda blues müziğinden etkilenip, klasik blues şarkılarını tempolarını arttırarak yorumlayan ve blues rock türünü ortaya çıkaran The Rolling Stones ve The Yardbirds gibi İngiliz gruplardır. Blues üzerinde yaptıkları denemeler ile heavy metalin ayırt edici özelliği olan yüksek sesli ve distortion içeren gitar sesini ortaya çıkarmışlardır. Özellikle The Kinks 1964 yılında yayımladıkları "You Really Got Me" şarkısı ile bu gitar sesinin popüler olmasında büyük rol oynamıştır. The Kinks grubunun gitaristi Dave Davies’e ek olarak The Who’nun gitaristi Pete Townshend ve The Yardbirds’ün gitaristi Jeff Beck de gitar sesi konusunda denemeler yapmışlardır. Blues rock gruplarının davulcuları ilk başta küçük davul setleri ve basit ritimler kullanırken zamanla daha güçlü ve karmaşık davul setleri kullanmış ve güçlü gitar sesi karşısında davulun sesi de ön plana çıkmıştır. Vokalistler de tarzlarını ve tekniklerini geliştirmiş ve amfilere olan bağımlılıklarını arttırarak daha dramatik olmuşlardır. The Who’nun canlı performanslarında kullandığı Marshall amfi yığınları bir dönüm noktası olmuştur. Blues rock ile psychedelic rock türünün birleşimi heavy metalin birçok temel noktasını oluşturmuştur.Bu birleşmede Cream grubundan Eric Clapton’ın gitar tarzı, Jack Bruce’un basçılığı ve Ginger Baker’ın çift bass davulculuğu büyük rol oynamıştır. Cream’in ilk iki uzunçaları olan Fresh Cream (1966) ve Disraeli Gears (1967) gelecekte ortaya çıkacak olan tarzın ilk prototipi olarak kabul edilmiştir. The Jimi Hendrix Experience’ın ilk albümü olan Are You Experienced (1967) da bu konuda etkili olmuştur. Hendrix’in gitar teknikleri pek çok gitarist tarafından taklit edilmeye çalışılmış ve albümün en başarılı teklisi olan "Purple Haze" heavy metalin ilk başarılı şarkısı olarak kabul edilmiştir.1960’lı yılların sonlarına doğru psychedelic tarzdaki Arthur Brown gibi şarkıcılar egzotik, tiyatral ve çoğunlukla ürkütücü performanslar sergilemeye başladı. Bu tarz daha sonra metal müzik için esin kaynağı olmuştur. Atlas YANAR